Çocuklarda tuvalet eğitiminde dikkat edilmesi gerekenler:

Çocuklarda tuvalet eğitiminde dikkat edilmesi gerekenler:

E-Bebek Facebook sayfası üzerinden gerçekleştirilen benimde sık sık konuk olduğum canlı yayınlarda en çok istek alan konuların başında geliyor çocuklarda tuvalet eğitimi… Hal böyle iken, bu konuda bir kaç öneri içeren yazı yazmayı uygun buldum...

Sevgili Anne ve Babalar, en öncelikle önereceğim şey; sakin ve sabırlı olmanız. 

Çocukların gelişim dönemlerine göre benzer gelişimleri göstermelerini bekleriz tabii, ancak her çocuk aynı ay aynı yaşta başlamaz… Bu sebeple yaş aralıklarından bahsetmek daha doğru olacaktır. Ayrıca her çocuğun biricik olduğunu, diğer çocuklarla kıyaslamanızın anlamlı olmadığını da unutmamak lazım… 

Tuvalet eğitimi konusunda bir çok farklı yaklaşım var, ancak ben çalışma ve eğitim disiplinim gereği, çocukların içinde bulunduğu yaş döneminin psikolojik özelliklerini ön planda tutan dinamik akıma göre öneriler sunacağım. Bu akım en klasik akım olmakla beraber en çocuk psikolojisine uygun olanda aslında; günümüzde tuvalet eğitimi konusunda çok “yeni” fakat, her çocuğa uygun olmayan farklı yaklaşımlarda mevcut tabii… 

Her türlü önerileri, kendi çocuğunuzun ruh sağlığı, uygunluğu konusunda değerlendirip uygulamanızda fayda olduğunu unutmamak lazım. 

Tuvalet eğitimi kız çocuklar ve erkekler çocuklar için daha farklı yaşlarda başladığı bilinmektedir. Kız çocuklarda 2 yaş dolaylarında başlarken, erkek çocuklarda 2,5 yaş dolayları normal kabul edilmektedir. 

Çocuğun hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan tuvalet eğitimi için hazır olması, bunlardan önce çocuğun zorlanmaması en önemli kısımdır. 

Peki çocuğun hazır olduğunu nasıl anlarız? 

*Eğilme, çömelme gibi kas hareketlerini rahat yapabiliyorsa, 

*Dil gelişimi tamamlandıysa, sözel ifade başladıysa, 

*Islak, kuru ayırımı yapabiliyorsa, 

*Kuru kalkmalar arttıysa, uzun süre altı kuru kalabiliyorsa, 

*Islak bezden rahatsızlık duymaya başladıysa, 

*Altına bez bağlanmasını istemiyorsa, 

Çocuğunuz hazır olduğunun sinyallerini veriyor demektir. Çocuk hazır diye hemen bu sürecin tamamlanmasını beklememek gerekir elbette, bu aşamadan sonra en sabırlı ve sakin olmanız gereken evre başlayacaktır… 

Çocuğa alternatif öneriler sunarak başlayabilirsiniz, örneğin lazımlıklar, alıştırma kilotları veya tuvalet üzerine takılan oturaklar gösterilerek ve anlatılarak çocuğunda seçimin içinde olmasını sağlayabilirsiniz. “Haydi gel beraber lazımlık seçelim, hangisini istersin? Bu senin olacak.” gibi… 

Bazı çocuklar lazımlık ile daha rahat ederken, bazı çocuklar oturakla daha rahat ediyor, yine kendi  çocuğunuza iyi geleni bulmanız gerektiğini unutmayın. 

Çocuğunuza uygun yardımcı aparatı bulduktan sonra, çocuğunuz için o aletin bir oyuncak haline dönüşmemesine dikkat edin. 

Günde yemeklerden sonra 5-10 dakika ile başlayıp lazımlıkta/oturakta oturma denemeleri yapın. Çocuğunuz rahatsızlık hissediyor ve istemiyorsa asla zorlamayın. 

Bu denemelerde çocuk rahatsızlık hissetmiyorsa, muhtemelen sizde sakin ve huzurlu yaklaşıyorsunuz demektir. Annenin bu tutumu çocuk için çok güven verici olduğundan, çocuk gereksiz huzursuzluk yaşamaz. 

Konuya gereğinden fazla önem atfetmemeye önem gösterin, yoksa çocuk olağanüstü bir durum olduğunu düşünüp strese girebilir, inatlaşmalar, korkular başlayabilir. 

Burada en önemli kısım, çocuğunuzun kendini rahat ve özgür hissetmesi, bu konunun onun da kontrolünde olduğunu düşünmesi. Bu gelişim döneminde çocuğun en temel arzusu, kendi kontrolünü oluşturmaktır. Yine bu dönemde “hayır” ların artması da bu sebeptendir. Dolayısıyla, çocuk eğer direniyor ve “hayır” diyorsa; siz onun her “hayır” ını, “evet” e döndürüyorsanız, çocuk kendi sınırlarının önemsenmediğini öğrenmeye başlar. Bu durumda çocuğun mizacına da bağlı olarak, ya inatlaşmaların artmasına, ya da sürekli kabul etmesine ama içten içe öfkelenmesine yol açar.

Bu gibi psikolojik gelişimsel süreçlerin de göz önünde bulundurulması, çocuğun ileri ki yaşları için çok önemlidir. 

Yine ailelerin en yanlış yaptığı tutumlardan biri de, çocuğun kendi arzusu dışında geceleri zorla yatağından uyandırılarak tuvalete götürülmesi kısmıdır. Çocuk ile önceden konuşulur ve uzlaşılırsa bu davranış sorun teşkil etmez, ancak çocuğun zorla ve ayılmadan, ne olduğunu anlamadan kendini tuvalette otururken bulması bir çok olumsuz algıyı ve davranışları tetikleyecektir.  

Ayrıca, gündüz çiş ve kaka tutma çocuk için daha kolay bir mekanizma iken, gece uykusundan uyanıp tuvalete gitmek çocuk için daha karmaşık bir mekanizmadır ve aslında aynı yaşta ikisinin birden olmasını beklemek çok anlamlı değildir.  Gündüz tuvalet eğitimi başlamış olan çocukla konuşulup, ya gece uyandırılıp tuvalete gidilmesi, ya da geceleri bezin takılması önerileri sunulabilir. Çocuğunda işin içinde bulunması, kendi kontrol duygusunu geliştireceği için, özgüveninin de gelişmesini sağlayacaktır. 

Bazı yaklaşımlarda, mutlaka gece tuvalet eğitimininde gündüz ile aynı zamanda olması gerektiği ve asla bir daha bezin geri takılmaması gerektiği belirtilir.  Dinamik yaklaşıma göre bu tutum anlamlı değildir, çünkü çocuğun üzerine çişini, kakasını yapması yerine, çocuğun kontrolünde olan bir sistem onun gelişimi açısından daha sağlıklıdır. Ayrıca anne ve babaların acelesi, çocuk için geçerli değildir.  Üstelik gündüz bezden rahatsız olan çocuk, zaten bir zaman sonra geceleri de rahatsızlık duymaya başlayacak ve buna göre çözüm aramaya başlayacaktır. 

Unutulmamalıdır ki, çocuk er ya da geç bezinden ayrışacaktır, ancak bu süreci en hasarsız, en sağlıklı bir şekilde yürütmek anne ve babanın görevidir. 

Bu dönemde uygulayacağınız bütün cezalandırıcı, küçük düşürücü, aşağılayıcı, yasaklayıcı tutumlar ileride çocuğun geliştireceği karakter özelliklerinde izini bırakmış olacaktır…

Bu süreçler her aile için aynı rahatlıkta veya zorlukta geçmeyebilir, ancak her zaman uzman desteği alabileceğinizi lütfen unutmayın. 

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Ayşegül Soysal Taşçı

Saint Benoit Fransız Lisesi’ni tamamladıktan sonra, Psikoloji eğitimi için Fransa’da okumaya gitmiştir. Montpellier 3 Paul Valery Üniversitesi’nde Psikoloji lisanseğitimini de tamamladıktan sonra ülkesine dönmüştür.  Yüksek Lisansını özellikle ilgi duyduğu, "Beyin" ile daha yakından ilgili olan nöropsikoloji alanında yapmak istediği için, tematik bir üniversite olan Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisansı programınını tercih etmiştir.  Yüksek lisans süresince asistanlığını yaptığı hocasının referansı ile, Nöropsikoloji ve Psikiyatri birlikteliğinde Türkiye’nin ilk hastanesi olan NP İSTANBUL hastanesinde işe girmiş, o dönem orada ergen ve çocuk danışanlar ile çalışmıştır. Bu süre içinde özellikle nöropsikoloji alanında kendisini yetiştirmiş, bu alanda kullanılan testlerin uygulayıcısı olmuştur. Tezini Prof. Dr. Oğuz Tanr ...

Etiketler
Tuvalet eğitimi
Uzm. Psk. Ayşegül Soysal Taşçı
Uzm. Psk. Ayşegül Soysal Taşçı
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube