Yaşlanmanın yankıları dramatik bir biçimde bütün bedenimize olduğu gibi boyun bölgemize, gıdı ve çeneye de yansıyor. Dekolte bölgesine kadar uzanan bir negatif değişim bu sözü edilen. Zamanın izleri, örneğin çene altı bölgesinde, yavaş yavaş etkileri artan sarkmalarla karakterize. Bu gevşemeye boyun ve çene altındaki yağ toplanmaları eşlik ediyor. Deri esnekliğini yitirmeye başlamıştır. Deri altındaki PLATYSMA kasının da tonusu artıyor ve boyun çukuru kayboluyor. Bu platysma denilen boyun kasını boyun alt dokularına bağlayan bantların da gevşemesiyle oluşan bir süreç. Bu gevşekliği boyunda öne doğru yığılmış kas kümesi şeklinde görüyoruz. Özellikle yukardan aşağı birden fazla çekintilerle karekterize bir durum bu boyun bantları'olgusu (platysmal bantlar). Bu olumsuz görüntüyü: Çene altındaki küçük tükürük bezlerinin gevşemesine bağlı''çene altı küçük kitleleri''daha da arttırıyor. Komşu yüz bölgeleri de bu değişime eşlik ediyor: Ağız köşelerinden çeneye uzanan kısmın (marionette çizgileri)düşüklüğü ile de yorgun, üzgün ve yaşlı ifademiz derinleşiyor. Cildimizde yitirilen elastisiteye pigmentasyon artışı eşlik ediyor. Ciltte çizgilenmeler gözüküyor. Çehremizi oluşturan dengenin bozulan unsurlarına diğer yüz bölgelerimiz de katılırsa total bir yüz gençleşmesi gereksinimimiz ortaya çıkıyor. Bu değişim, salt yukarda sözü edilen boyun, gıdı, çene ve komşu yapılarda oluşa gelmişse, orta yaşlardan itibaren artık yapılabilecek bir boyun gençleştirme sürecinden bahsedebiliriz.
Op.Dr.Serkan Dinar