Yumurtalık rezervi
Tüm toplumun yumurtalık ( over) rezervi (OR) ölçümü yapılması gerekliliği genel olarak çok arkasında durulan bir durum değil çünkü over rezervinin doğal gebe kalma potansiyelini yansıtıp yansıtmadığı tam olarak kabul edilmiş olmamasının yanında kadınlarda anksiyete yaratma potansiyeli de mevcut.
Ancak yine de biz genel toplumun azalmış over rezervi olan kadınlar açısından taranması lehinde bir görüşü savunuyoruz. Öncelikle yumurtalık rezervini belirlemede –anti Mülleryan hormon ölçümü ve antral folikül sayısı gibi-testler IVF de gebe kalma olasılığını ve bir kadının toplam fertilite potansiyelini tahmin etmede oldukça isabetli. Yardımcı üreme teknikleri ihtiyacının yaş ile birlikte artması nedeniyle bu testler giderek önem kazandı.
İkinci olarak da düşük over rezervi olduğu belirlenen kadınların uzun dönemde fertilite potansitelini erken kaybetme riski mevcut ve bu durum eğer gebe kalmayı ertelerler ise kadınların reprodüktif yaşam dönemlerini ve ailelerinin büyüklüklerini etkilemekte.
Üçüncü olarak da kadınlar genellikle gebeliği 30 yaşından sonraya bırakmamaları konusunda verilen genel önerileri dinlememeye meyilliler.
Ancak çalışmalar gösteriyor ki kişiselleştirilmiş risk belirlemeleri (ör: OR gibi) bireylerin pozitif bir değişiklik için motivasyonlarını arttırmakta. Kötü bir OR sonucu, kadınların doğal gebe kalma planlarını biraz daha erkene almalarını sağlayabilir veya alternatif olarak halen belirgin başarı oranı şansı varken oosit vitrifikasyonu ( dondurma) olanaklarını araştırmasına neden olabilir.
Son olarak biz, kadınların OR belirleme konusundan haberdar olma hakkında sahip olduğunu düşünüyoruz. Artık ülkemizde de over rezervinin düşük olduğu durumlarda kadınlara yumurta dondurma imkanı sağlayan yasal düzenleme yapıldı. Bu sayede kadınlar çocuk sahibi olma şanslarını koruyabileceklerdir.