Kızım Pamina 7 yaşında ve artık ilkokul 2. Sınıfa başladı bu yıl Eylül ayında. Uzun ve yorucu kış sezonundan sonra bu yazın tadını çıkarmak için olabilecek ve olamayacak tüm tatil programlarını planladı ve uygulamak için ısrarcı oldu. Bu tatil programlarına mutlaka muhabbet kuşu “Sarışın’ı” dahil etti. 3 Yaşından bu yana muhabbet kuşu, kaplumbağa (Damla), balık (Kırmızı) besleyen Pamina dedesinin yanında yazları kedi yavruları beslemeyi ihmal etmiyor. Gittiğimiz bir tatil yerinde bulduğu salyangozu evcil hayvanı ilan etmiş, tüm tatil boyunca yanından ayırmamıştı. Pamina’nın bu hayvan sevgisine istinaden izlediği serüvenli duygusal yolculuğunda onları nasıl kişileştirdiğini, ailenin parçası yaptığını, onlarla dertleştiğini, sorumluluk alarak onları beslediğini, elindeki yiyecekleri paylaşmaya çalıştığını, ya da aramızdan ayrılanların (Damla) arkasından nasıl yas tuttuğunu izlediğimde; kızımın hayvanları ile kurduğu duygusal dünyasında duygularını rahatlıkla ifade etmeyi öğrenerek geliştirdiğini gözlemliyorum.
Yaşadığımız zaman içinde uyaranların çokluğu düşünüldüğünde, çocukların duygusal dünyalarını biçimlendiren TV, İnternet, bilgisayar oyunlarının yoğunluğunu ve çocuklar üzerindeki kontrollerini ebeveyn olarak fayda –zarar ilişkisi açısında kontrol etmek oldukça güç. I-pad üzerinde çocuk nereye giderse gitsin taşıyabildiği oyunları, otokontrolden uzak bir şekilde oynamakta, bu oyunlar sayesinde gerçek dünya ile sanal dünyayı karıştırabilmekte, vicdan, saygı, karşısındaki bireyleri önemseme gibi duygularını geliştirmeyebilmekte ya da zayıf geliştirmektedir. Özellikle metropollerde anne ve babanın çalışıyor olması ve çocukları ile vakit geçirmeye daha az zaman ayıran ebeveyn olmaları sebebi ile çocuklar bu TV, Bilgisayar, İnternet de sanal dünyada kontrolsüz uzun süreler geçirmekte olduğunu gözlemliyorum. Bu kargaşayı çözebilecek azaltacak bir faktör olarak çocukların hayvan beslemesine izin verilmesi ve desteklenmesi olarak görmekteyim.
Hayvan besleyen çocuklar ;
*Sorumluluk duyguları artmakta ve buna bağlı olarak özgüvenleri gelişmektedir.
*Hayvan besleyerek bir taraftan duygusal ihtiyaçlarını gidermekte, diğer taraftan duygularını daha rahat ifade edebilmektedir.
*Ölüm, yas tutma gibi dünyaya ait gerçekler ve bunun getirdiği duygusal süreci daha kolay öğrenebilmekte ve bu duyguları ile baş etme stratejileri geliştirebilmektedir.
*Aitlik duyguları daha kolay gelişmekte ve buna bağlı olarak uyum süreçleri kolaylaşmaktadır.
*Arkadaşları ile olan ilişkilerinde kolay affedebilme, bağışlama, küsme-barışma, oyuna dahil etme, paylaşma, oyunda sorumluluk alıp bunu sürdürebilme kabiliyetleri yüksek olmaktadır.
*Sosyal bir çocuk olabilmeyi başarmakta ve sosyal çevrede liderlik vasıflarını sergileyebilmektedir.
Çocuklarınıza insan ve doğa sevgisini aşılayarak mutlu bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız, onları evcil hayvan beslemeleri konusunda destek olarak cesaretlendirin.
Ülkü ALACA AYTİŞ
Psikolog