Cilt yenileme lazeri

Cilt yenileme lazeri

Cilt gençleştirme amaçlı kullanılan lazerler 2 ye ayrılmaktadır.

1. Nonablatif yani ablatif olmayan lazerler (ciltte hasar ve soyulma yapmayanlar)

2. Ablatif lazerler (ciltte hasar ve soyulma yapanlar) Erbium YAG veya CO2 lazerler gibi.

Son yıllarda bilimsel ve estetik sonuçlar ablatif lazerlerde CO2 lazerin nonablatif lazerlerde Nd YAG lazerin cilt genleştirmede çok daha üstün olduğunu göstermektedir.

Cildin lazer ışınları ile komple taranması sonucu lazer ışınlarının ısıya dönüşmesi ile burada kolajen üretimini artırmak esasına dayanan bir tedavi yöntemidir. Kolajen üretimi beraberinde yeni bağ dokusu oluşumunu sağlar. Bu da cilde gergin, canlı bir görünüm kazandırır.

Uygulama sırasında lazer cihazının hassas cam ucu cilde dokundurularak yoğun ışık atışları yapılır. Lazer cihazının ucunda özel soğutması olduğundan, ışığın sebep olduğu ısının cilt yüzeyinize hasar vermesi engellenir. Genellikle bu uygulama ağrısızdır ancak hastanın rahatsızlık hissettiği durumlarda topikal anestezik kremler uygulanabilir. Tedavi seansları genellikle 10-15 dakika sürer ve tam bir program 5-6 seans arasında oluşmaktadır. Uygulama sonrasında hastalar, normal hayatlarına ve aktivitelerine kolayca dönebilirler. Nadiren de olsa birkaç saat ile birkaç gün arasında kaybolan ciltte kızarma veya lekeler gibi tedavi işaretleri oluşabilir. Her seansta kademeli bir iyileşme görülür ve tedavi programı sonunda belirgin bir iyileşme sağlanır. Tedavi edilmiş cilt tedavinin hemen sonrasında 3-4 hafta kadar bir süre güneşe daha hassas olmaktadır ve güneşten bronzlaşmış ciltlere genellikle uygulanmamaktadır. Lazerle uygulanan tedavinin sonuçları cildin doğal olarak soyulmasıyla birlikte, iki hafta içinde görülür. Ciltte meydana gelmiş olan kırmızılık yok olur. Pigmentli lezyonların tedavisi sırasında, yüzeyde bulunan melanin, lezyonların daha koyu bir renk almasına neden olur, daha sonra bu renk silikleşerek hafifler. Işık enerjisi üretimi ya da kollajenin şekil verme özelliğini uyarır; sonuç olarak ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltarak, yaşlanmakta olan cilde sağlıklı bir görünüm kazandırır.

Lazer ışınları cildin hem üstüne hem de altına etki edebilen etkili bir tedavi yöntemidir. Ciltte mikro kanallar açarak kollajen üretimini tetikler. Lazer tedavisinden sonra ciltte oluşan mikro yaralar hafif kızarıklık şeklinde kendini gösterir. Sonrasında oluşan kabuklanma da yavaş yavaş etkisini kaybedecektir. 1 - 2 hafta sonunda cilt tamamen normale döner. Kollajen üretiminin artması ve bağ dokunun yenilenmesi ve ciltte gözle görülür iyileşme tedavinin bitmesinden 2 - 3 ay sonra başlayacak, ortalama 12 - 18 ay kadar devam edecektir. 4-6 seansa kadar tedavi yapılabilmektedir. Seans süresi ortalama 20 - 30 dk. dır. Seanslar arasında 3 - 4 hafta süreler öngörülmektedir.

Tedavi öncesinde güneş banyosu ve solaryumdan kaçınılmalıdır, kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaçlar (aspirin, coraspin, plavix vs.) alınmamalıdır, akne tedavisinde sıkça kullanılan izotretinoin grubu ilaçlar alınmamalıdır, daha önce uçuk (herpes) problemi yaşamış olanlar bu bilgiyi doktorla paylaşmalıdır. Cilt soyma (peeling) gibi işlemlerden kaçınılmalı, şayet peeling işlemi yapıldıysa doktora bilgi verilmelidir. Tedavi sonrasında direkt güneş ışığına maruz kalınmamalı ve solaryumdan kaçınılmalıdır. Bu hassasiyet mümkünse 6 ay süreyle uygulanmalıdır. Bu süre boyunca yüksek koruma faktörlü güneş koruyucular kullanılmalıdır. Yaz aylarında şapka ve gözlük kullanmakta önleyici tedbirler arasındadır.  İlk gün duş yapılmamalı, 1 hafta süreyle ılık bir duş tercih edilmelidir. 1-2 ay süreyle cilt soyma (peeling) işleminden kaçınılmalıdır. 1 hafta sonrasında makyaj yapılmasında bir sakınca yoktur. Hekimin önerdiği yara iyileştirici pomadlar ve güneş koruyucu preparatlar kullanılmalıdır.

 

 

 

 

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Erol Koç

Prof. Dr. Erol KOÇ, 17 Ekim 1968 tarihinde Kayseri' de doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamlamıştır. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından GATA Askeri Tıp Fakültesi' nde başladığı tıp eğitimini 1991 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1994-1997 yılları arasında GATA Dermatoloji Anabilim Dalı' nda tamamlamıştır. Prof. Dr. Erol KOÇ, Diyarbakır ve Isparta Asker Hastanelerinde Dermatoloji Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 2004'te GATA Dermatoloji AD'nda Yardımcı Doçentliğe başladı. 2010 yılında Doçent unvanı, Eylül 2015 yılında da Profesör unvanını aldı. İyi derecede İngilizce bilmektedir. Lazer, dolgu uygulamaları, ip ile cilt germe yöntemlerinde ulusal/uluslararası düzeyde eğitimler vermekte ve birçok kongre/sempozyum/workshop uygulamalarına önderlik etmektedir. Ulusal/Uluslararası birçok hak ...

Prof. Dr. Erol Koç
Prof. Dr. Erol Koç
Ankara - Dermatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube