Estetik diş hekimi olarak 20 yıla yakın zamandır kliniğimde, hastalarımın dişlerini güzelleştirmek onları daha güzel gülüşlere kavuşturmak için çalışıyorum. Yaptığım iş bazen talihsizce kırılmış çirkin gözüken bir ön dişi tamir etmek olur. Bazen ise ağız ve dişlerin gülüş tasarımını yaparak tam ağız restorasyonu tamamlamak. Yapılan ne olursa olsun, birisine mutlu bir gülümseme vermek ve yapılan işlemler tamamlanıp, o ışıldayan yüzünün kanıtı olan dişlerine aynada baktığında hastayı haz ve mutluluk içinde görmek inanılmaz bir duygudur.
Eğer bir hasta dişlerine estetik yaptırmak istiyorsa onunla yapılan konuşma çoğunlukla “Bonding” ya da “Laminate Veneer” ler hakkında olur. Bonding, dişte her hangi bir aşındırma veya kesme işlemi gerektirmeden, diş renginde bir dolgu maddesinin diş yüzeye uygulanmasıyla yapılan, diş hekimliğinde devrim niteliğinde bir tekniktir. Bonding tekniğim ile, “diastema” denilen dişler arası boşlukların kapatılması, tek bir dişin şeklinin veya renginin değiştirilmesi veya tam bir gülüş dizaynı için çok sayıda dişin restore edilmesi ve de tüm bunların tek seansta yapılabilmesi mümkündür. Yıllar geçtikçe bonding tekniğinde kullanılan materyallerdeki etkileyici gelişmeler estetik başarıyı da beraberinde getirmiştir.
Estetik diş hekimliğindeki en hassas ve en üst seviyedeki uygulaması porselen laminate veneer lerdir. Bu ultra ince porselen kaplamalar başka hiçbir materyalle kıyaslanamaz şıklık ve güzelliğe sahiptir. Laminaların bu kadar canlı gözükmesini sağlayan materyalin ışık geçirgen yapısıdır. Dişe yapıştırılmadan önce çok hassas ve kırılgan bir yapıdayken, diş yüzeyine yapıştırıldıktan sonra ise son derece sağlam olurlar.
Peki sadece dişi güzel yapmak gülümsemenizi de güzel yapar mı? Şüphesiz ki hayır. Güzel gülümsemeyi oluşturan birçok faktör vardır.
Estetik diş hekimi gülüşünüzü dizayn ederken nelere dikkat etmelidir:
Dişler yüz ve ağız hatları ile uyum içinde olmalıdır: Dişlerin yüze uyması onu cazip kılan ve güzel gösteren en önemli etkenlerden birisidir. Aşırı büyük yapılmış dişler dudağı öne iterek fırlak bir görüntüye neden olur. Küçük yapılmış dişler ise dudakta çökme yaparak daha yaşlı bir görünüme neden olur.
Ağız köşelerinde karanlık bölgeler olmamalıdır: Dişlerin dudakların arasını tam olarak doldurması gereklidir. İdeal bir gülümsemede dişler küçük azı dişlerine kadar gözükmelidir. Eğer dişler dudak aralarını tam olarak doldurmuyorsa, ağız köşelerinde karanlık köşeler ortaya çıkar ki bu estetik olarak istenmeyen bir durumdur.
Diş etlerinin gözükmesi: İdeal bir gülümsemede dişlerin dişeti ile birleştiği noktalar ile dudak aynı hizada olmalıdır. Hasta güldüğünde dişetlerinin aşırı gözükmesi “gummy smile” denen estetik olarak istenmeyen bir durumdur.
Dişlerin oranları: Estetik diş hekimliğinde dişlerin hem kendi içindeki boyutları hem de diğer dişlere göre büyüklükleri ile ilgili bazı oranlar tanımlanmıştır. Bu oranlara uyan dişler estetik olarak kabul edilir. Örneğin en öndeki dişlerin genişliğinin uzunluğuna oranı %75 olmalıdır. Benzer şekilde ön dişler yan dişlerin 1.6 katı büyüklüğünde olmalıdır.
Diş rengi ve ten rengi: Yapılan dişlerin rengi ve tonu ten rengi ile uyum içinde olmalıdır.
Diğer dişler ile uyum: Yeni yapılan dişler, komşu ve karşıt dişlere renk, şekil, büyüklük ve yüzey dokusu ile uyum içinde olmalıdır.
Bu temel unsurlar dışında, hastaya herhangi bir tedavi seçeneğini sunmadan önce dikkatle gülüş tasarımı yapmalıdır. Estetik diş hekimliği, işin doğası gereği oldukça seçicidir ve çoğu zaman da hastanın beklentileri ihtiyaç duyulandan çok daha fazlasıdır. Bu nedenle beklentileri saptamak ve anlayabilmek için öncelikle hasta ile sıkı bir iletişim kurulmalıdır.