Çalışan annelere önerilerimiz!

Çalışan annelere önerilerimiz!

Teknolojinin gelişmesi toplumsal hayatın bütün boyutları ile birlikte aile yapısının da  değişmesine, geniş aile modelinden  anne-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aileye dönüşmesine hatta son yıllarda tek ebeveynli ailelerin yaygınlaşmasına yol açmıştır. Özellikle kadının geleneksel rollerinden kurtulup çalışma hayatına girmesi sonucunda kadınların yükü ağırlaşarak devam etmekte karı-koca ilişkileri, ev işleri, çocukların bakımı ve yetiştirilmesi derken eşler arasında geleneksel-modern rollerden kaynaklanan çatışmalar yaşanmaktadır.

           Özellikle evliliğin ilk dönemlerinde kadınlar, üstlendikleri tüm rolleri kusursuz bir biçimde yerine getirmeyi hedeflemekteler. Bu konuda bazen kendilerine oldukça acımasız davranarak, mükemmel bir eş,  anne, ev kadını ve iş kadını olmaya çalışabilirler. Eşlerin birbirlerine ayırdıkları zaman azalmakta ev-eş-iş dengesi bozulmakta, kadının eşine ve çocuğuna ayırdığı verimli zaman dilimi sınırlanmakta, ev işleri çoğalmakta, iş hayatının acımasız kuralları işlemektedir. Çalışan kadın, çevresinin kendisine yüklediği sorumlulukları tam anlamıyla yerine getiremediğinde kendisini beceriksiz, başarısız, hiç kimseye yetişemeyen biri olarak görmeye başlar. Kendisini tükenmiş, mutsuz ve yalnız hisseder. Bu duygularla evine, eşine ve çocuklarına gereken ilgiyi gösteremez, iş yerinde verimi  düşüp,  kendini çaresiz hissederek  benlik algısı zayıflamaya başlar. 

            Sorumluluklarını kusursuz olarak yerine getirmeye çalışan evli iş kadınları hem fiziksel olarak hem manevi olarak çok yıpranıp, bir süre sonra kendine zaman ayıramamaya başlıyor. Her işi kusursuz yapmaya çalışan kadının benlik algısı zayıflamaya, kendisini değersiz hissetmeye, kendisiyle ilgili isteklerini erteler duruma gelmektedir. Kendine zaman ayıramayan kadın, bu sorumlulukların altında ezilerek mutsuzlaşıyor ve hayatta başkaları için yaşamaya başlıyor.

Hayatta başarılı olan kadınlar, önlerine koydukları hedeflerden tatmin oldukları zaman mutlu olmayı başarıyorlar. Bunun için eşlerinin de destek olmaları gerekiyor. Eşler birbirine destek olmadıkları zaman yan yana ama çok uzak insanlar olarak yaşamaya başlıyorlar. Muhabbet ve paylaşımları azalıyor. Telefon, internet, televizyon ya da bilgisayar oyunlarına ayrılan vakitler çoğalınca aile içi iletişim kanalının kapanması eşleri daha da mutsuzlaştırıyor. Bu duruma engel olabilmek, evliliğinizin sağlıklı biçimde ilerlemesini sağlamak için bazı önlemler alınarak sorunların önüne geçilebilir. Çalışan kadınlar için bu önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Hem iş yerinde hem de evde en iyi olmak düşüncesinden vazgeçerek onun yerine yeterince iyi olmayı öğrenmelidirler.
İşin stresini, işte yaşanan istenmeyen durumları kapıda bırakarak günün yoğunluğunu eve taşımamanız daha huzurlu bir akşam geçirmenizi sağlayacaktır.
Çalışan evli bir kadın, kendisine mutlaka zaman ayırmalıdır. Belirli aralıklarla ailesi ve arkadaşlarıyla bir araya gelebilir, onlarla sohbet ortamı yaratabilirler.
Evdeki tüm sorumlulukları tek başlarına üstlenmek yerine, eşleriyle birlikte iş bölümü yaparak sorumlulukları dağıtabilirler.
Gün içerisinde yaşanan olumlu ya da olumsuz tüm süreçleri eşleriyle paylaşabilmeli, fikir alışverişinde bulunabilmelidirler. Sağlıklı bir iletişim, sağlıklı bir ilişkiyi de beraberinde getirecektir.
Akşamları ve hafta sonları aile içi iletişimi geliştirebilmek ve paylaşımları artırabilmek için kendilerine özel zaman dilimleri ayırmaları, eşlerin ilişkilerini kuvvetlendirecektir.
Belirli aralıklarda eşlerinizle birlikte günlük hayatın sıkıntılarından uzaklaşabilmek için yemek, sinema, gezi ve alışveriş gibi faaliyetlere zaman ayırabilmek birlikteliğinizi  pekiştirecektir.
Özellikle yaz aylarında akşam yemeğinden sonra eşinizle yapacağınız romantik bir yürüyüş sizi rahatlatacaktır.

Yukarıda sıralanan önerileri uygulamış ve  çözüme ulaşamamışsanız size tavsiyem bir psikolojik danışmandan, psikologdan ya da aile danışmanından profesyonel bir destek almanızdır.

 

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Savaş Polat

Uzman Klinik Psikolog Savaş POLAT, 1984 yılında Reşadiye’de doğmuştur. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümünde lisans programını 2007 yılında başarıyla tamamlamıştır. Mezun olduğu yıldan itibaren kamu ve özel sektörde çeşitli kurumlarda psikolojik danışmanlık, eğitim ve seminer çalışmalarını sürdürmektedir. Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Bürosunda ve mahkemelerde bilirkişi-pedagog olarak görev almıştır. İstanbul Esenyurt Üniversitesinde Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını “Bağlanma Stilleri ve İlişkiye Yansımaları” konulu çalışması ile tamamlayarak Uzman Klinik Psikolog olmuştur. Psikoterapi Enstitüsü Genel Başkanı Uzman Dr. Tahir ÖZAKKAŞ tarafından verilen ve üç yıl süren,teorik-formülasyon-süpervizyon aşamalarından oluşan "Bütüncül Psikoterapi Eğitimini" başarı ile tamamlamıştır. DBE(Davranış Bilim ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Çalışan anne
Uzm. Kl. Psk. Savaş Polat
Uzm. Kl. Psk. Savaş Polat
Tokat - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube