Dermaroller; güzellik mikroiğneler ile geliyor.

Dermaroller; güzellik mikroiğneler ile geliyor.

İnsanlar gün geçtikçe estetiklerine daha çok önem veriyorlar buda araştırmacıların ve laboratuarların yeni alternatif arayışlarının artmasına neden oluyor son zamanlarda yüz ve vucut estetiğine giren önemli yöntemlerden biride Dermarollerdır (mikroiğneleme). 

Dermaroller üzerinde mikro iğnler bulunan silindir şeklinde bir cihazdır. Cilt yüzeyine uygulandığı zaman cilt altında ve ciltte yara iyileşmesi sürecinin başlamasına neden olur. 

Bizim genel olarak yüz estetiğinde iki hedefimiz vardır bunlardan en önemlisi yaşlanan yüzün gençleştirilmesi ve yüzümüzdeki herhangi nedenle oluşmuş sivilce, kesi vs. yara izlerinin giderilmesidir. Aslında burada kullanılan mekanizma birbirine oldukça yakındır ve yeni kollajen üretiminin arttırılmasına dayanmaktadır. Vücudumuzda herhangi bir yara oluştuğunda derhal pıhtılaşma ve kollajen üretimi mekanizmaları aktive olarak yara iyileşmesi süreci başlar ve genelliklede az yada çok bir iz bırakarak iyileşir. Yara iyileşmesi kusursuz olan iz bırakmayan tek dönem anne karnındaki bebeklik (fötüs) dönemidir.

Burada doğumdan sonra olan yara iyileşmesi ile anne karnındaki yara iyileşmesi arasında belirli farklar vardır.

Doğumdan sonraki yara iyileşmesinde tip 3 kollajen üretimi hakimken doğumdan önceki yara iyileşmesinde tip1 kollajen üretimi hakimdir enteresan olarak biz mikroiğneleme ile yara iyileşmesini ciltte uyardığımız zaman tip1 kollajen üretimine dayalı bir yara iyileşme mekanizması aktive olmakta ve daha pürüzsüz daha canlı daha parlak daha kalın bir cilt elde edebilmekteyiz.

Yani dermaroller vücudumuzda genetik kusursuz yara iyileşme gençleşme hafızasını aktive ediyor yeni kollajen sentezi ile normalde hayatın ilk yıllarında çapraz bağlı olan yumuşak doku ağının paralel bağlı hale gelmesi ile meydana gelen sarkma, incelme, kırışıklık vb. yaşlanma belirtilerini geriye çevirdiği gibi önceden oluşan yanık, kesi, ezilme, sivilce vb. her türlü yara izlerinin teniden ve mükemmel iyileşmesine neden oluyor. 

Yukarıda da belirttiğim gibi burada mikroiğnelerden bahsediyoruz burada aslolan iğne uzunluğuna göre uygun yara da uygun roller cihazını kullanabilme bilgi ve becerisine sahip olabilmektir. Bunu da ancak bir cerrah hekim en iyi öngörebilir burada yüz ve boyun bölgesinin asıl uzmanı olan biz kulak burun boğaz ve başboyun cerrahi hekimlerine önemli görevler düşmektedir. 

Ben kliniğimde rollerı 3 amaçla kullanıyor ve 3 şekilde isimlendiriyorum.

Kozmetik roller

Medikal roller

Cerrahi roller

Kozmetik roller: Burada kozmetik kelimesi ile söylemek istediğim derinin alt katlarına inmediğimi ve yüzeyel çalıştığımı ifade etmek istiyorum. Burada esas olarak ciltteki renk değişiklillerini güneş lekelerini ve yeni başlayan mimik hareketleri ile olan yüz kırışıklıklarını tedavi ediyorum. Burada kullandığım iğne boyutu hastasına göre değişmekle birlikte 1mm nin altında tutuyorum. Hastalarımda ağrı kontrolu için anlaşmalı eczanende kendi formüle ettiğim özel ağrı kesici kremler sürüyor ve bunu ileri teknoloji ürünü film tabakası ile örtüp ciltten iyice emilmesini sağlıyorum ve önemli bir ağrı olmadan konforlu bir şekilde hastalarımı tedavi ediyorum. 

Medikalroller: Burada tedavi ettiğim hastalıklar daha belirgin yaşlanma izleri sarkmalar cilt lekeleri, yüzeyel yara izleri, mimik hareketleri olmadan istirahatte de görülen kırışıklıklardır. Kullandığın iğne boyutu ise hastasına göre değişmekle birliktre 1-1.5mm kadardır.

Ağrı kontroluünde ise hastasına göre özel anestezik krem ve film tabakası yada enjeksiyon ile lokal anestezi (sinir bloğu) uygulayarak hastalarımı konforlu bir şekilde tedavi ediyorum.

Cerrahiroller: Cerrahi roller özellikle yanık izlerinde kullanıyorum ve yanık boyutu eğer çok büyük vücudun önemli bir kısmını kapsıyorsa nadirende olsa genel anestezi kullanıyorum ama genellikle enjeksiyon ile yaptığım anestezi ile konforlu bir şekilde tedavi ediyorum.

En sıklıkla yanık izlerinde kullandığım cerrahirollerı hipertrofik (cilt yüzeyinden kabarık) yaralarda da çok yüksek bir başarı oranı ile kullanıyorum.

Bütün bu yöntemler manuel disk halinde olan roller cihazı ile uygulanabildiği gibi dermapen denilen otomatik cihazlarda kullanılabilir ilk balışta dermapen cihazı otamatik elektrikli olaması ile daha sofistike bir yöntem gibi görülsede aslında eğer hekim yeterince tecrübeli yaşlanma sürecini bilisel olarak anlamış ve cilt anatomisine hakimse her hastanın yara karakteri cilt karakteri yağlılığı, allerji durumu, kalınlığı, yaranın izlerin oluşma mekanizması ve yaşı gibi faktörlere bağlı olarak uygun basınçlarda uygun sıklıkla uygulanması gerekir bunuda ancak en hassas olarak ve manuel olarak uyguyabiliriz benim hastalarıma önerim bu konuda kendini yeterince yetiştirmiş bir hekimdem yardım almalarıdır. 

Dermaroller seansları hastaya ve cildin yaranın durumuna göre 20dk ile 1 saat arasında değişir yine hastanın ve yaranın durumuna göre 3-5 seans uygulama gerekir.

Tıbbın en temel felsefelerinden biri öncelikle zarar vermedir ben burada başta yüz olmak üzere tüm vucutta kullanılan lazer, fraksiyone lazer, ultrasonik temelli cihaz kullanımı ve peeling gibi tedavilerin bazı yan etkileri olabildiğini belirtmek isterim.

Bunlarda yara iyileşmesi erişkin yara iyileşmesi gibi olup asla fötüs (anne karnındaki bebek) benzeri yara iyileşmesine neden olan roller ile aynı sonuçları veremez ayrıca ve en önemliside özellikle lazer, fraksiyone lazer ve peeling gibi yöntemlerde cillte önemli renk değişiklikleri ve lekelenmerin olabilmesine rağmen mikroiğneleme (dermaroller) yönteminde asla böyle bir risk olamadığı gibi eğer deneyimli bir hekim tarafından uygulanırsa asla bir yan etki ve risk taşımadığını önemle belirtmek isterim.

Yaşlanan yüz ve yara izleri ciltte oluşan düzensizlikler, lekeler estetik tıbbın ana konularındandır ve tedavi uygulamalarımızın en büyük bölümünü oluşturur burda kozmetik, medikal ve cerrahi oldukça geniş ve hızle çoğalan alternatifler mevcuttur.

Ben burada mesleğimin bir KBB uzman hekimi olmamın ve 20 yıldır sürekli kendini geliştiren bir cerrah olmanın verdiği tecrübe ile rollerı tek başına kullanmak yerine çekşitli mezoterapi yöntemleri ve kremler ile kombine ederek başarı oranımı ve hasta memnuniyetini en üst seviyeye çıkarıyorum. 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Ali Kahraman

Op. Dr. Ali KAHRAMAN, 1976 yılında Sivas'ta doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1995 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2001 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Kahramanmaraş Sütçi İmam Üniversitesi, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde tamamlayarak Kulak, Burun, Boğaz hastalıkları uzmanı olmuştur. Mecburi hizmetinin ardından Özel Yedi Mart Hastanesi'nde, Başhekim ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunan Op. Dr. Ali KAHRAMAN, başhekimliği sırasında hastane yılın en iyi kurumu ödülüne layık görülmüştür. 5 Yıl boyunca ses terapisi ve kekemelik üzerine mesleki gelişimini sürdürmüş yurt içi ve yurt dışı dergilerde yayınlanmıi bir çok araştırma ve yayın sahibidir. Op. Dr. Ali KAHRAMAN, iyi derecede İngilizce bilmekte ve mesleki çalışmaların ...

Etiketler
Estetik
Op. Dr. Ali Kahraman
Op. Dr. Ali Kahraman
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube