Bel fıtığı ve boyun fıtığı vakalarında ameliyattan önce son çıkış: manuel terapi

Bel fıtığı ve boyun fıtığı vakalarında ameliyattan önce son çıkış: manuel terapi

Uzmanından Dinleyelim

Manuel: el,  Terapi: tedavi demektir. Manuel Terapi en basit anlamı ile Uzman kişinin sadece ellerini kullanarak yaptığı tedavi tekniklerini kapsayan bir kavramdır. Adından da anlaşıldığı üzere tedavi sırasında herhangi bir cihaz, elektrik, iğne, ilaç vb kullanılmaz. Vücut üzerine cerrahi benzeri kesi içeren invaziv hiç bir işlem yapılmaz. Tedavi sonrası hasta günlük yaşamına kaldığı yerden devam eder, herhangi bir nekâhat ya da dinlenme süresine gerek duyulmaz. Hatta ilk seanstan itibaren iyileşme başladiği için, hasta geldiği halinden daha rahat şekilde günlük işlerine dönebilir.

Biraz da fıtık aslında nedir, ondan bahsedelim. Bel ve boyun fıtığı vakaları esasen aynıdır, yani iki durum da omurga kaynaklıdır fakat yerleri farklıdır. Omurgamız başımızın altından başlayıp kalça bölgemizin içinde sonlanır. İçerisinden beynimiz ile bedenimiz arasındaki bağlantıyı sağlayan, hareketimizi ve hislerimizi (dokunma, sıcak, soğuk, ağrı,acı vs) taşıyan sinirlerimiz geçer. Bu sinirler baskı altında kaldıklarında beyin ve beden arasındaki iletişim sekteye uğrar. Basının derecesine ve durumuna göre hasta, o sinirin innerve ettiği yani yönettiği bölgelerde ağrı, uyuşukluk, karıncalanma,keçeleşme hissedebilir(bel için: bacak, ayak, kalça, bel.  Boyun fıtığı için: kollar, eller, parmaklar olabilir) His kaybından ya da hareket kaybından şikayet edilebilir. Yapılması gereken sinir üzerindeki basıyı kaldırmak ve sinirin eski rahat ve sağlıklı haline kavuşmasını sağlamaktır. Buraya kadar herşey tamam.

Peki, bu baskı neden oluşur ? Kim gelip de sinirlerimizin üzerine basar ? Esas sorular bunlar olmalıdır ? Çünkü, suçluyu bulamazsak, bu durumun tekrar tekrar oluşmasına da mani olamayız. Pek çok hastanın birkaç defa fıtık ameliyatı geçirip de tekrar yeni bir fıtık şikayetiyle gelmesini de ancak bu şekilde önleyebiliriz. O zaman başlayalım.

Vücudumuzda 600'den fazla irili ufaklı kas bulunmaktadır fakat modern insanlar olarak günlük yaşamımızda kaslarımızın çok azını kullanıyoruz malesef. Bilgisayar ya da akıllı telefonlar ile uğraşırken ya da masa başı farklı bir işte çalışırken uzun süreler oturuyoruz, ayak, bacak, kalça, karın, bel, sırt, omuz ve boyun kaslarımız saatlerce aynı pozisyonlarda kasılıp kalıyor ve biz o sırada sadece parmaklarımızı biraz da el ve ön kollarımızıhareketli şekilde kullanıyoruz. Tüm bunların üzerine günümüzde 5 yaşındaki çocuklar dahi stres yaşayabiliyor, depresyona girebiliyor ve stres,vücudu sürekli tetikte (kaç ya da savaş hali) tutarak enerjimizi emiyor ve olmayan vitamin, mineral depolarımızı da boşaltıyor. Zaten kasılmış olan kasların bir de bu eksiklikler sebebi ile (en önemlilerinden biri Magnezyum!) kasılıp gevşeme mekanizmaları bozuluyor ve kas liflerinde trigger point adı verilen tetik düğüm noktalar oluşuyor. Bu kaslar çok uzaklarda değiller, çoğu omurgamızın etrafını saran kaslarımız. Kasılan ve oluşan düğümler sebebiyle esneme özelliğini yitiren kaslarımız aralarındaki omurgayı serbest bırakmıyorlar malesef, ona da baskı uyguluyorlar ve sıkışan omurlar da omur arasındaki diske baskı yapmaya başlıyor. Sıkışan disk (bir poşetin içinde esnek, ıslak ve yoğun bir sünger hayal edin) olmaması gereken yerlere doğru taşıyor, haliyle arkasındaki boşluktan geçen sinirleri de sıkıştırıyor. Vücudunda bunlar gerçekleşen hasta da baskının derecesine ve yerine göre hissettiği şikayetleri ile sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Çok ileri bir vaka olmadığı müddetçe kasılan kasların gevşetilmesi ve trigger yani düğüm noktalarının çözülmesi ile omurga kendi boyuna kavuşur, diskler rahatlar ve sinir üzerindeki baskı ortadan kalkınca şikayetler de düzelir.

İşte Manuel Terapi burada devreye girer: özel geliştirilmiş yöntemler ve ileri derece Anatomi ve Fizyoloji bilgisi birleşerek kasılmış kaslar gevşetilir, tetik noktalar çözülür, hareketle kombine gerçekleştirilen özel teknikler ile eklemler açılır kaslar sağlıklı ve rahat pozisyonlarında kalmaları için yeniden eğitilir. Omurga rahatlatılır, esnek ve travmalara karşı koyabilme yeteneği artacak şekilde güçlendirilir. Son olarak bu rahatsızlıkların tekrarlanmaması için kişiye özel klinik egzersiz programı hazırlanarak hastaya öğretilir, evinde yapması için 15 dakikalık bir program verilerek tedavi sonlandırılır. İyileşme ilk seansla başlar, hastanın durumuna, kaç yıldır bu sıkıntıları yaşadığına bağlı olarak değişkenlik göstererek hastaların tamamına yakınında ilk 5-10 seans sonrasında en az %80 rahatlama sağlanmış olur.

Şifa dileklerimle.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Fzt. Elif Öztürk

Uzm. Fzt. Elif ÖZTÜRK, 1990 yılında doğmuştur. 2012 Yılında Muğla Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden mezun olmuştur. Temel Eczacılık Bilimleri üzerine uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 

Uzm. Fzt. Elif ÖZTÜRK, Amerika'da bulunan Hand Of Seminars MCMT manualtherapy mezuniyet sertifikasına sahip olup aynı zamanda Kayropraksi, Akupunktur, Kinezyotape, Trigger Point Therapy gibi bir çok mesleki gelişim ve eğitim sertifikaları da mevcuttur. Mesleki çalışmalarına ise, İstanbul / Kadıköy'de bulunan Concept Manuel Terapi ve Diyet Kliniği'nde devam etmektedir.

Etiketler
Bel ağrıları
Uzm. Fzt. Elif Öztürk
Uzm. Fzt. Elif Öztürk
İstanbul - Fizyoterapi
Facebook Twitter Instagram Youtube