Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu (DEHB) dikkatin kolayca dağılması, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtilerinin kişinin yaşamını olumsuz etkileyecek boyutta olması ile kendini gösteren psikiyatrik bir bozukluktur.
Genellikle çocukluk çağında dikkatini toplayamama, ödev yapmada güçlük, yerinde duramama, çabuk sıkılma, hareketlilik, sabırsızlık, eşyalarını kaybetme ve başladığı işi yarıda bırakma gibi belirtilerle ortaya çıkar Unutulmaması gereken bir nokta da dikkat eksikliği olanların çok önemli bir kısmında hiperaktivite görülmemesidir. Yani her DEHB olgusunda bulgular aynı şiddette ve çeşitlilikte olmaz.
Dikkat sorunlarının baskın olduğu ve hiperaktivite belirtilerinin baskın olduğu kişiler vardır. Dikkatsizlik, dürtüsellik ve aşırı hareketlilik gibi DEHB belirtileri, kişinin kendi zekası ve yetenekleri göz önüne alındığında o kişiden beklenen başarının altında kalmasına yol açar. Bunun sonucunda aileler ve öğretmenlerinden sıkça kapasitesine ulaşamadığı yönünde eleştiriler alırlar. Bu durumun tedavi edilemeden devam etmesi halinde ise kişinin giderek özgüveni zedelenir.
DEHB çocukluk çağında başlayan fakat yaşam boyu devam eden bir bozukluktur. Belirtilerin yaklaşık üçte ikisi ergenlik ve yetişkinlikte devam etmektedir. Erişkin popülasyonunda sıklığı % 2-4 gibi oldukça yüksek oranda gözlenir.Yaşla birlikte hareketlilik bulguları giderek azalır fakat bunun yerine kişilerde nedensiz bir huzursuzluk hali başlar.
Çocukluk çağında yaşanan sınıf ortamında ve ödev yapma sırasında olan dikkat sorunları yerini akademik işlerde zorlanma , projeleri bitirememe ve toplantılarda sık sık ayağa kalkma gibi belirtilere bırakır.
DEHB olan kişilerde gün içerisinde ani moral bozuklukları, ani öfkelenmeler, çabuk sıkılma ve sürekli sorumluluklarını erteleme sık görülür. Bunların sonucunda evlilik ve aile ilişkilerinde zorluklar yaşarlar.
DEHB’nin bahsettiğimiz süreğen etkileri, sosyal ve akademik yaşama verdiği zararlar doğru tedavi yaklaşımıyla kısa zamanda ortadan kalkabilmektedir. Ailesel geçiş gösteren bir bozukluk olduğundan çocukları DEHB tedavisi olan ebeveynlerin yarıya yakınında DEHB tanısı saptanmaktadır.
DEHB, depresyon ve anksiyete bozuklukları gibi sık görülen psikiyatrik bozukluklarla çok yüksek oranda eşzamanlı bulunur ve bu hastalıkların tanı ve tedavisinde sorunlara yol açabilir. Ayrıca DEHB’lu kişilerde sigara, alkol ve madde bağımlılıkları toplum ortalamasının çok üzerindedir.
DEHB son derece iyi tedavi edilebilir bir bozukluktur. İlaç tedavisi ve psikoterapi yöntemleri uygulanarak yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.