Çocuğa dürüstlük ve cömertlik kavramı nasıl öğretilir?

Çocuğa dürüstlük ve cömertlik kavramı nasıl öğretilir?

Dürüstlük, TDK sözlüğünde ‘doğruluk’ olarak, diğer sözlüklerde ise ‘özü sözü bir olma’, ‘olanı olduğu gibi yansıtma’, ‘gerçeği sağlama’, ‘bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye veya göstermeye çalışmama’ olarak tanımlanır. Eski Türkçe’deki karşılığı samimiyettir.

Cömertlik, ruhu Tanrı’ya giden bir yol kurar; cömertlik dışa dönüktür. Onun doğası geniş bir ufka doğru yol olmaktır. Cömert çocuklar yetiştirmek ise cömert ebeveynler olma yolundan geçiyor. Peki bu yolda neler var? Yol güzergahı bizi nereye götürüyor?

Kıymetli anne-babalar bu yola altından köprüler kurmanız beklenmiyor. Çocuklarınıza paralar harcayıp, her istediği şeyi alarak cömertlik köprüsü kurmuyor, tam tersi cömertlik kavramınız zedelenmiş oluyor. Aman dikkat! Cömertlik, para harcayarak değil yada eldeki avuçtakini dağıtarak öğretilen bir kavram değildir. Bizim en cömert yanımız; yarımızın geleceği olan çocuklarımıza bazen sıcak bir gülümseme ile bazen sımsıkı bir kucaklama ile bazen ise duygusunu paylaşarak yüreğine dokunabilmekten geçer. Sevginizi vermekte cömert olun. Cömertlik güzergahından bahsettik, peki bu güzergah bizi nereye götürür diye mi soruyorsunuz? Gelin hep beraber yolun sonunu tasavvur edelim.

Yarınımızın geleceği olan çocuklarımıza bıraktığımız en büyük miras, ‘kendine güvenen, kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul gören, benlik bilinci oluşan, kendini gerçekleştiren ve en önemlisi sevmeyi bilen’ bireyler yetiştirmiş ve neslin devamına da ‘dürüstlüğü ve cömertliği’ kodlamış oluruz. Şimdi siz söyleyin var mıdır bu mirastan daha kıymetlisi? Kaç parayla satın alınabilir ki yüreklerdeki dürüstlüğü, cömertliği?

Neden mi önemli?

Samimiyet, kendine dürüst davranmaktan gelir. Kendisine dürüst davranan başkalarına da dürüst davranır. Dürüstlük güven, cömertlik ise özgüven verir. Cömertliği yaydıkça ruhumuzu zenginleştirmez miyiz? Çocuğa dürüst davranmasını öğreterek, dürüstlüğü vermedeki cömertliği aşıladığımızda, sadece bir çocuk yetiştirmiş olmuyoruz, topluma sağlıklı birey kazandırmış oluyoruz. Toplumsal değerlere bir miras bırakmış oluyoruz.

Çocuk nasıl öğrenir?

Bilim insanları, çocukların nasıl öğrendiklerini araştırıp, farklı ekollerle hipotezlerini savunmuşlardır. Bunların ilki olan davranış bilimcileri ‘çocukların dili pekiştireçlerle öğrendiklerini savunmuşlardır. Fakat bu görüşe karşı çıkan ünlü dil bilimci Noam Chomsky şunları savunuyor; ‘Pekiştireçlerle dil öğrenilmez. Çünkü çocuklar hiç duymadıkları veya hiç pekiştirilmeyen cümleleri rahatlıkla söyleyebilirler.’ Daha sonra sosyal öğrenme kuramı ile tanınan Albert Bandura, Noam Chomsky’nin hipotezine ‘yeni davranışlar edinme, yeni davranışı öğrenme’ ile katılıyor. Bandura, ‘çocuklar davranışı pekiştireçlerle (ödül/ceza) ile öğrenmez’ diyor. Çünkü çocuğa pekiştirilen davranış bir süre sonra sönebilir. Peki, çocuklar nasıl öğreniyor? Bandura, ‘çocukların yetişkinleri model alarak öğrendiğini’ savunuyor.

Çocuklar neden model alarak öğrenirler?

Çocuklar 7 yaşına kadar soyut olaylar ve cümleler hakkında soyut düşünemezler. Bu yüzden olaylar hakkında mantıklı akıl yürütemez, etrafta olup biteni gözlemleyerek öğrenirler. Çocuklar 3-6 yaş civarlarında anne-baba ile özdeşim kurdukları bir dönemdedirler. Çocuk ebeveyni gibi giyinmek, ebeveyni gibi konuşmak, ebeveyni gibi davranmak ister. Ebeveyninin davranışını taklit edecek yeni davranışlar edinir. Model alma kavramı ebeveynler için altın kural olsun. Çünkü model almanın içerisinde yaşam kalitenizi belirleyen tutumlar, duygular, davranışlar bunların hepsi yaşamın bir parçası olarak kabul edilir. Model olurken bizler, dürüstlüğü ve cömertliği yaşam biçimimiz olarak kabul edip benimsediğimizde, yarınlarımızın geleceği olan çocuklarımızın benliklerini oturtan zemin taşlarını, dürüstlük ve cömertlik desenleri ile dokumuş oluyoruz.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Dilek Saltık

Psk. Dilek SALTIK, Mersin Toros Üniversitesi Psikoloji Bölümünü Yüksek Onur derecesi ile tamamlamıştır. Yüksek lisans eğitimine İstanbul Kent Üniversitesi Klinik Psikoloji ve Üsküdar Üniversitesi Nörobilim alanınlarında çift uzmanlık eğitimi ile sürdürmektedir.

Birçok psikoterapi ve psikolojik test eğitimleri de almış olan Psk. Dilekt SALTIK, Ulusal ve Uluslararası birçok sertifika almaya hak kazanmış, bir çok makale yayınlamış ve seminerler vermiştir.

Psk. Dilek SALTIK, mesleki çalışmalarına İstanbul'da bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Çocuk yetiştirme
Psk. Dilek Saltık
Psk. Dilek Saltık
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube