Cinsel işlev bozuklukları; tanısı ve tedavisi

Cinsel işlev bozuklukları; tanısı ve tedavisi

Erkeğin cinsel sorunlarının en önemlisi olan iktidarsızlık, utanma duygusu nedeniyle gizli kalımakta ve hasta tedavi olamamaktadır. İktidarsızlık sorunu, erkeğin yaşamının diğer alanlarını da olumsuz etkilerr. Cinsel sorunların genellikle ileri yaş erkeklerde ortaya çıktığı düşünülse de, cinsel sorun izlenilen 40 yaş altı erkek oranı, 50 yaş üzerindeki erkeklere yakındır. Cinsel fonksiyon bozuklukları psikolojik ve çevresel faktörlerin bir sonucu olarak daha genç yaşlarda da ortaya çıkmaktadır. Cinsel fonksiyon bozuklukları 20-30 yaş arasında %40-45; 30-40 yaşlarında %26-35; 40-50 yaşlarında %40-52 ve 50 yaş üzerinde ise %49-72 oranındadır. Bu oranlarla birlikte yaş gruplarına göre cinsel fonksiyon bozukluğu türü farklılık göstermektedir. Genç yaş grubunda erken boşalma en sık karşımıza çıkan sorun olarak izlenirken ileri yaşlarda ereksiyon kaybı ve cinsel isteksizlik daha ön planda olmaktadır. Bu yüksek oranlara rağmen hastaların ancak %10’u utanma duygusunu aşıp konuyu doktoru ile paylaşmakta ve gerekirse tedaviye başlamaktadır.

Erkeklerde Cinsel Fonksiyon Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?

Yaşlanma: Erkeklerde ereksiyon kaybı gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Ancak, bu durumun en önemli nedeni bu soruna yol açan sağlık sorunlarının yaşlılarda daha sık izlenmesidir.

Kronik hastalıklar: Şeker hastalığı, damar sertliği, yüksek kolesterol ve hipertansiyon ereksiyon kaybına neden olan en önemli faktörlerdir. Diğer taraftan kronik akciğer hastalığı olanlarda penisin oksijenlenmesi azaldığı için %30 oranında cinsel fonksiyon bozukluğu görülmektedir. Yine kronik karaciğer hastalığı olanlarda %35-70; kronik böbrek hastalığı olanlarda %50’den fazla cinsel fonksiyon bozukluğu izlenmektedir.

Sigara içimi: Sigara içen erkeklerde cinsel işlev bozukluğu oranı %49.5-75 arasında değişmektedir ve bu durum içilen sigara miktarı ve süresi ile doğrudan ilişkilidir. Yaştan bağımsız olarak sigara tüketimi erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu gelişimini 1.62 kat artırmaktadır.

Psikolojik hastalıklar: Sağlıklı bir cinsel yaşam için uygun ruh hali olmazsa olmaz faktörlerden birisidir. Ekonomik nedenler, iş ve partner kaynaklı sorunlar ve depresyon, bireyin ruh halini etkileyerek cinsel işlevlerde yetersizliğe neden olur. Diğer taraftan psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan pek çok ilaç da cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olabilmektedir.

İdrar yolu hastalıkları: Prostat hastalıkları aynı fizyolojik mekanizma ile idrar kaçırma ise hem sinirsel yoldaki bozukluklar hem de kişinin yaşam kalitesi etkilemesi sonucu cinsel fonksiyon kaybına neden olur.

Sinir sistemi hastalıkları: Penisin sinirsel uyarımını etkileyen sinirsel hastalıklar, multiple skleroz, omurga yaralanmaları ve kanser cerrahisi nedeni ile yapılan ameliyatlar sonucunda ereksiyon kaybı ortaya çıkabilir.

İlaç kullanımı: Hormonal mekanizmayı, kan basıncını ve sinirsel uyarımı etkileyen ilaçlar, bazı tansiyon ilaçları cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olabilir. Bu gibi durumlarda yapılması gereken ilaca bağlı olarak ortaya çıkan sorunun doktor ile paylaşılması ve mümkünse bu çeşit yan etkisi olmayan ilaçların kullanılmasıdır.

Hormonal bozukluklar: Öncelikle cinsel isteksizlik ile başlayıp sonrasında cinsel fonksiyon kaybına neden olabilir. Testosteron düşüklüğü bu kişilerde temel nedendir.

Şişmanlık: Aşırı kilolu bireylerde yağ doku oranı arttığı ve testosteronun östrojene dönüşümü hızlandığı için kısmi olarak östrojen ve testosteron arasında bir dengesizlik ortaya çıkar. Buna bağlı olarak cinsel isteksizlik görülür. Diğer taraftan tiroid bezinin fazla çalışması sonucu gelişen hipertroidi erkeklerde erken boşalma sorununa neden olmaktadır.

Uyku apnesi: Erkeklerde uyku apnesinin derecesine göre değişmek üzere %20-69 oranında cinsel fonksiyon bozukluğu izlenmektedir.

Penisin anatomik bozuklukları: Küçük penis, peniste eğrilik olması, idrar deliğinin normal yerinden farklı bir lokalizasyonda bulunması gibi durumlarda ereksiyon bozukluğu ortaya çıkabilir.

Tanı

İktidarsızlığın kesin olarak tedavi edilebilmesi için sorunun doğru bir şekilde tespiti çok önemlidir. İktidarsızlık artık, 30 dakikalık bir işlem ile “penisin damar haritası çıkartılarak” tespit edilebilmekte ve gerekli tedaviler buna göre planlanıp uygulanabilmektedir. İktidarsızlık, pek çok çevresel faktörle ortaya çıkabilen bir sorundur. Ereksiyon problemleri, hormonal bozukluklar, geçirilmiş ameliyatlar, damar sertliği, tıkanıklıkları ve yetmezlikleri, enfeksiyonlar, ilaç kullanımı (tansiyon, depresyon ilaçları), düşme-trafik kazaları, Peyronie hastalığı, uyuşturucu kullanımı, yoğun sigara içimi ya da stres nedeniyle ortaya çıkabilir. İktidarsızlık sorununda bilinmesi gereken en önemli nokta, kadınlarda sıklıkla ortaya çıkan cinsel fonksiyon bozukluğunun, partnerinde de ereksiyon problemlerine neden olabileceğidir. İktidarsızlık, yalnızca erkeğin kendisinden kaynaklanın bir sorun değildir. Sorun ortaya çıktığında yalnızca erkeği değil, partneri ile birlikte çifti tümüyle değerlendirmek gerekir. Organik nedenlere bağlı ereksiyon kayıpları hazırlayıcı bir neden olmaksızın sinsi olarak başlayabilir. Özellikle organik kökenli durumlarda fonksiyon kaybı kalıcıdır, giderek kötüleşir ve diğer koşullarda da (gece ereksiyonları, mastürbasyon, erotik durumlar vb…) ereksiyon olmaz. Beraberinde cinsel isteksizlik olabileceği gibi, cinsel istekte kayıp olmayabilir. Aşırı alkol ve sigara tüketimi sertleşme sorununu beraberinde getirebilir. İktidarsızlık gelişiminde risk faktörlerinin başında hipertansiyon, şeker hastalığı, damar sertleşmesi, aşırı alkol tüketimi, sigara, aşırı şişmanlık, hipertansiyon ilaçları ve sedatifler gibi ilaçlar gelmektedir. Damar problemi teşhis edilen kişiler ilaç veya cerrahi tedavi sonrasında kesinlikle sigara kullanmamalıdır. Yapılan araştırmalar günde 1 paket sigara içenlerde 30 yıl, 2 paket içenlerde ise 15 yıl içerisinde ereksiyon bozukluğu görülme riskinin %70 olduğunu göstermektedir.

İktidarsızlık tedavisinde doğru teşhis önemli çok önemlidir. Yeni tanı yöntemleri sayesinde cinsel sorunları olan erkekler, problemlerini kaynağını en ince ayrıntısına kadar öğrenebilmektedir. Renkli Doppler Ultrasonla yapılan incelemeyle, penise kan gelmesini sağlayan 1/10 mm’lik damarlardaki kan akımları değerlendirilerek, organik nedenlere bağlı ereksiyon kayıplarının altında yatan kesin neden ortaya çıkmaktadır. Bu test özellikle konusunda deneyimli bir radyolog ve üroloji uzmanı ile birlikte yapılmaktadır. Böylece değerlendirmenin tüm detayları ortaya konularak, gereksiz tanı yöntemlerinin uygulanması engellenmektedir.

Cinsel fonksiyon bozukluğunda en önemli organik nedenlerinden biri olan damar yetersizliği, “PenilDoppler Ultrason” aleti ile 30 dakikada penisin damar haritası çıkartılarak tespit edilmekte, gerekli tedaviler buna göre planlanarak uygulanmaktadır. Penil Doppler Ultrason ile en ince damarlar bile görüntülenerek, iktidarsızlığın erken teşhisi sağlanmakta ve hasta gereksiz zaman kaybından kurtarılmaktadır. Renkli Doppler ile penis incelenmesi yönteminde, penise ereksiyon sağlayıcı ilaç uygulanmaktadır. Enjeksiyon sonrasında gelişen sertlik süresince cihaza bağlı prob penis üzerinde gezdirilerek damarlar incelenmektedir. Bu işlem sonucunda, ereksiyonun süresi, damarların açık olup olmadığı, iktidarsızlığın cinsi hakkında bilgiler elde edilir.

Yardım Almaktan Çekinmeyin!

Sertleşme sorunu tedavisinde asıl amaç; hastaya normal bir cinsel yaşam sağlamak olmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sertleşme sorununun ortadan kaldırılmasında koruyucu hekimlik, birinci, ikinci ve üçüncü basamak tedavi adımları vardır. Koruyucu hekimlik kişide değiştirilebilir risk faktörleri ve sebep varsa bunların düzeltilmesini kapsar. Bu şekilde sorun giderilemiyorsa, birinci basamak tedavi cinsel danışmanlık, eğitim ve oral (ağızdan kullanılan) ilaçlarla yapılır. Hastanın durumu bunlara rağmen düzelmemişse; vakum cihazı, penise iğne uygulamaları gibi lokal tedaviler uygulanır. Birçok sertleşme bozukluğunda özel ilaç kokteyli ile penis rehabilitasyonu yapılarak cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi tamamlanır. Sertleşme sorunlarında genellikle tedavide ameliyat dışındaki metotlara öncelik verilse de, cerrahi girişimin gerekli olduğu hasta grupları da mevcuttur. Bu hastalar için diğer tedavi seçenekleri başarısız sonuçlar verdiğinde veya bu tedavileri reddettiklerinde geriye tek seçenek olarak protez kalmaktadır. Penil protezler iyi hasta seçimi yapıldığında hastanın partneriyle uyumunu düzenler ve yaşamı son derece kaliteli bir noktaya getirir.

Düşük Yoğunluklu Şok Dalga Tedavisi son 10 yıldır kalpte iskemik kalp hastalığı tedavisinde başarı ile kullanılmakta ve yeni damar oluşumuna neden olarak kanlanmayı artırmaktadır. Aynı teknoloji bu defa ED1000 cihazı ile dünyada ilk defa artık peniste de kullanılmaya başlanmış, peniste yeni damar oluşumu sağlayarak kanlanmayı artırması sonucu sertleşme sorunu tedavisinde yeni bir devrim yaratmıştır. ED1000 Tedavisinin en önemli farklılığı ağrısız, ilaçsız ve yan etkisiz bir şekilde uygulanabilmesi ve soruna kalıcı bir çözüm sağlayabilmesidir.

Tedavi

Tedavide öncelikle cinsel fonksiyon bozukluğu türünü ve altta yatan sorunu saptamak önemlidir. Pek çok olguda neden olan sorunun kontrol altına alınması cinsel fonksiyon bozukluğunu da tedavi edebilir. Yaşam tarzı değişiklikleri (düzenli beslenme, sigara-alkol alışkanlığının terk edilmesi, düzenli egzersiz) sorunun düzelmesine yardımcı olabilir. Cinsel isteksizlik olgularında hormonal bir sorun varsa testosteron tedavisi, erken boşalma durumlarında boşalmayı geciktirici ilaçlar, ereksiyonu sağlamada zorluk olan olgularda ise ilk aşamada ereksiyonu kolaylaştırıcı ilaçlar kullanılır. İlk basamak tedavide yer alan ereksiyonu kolaylaştırıcı ilaçlar altta yatan nedenden bağımsız olarak hastaların %65 ila %75’inde etkili sonuç vermektedir. Bu konuda yeni araştırmalar devam etmekte, daha kısa sürede ve daha uzun dönem etki eden yeni formlar ve dilaltı tabletler gibi yeni kullanım alternatifleri üzerinde çalışılmaktadır. ED1000 tedavisine de bu basamakta başvurulabilir. İkinci aşamada öncelikle hastaya, penisine lokal olarak uygulayacağı ilaç tedavilerine yönelik eğitim verilebilir ya da üçüncü basamak olarak cerrahi tedaviler uygulanabilir. Cerrahi tedavilerde altın standart mutluluk çubuğu olarak adlandırılan protezlerdir.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mustafa Burak Hoşcan

Doç. Dr. Mustafa Burak HOŞCAN, 1973 yılında Ankara'da doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Tokat-Zile'de, liseyi ise 1992 yılında Kuleli Askeri Lisesi'nde  bitirmiştir. 1993 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1999 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 2000-2005 yılları arasında Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü'nde yapmış ve Üroloji Uzmanı olmuştur.  2005- 2008 yılları arasında görev yaptığı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Alanya Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde 2008 yılında Öğretim Görevlisi ve Yardımcı Doçent kadrosuna atanmış olan Doç. Dr. Mustafa Burak HOŞCAN, 2008-2009 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi Üroloji Anabilim Dalı'nda askerlik vazifesini yerine getirmiştir. 2009 yılında tekrar Başkent Üniversitesi Tı ...

Etiketler
Sertleşme sorunu tedavisi
Prof. Dr. Mustafa Burak Hoşcan
Prof. Dr. Mustafa Burak Hoşcan
Antalya - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube