Bel fıtığı olanlar için 10 öneri

Bel fıtığı olanlar için 10 öneri

1. Ameliyat

Her bel fıtığı için ameliyat gerekmez. Ama gecikme olur ya da hatalı tedavi görürse bizim “düşük ayak” dediğimiz ayakta felç ve daha kötüsü sürekli idrar kaçırmaları ortaya çıkabilir. O nedenle bir beyin ve sinir cerrahi uzmanına görünmek en doğrusudur.

2. Sadece belde ağrı

Hastalığın başlangıcında olduğu gibi her sürecinde ortaya çıkabilir. Bizim “unstabil” dediğimiz omur kemikleri arasındaki hareketle ortaya çıkan ya da her durumda mevcut olan kaymalar eğer muayene bulguları ve hastanın yakınmaları ile uyuşuyorsa ameliyat gündeme gelebilir. Ancak çoğu bel ağrısı eğer omurga ve sinirlerle ilgili ise basit tıbbi tedavi ve istirahat ile geçer. Belde ağrı yapan omurga ve sinirler dışındaki nedenler için yine uzman görüşü önerilir. Bel fıtığı yakınma ve bulgularını taklit eden birçok başka rahatsızlık vardır.

3. Bacağa vuran ağrı

İlerlemiş bel fıtığı olgularında ortaya çıkar ve önem arz eder. Yine çoğunluğu uygun tıbbi ya da fizik tedavi yöntemleri ile geçer. Burada da bel fıtığı dışında örneğin sağrı kemiği ile kalça kemiği arasındaki eklemin rahatsızlığı gibi başka hastalıklar da devreye girmiş olabilir. Bu aşamada bir beyin ve sinir cerrahi uzmanına görünmek ve ameliyat olasılığını sorgulatmak önerilir.

4. Ayak ya da bacakta kuvvetsizlik, uyuşma

Bacağa ya da ayağa giden sinirlerin omurilik seviyesinde ya da çıkışlarındaki süregelen baskılardan ortaya çıkar ve ameliyat gerektirebilir. Bu aşamada genellikle ağrı ikinci plandadır hatta tamamen kalkmış bile olabilir; hasta ve cerrah tedaviyi yönlendirmede birlikte karar vermelidir.

5. Sık idrara çıkma, kaçırma ya da yapamama

İdrarla ilgili sorunlar aciliyet taşır ve 8 saat içinde ameliyat ile müdahale edilmez ise kalıcı sekellere neden olur ve tedavisi son derece zorlaşır.

6. Kortizon uygulanması, vidalama ameliyatları

Kortizon, ameliyat aşamasına gelmiş bel fıtığını geçici bir çözüm olarak tedavi edebilir. Buradaki tedavinin uzman ve deneyimli olanlara bırakılması önerilir. Yerinde ve yetkin deneyimli uzmanlarca stabil olmayan olgular için uygulanan titanyum vidaları ile stabil hale getirme işleminin sakıncası yoktur. Bunlar vücutta bir reaksiyona neden olmaz. Ancak uygulama sırasında ya da başka nedenlerle mikrop kapabilirler. Bu durum normal bel fıtığı ameliyatlarında da %1 oranında gözlenir.

7. Alternatif uygulamalar

Hipokrat zamanından beri uygulanan bel çekmeler, zift sürmeler, iplik geçirmeler v.b. manipülasyonlar ciddi komplikasyonlara (yan etkilere) neden olduğu için hiç önerilmez. Aslında bu uygulamalar bazen ameliyat gerektirmeyen bir bel fıtığını ameliyatlık duruma bile sokabilir.

8. Kilo

Aşırı kilolu olmayabilirsiniz ama bele yüklediğiniz kiloların az da olsa bir kısmını verebilirseniz omurganın yükünü hafifletmiş olursunuz.

9. Spor ve namaz

“Spor sağlığa zararlıdır” diye bir deyiş vardır. Gerçekten bilinçsiz yapılan spor bedene zarar verebilir. Yaptığınız sporda bel omurlarının hareketinin en azda tutan tiplerini seçiniz. Kol ve bacakların hareketi yararlıdır. Bu nedenle biz yüzmeyi öneririz. Aşırı bel hareketine neden olan sporları yapmayınız. Karın kaslarını kuvvetlendirici sporlar ve yürüyüş en idealidir. Halter kaldırma işlemini yatarak yapınız. Ameliyat sonrası iyileşme döneminde namazı oturarak kılınız.

10. Cinsel faaliyetler ve stres

Bele yük veren ve zorlayan aktif hareketler zararlı olabilir. Cinsel güce ameliyatın kötü bir etkisi yoktur. Ancak stres ve ağrı cinsel dürtüleri etkilediğinden bir isteksizlik oluşur.  O nedenle “pasif” kalmak önerilir. 

 

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nezih Oktar

Prof. Dr. Nezih OKTAR, 1953 yılında İzmir'de doğmuştur. 1968 yılında İzmir Koleji’nden, 1971 yılında Ankara Fen Lisesi'nden mezun olmuştur. Ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1977 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı fakültede yapmış ve 1983 yılında Nöroşirurji Uzmanı olmuştur. 1985-1998 yılları arasında Kütahya SSK Hastanesi'nde mecburi hizmetini, 1983-1985 yılları arasında İzmir 800yt KKK Askeri Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi'nde askerlik görevini yerine getirmiş olan Prof. Dr. Nezih OKTAR, 1988 yılında Doçentlik, 1997 yılında Profesörlük kadrosuna atanmıştır. 1983 yılından beri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı'nda Öğretim Üyesi olarak görev yapmış olan  Prof. Dr. Nezih OKTAR, 2015 yılında buradaki görevinden emekli olmuştur.  Prof. ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
linkedin
facebook
instagram
Etiketler
Uyuşma
Prof. Dr. Nezih Oktar
Prof. Dr. Nezih Oktar
İzmir - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube