Blender bebekler

Blender bebekler

“Blender Bebek” ifadesi ilk bakışta size tuhaf gelebilir, ama yavaş yavaş literatüre girmeye başlayan bir kavram oldu. Pek, nedir blender bebek ?

Bebeklerin ek gıda dönemine geçmesi ile birlikte, anne sütü ya da mamanın yanında hayatlarına ek besinler de girmeye başlar. Anne babalar ilk 6 ay sadece sıvı ile beslenen çocuklarının beslenmede zorlanmamaları düşüncesi ile, ek gıda döneminde de her gıdayı mümkün olduğunca pütürsüz hale getirmeye çalışır.

Sabah kahvaltısı ve diğer ana ve ara öğünlerde çocuğun yediği tüm besinler blender ile öğütülür. Bu, çocuğun kolay beslenmesi için yapılırken, ileriki zamanlarda aslında beslenme ve yemek alışkanlığı için ne kadar olumsuz bir davranış olduğu fark edilemez.

Tüm yiyecekleri blender yardımı ile öğütülen ve nerdeyse sıvı ve pürüzsüz hale getirildiğinde, çocuk yiyeceklerin ayrı ayrı tadını da alamaz, bu nedenle damak tadı oluşumu da olumsuz etkilenir.

Bunun yanında blender bebek olmanın başka olumsuz yönleri de vardır, işte birkaçı:

Sürekli olarak blender ile öğütülen yiyecekler yiyen çocuklar, pütürlü yiyecekleri yemeyi öğrenmekte zorlanırlar.

Bu nedenle yutma fonksiyonu kullanılmaz ve yutmayı öğrenemeyen çocuk, zamanla yutmayı unutur hale gelebilir.

Çocuk pütürlü yiyeceklerle karşılaştığında ya da yutması için zorlandığında yiyecekler boğazına takılabilir, nefes borusuna kaçabilir, kusabilir

Çocuk kreşe başladığında ya da farklı sosyal ortamlara girdiğinde yemek yemek sorun olabiliyor.

Çiğneme faaliyeti beyne tokluk hissinin gitmesini ve çocuğun yemeye son vermesini sağlar. Ancak sürekli pütürsüz ve öğütülmüş sıvı ile beslenen çocuklarda çiğneme olmadığı için doyma hissi de daha az olmaktadır.

Doyma hissi azalan çocuklar obezite riski ile karşı karşıya kalabilir.

Çiğneme hareketi dişlerin ve çene kemiklerinin gelişimi için de oldukça önemlidir.

Bazı durumlarda çocuklar 3-4 yaşına gelse de katı ve pütürlü yiyecekler yemekte zorlanabiliyorlar. Bu nedenle blender kullanımı ek gıdaya geçiş döneminde kısa süreli de olsa kullanılabilir, ancak 7-8 aydan sonra azaltılmalı ve en geç 1 yaşında çocuğun hayatından tamamen çıkarılmalıdır.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Çocuk Gelişim Uzmanı Emine Ergün

Çocuk Gelişim Uzmanı Emine ERGÜN, lisans öncesi eğitimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü'nde başladığı lisans eğitimini 2003 yılında tamamlamıştır. Uzun bir süre özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde dil ve konuşma bozukluğu olan çocuklarla bireysel terapi şeklinde çalıştıktan sonra, şu sıralar "Ebeveyn Danışmanlığı" yapmaya başlamıştır. Kendisi Emine Ergün Çocuk Gelişim Merkezi'nde gelişim takibi, çocuk psikolojisi, boşanma, kardeş kıskançlığı, okula uyum sorunları, gecikmiş konuşma, artikülasyon bozukluğu (Telaffuz), Otizm ya da zihinsel yetersizlik tanısı olan çocuklarla konuşma terapisi çalışmaları yapmaktadır. Ayrıca, anne baba danışmanlığı konusunda danışmanlık almaya gelen anne babaların sorularını cevaplama, onlara çocukları ile ilgili rehberlik etme hizmetleri de vermektedir. ...

Etiketler
Bebek
Çocuk Gelişim Uzmanı Emine Ergün
Çocuk Gelişim Uzmanı Emine Ergün
Ankara - Çocuk Gelişim Uzmanı
Facebook Twitter Instagram Youtube