Ayak burkulmalarında gizli tehlike, osteokondrit

Ayak burkulmalarında gizli tehlike, osteokondrit

BİLEK BURKULMALARINDA GİZLİ TEHLİKE, OSTEOKONDRİT

Ayak bileği burkulmaları sık rastlanan kas iskelet sistemi sorunlarından biridir. Burkulmalar sporcularda görülebilidiği gibi normal insanlarda da sıkça gözlenir. Burkulmalar sportif aktivitelerdeki aşırı zorlanmalara bağlı oluşabileceği gibi minik bir basamaktan inerken de ortaya çıkabilir. Erkeklerde halı saha müsabakaları en sık sebeplerden biridir. Sürtünmesi yüksek halı sahalar özellikle antrenmansız sahaya çıkan kişileri bekleyen en önemli tehlikedir. Kadınlarda ise topuklu ayakkabılarla basamak inip çıkma ve bozuk zeminler en sık gözlenen sebepler arasındadır.

Ayak bileği hemen daima içe burkulur ve ayak bileğinin dış yan bağlarında değişen derecede zedelenmeye sebep olur. Hafif zedelenmelerde dış yan bağlar gerilir. Ağır zedelenmelerde ise bu bağlarda yırtılmalar ortaya çıkar. Ayak bileğinin özellikle dış tarafında şişlik bazen morluk görülebilir. Ayak üzerine basmak ağrılı olup bilek hareketleri kısıtlıdır. Hafif burkulmalarda buz uygulama, istirahat, bandaj ve ağrı kesiciler genellikle yeterli olur. Ağır burkulmalarda ise atel ayda basit alçılar ile sabitleme gerekebilir. Akut dönem geçtikten sonra ise fizik tedavi ile iyileşme süreci hızlandırılır.

Ayak bileği burkulan kişileri bekleyen önemli bir tehlike vardır. Burkulmalar sonucu ayak bileği kemiğinin taşıyıcı kıkırdağında bölgesel zedelenme olabilir ki buna osteokondrit  denir.  “Talar dom” dediğimiz bölgede kıkırdak zedelenmesi ile beraber alttaki kemikte ödem oluşur. Zedelenen kıkırdak bazen tamamen dökülür ve o bölgede kemik ortaya çıkar. Kıkırdak yokluğuna bağlı olarak ilerleyen zamanda kemiklerde aşınma başlar ve normalde nadiren karşılaştığımız ayak bileği kireçlenmesi ortaya çıkar. Bu saaten sonra artık ağrılar kalıcı bir hal alır. Nadiren burkulma sonrası kıkırdak parçası eklem aralığına düşebilir. O zaman artrokopik olarak çıkarılması gerekir. Özellikle ayak bileği burkulmasının akut dönemi geçtiği halde ağrılar düzelmiyorsa, özellikle üzerine basmakla, uzun yol yürümekle ağrılar ortaya çıkıyorsa osteokondritten şüphelenilmelidir. Ayak bileğinde osteokondrit tanısı ancak manyetik rezonans görüntüleme (MR) ile konabilir. MR incelemesi kıkırdaktaki olayın derecesini de gösterir.

Osteokontritlerde fizik tedavi ile ayak bileği ekleminin içindeki ödem azaltılıp iyileşme sürecine katkı yapılabilir. Bilek eklemi içine yapılan ve halk arasında horoz ibiği olarak adlandırılan kıkırdak iğneleri eklemdeki kayganlığı artırarak eklemin zarar görmesini bir derece önler.

Son dönmelerde ostokondrit vakalarında hastanın kendi kanından hazırlanan PRP tedavisi uygulanmaktadır. PRP (Platelet Rich Plasma) trombositten zengin plazma anlamına gelmektedir. Hastanın kendi kanındaki trombosit hücrelerinin yoğunlaştırılması ile hazırlanan PRP özellikle erken dönem osteokondritlerde zedelenen kıkırdağı besleyerek dökülmesini önlemekte ve uzun vadede ortaya çıkabilecek ayak bileği kireçlenmesini  önleyebilmektedir. PRP ayak bileği eklemine ultrasonografi rehberliğinde ayda bir kez olmak üzere toplam 3 kez yapılır. PRP ek olarak ayak bileğinde yaralanan bağlara da yapılabilir. PRP ile hasarlanmış bağların iyileşme süreci hızlandırılmakta ve bağlar güçlendirilmektedir.

Tabiki gerek PRP gerek diğer tedaviler ayak bileğine özel egzersizlerle desteklenmelidir. Egzersiz sayesinde bileğini burkan bireyleri bekleyen diğer bir önemli tehlike olan ayak bileğinin ikinci kez burkulmaısının önüne geçilebilir. Ayak bileğini bir daha burkulmasını önlemeye yönelik egzersizler yapılmaz ise %30-70 vakada ayak bileği tekrar burkulur. Bazen bu durum o kadar sıklaşırki “kronik ayak bileği burkulması” olarak adlandırılır. Bu durumda ayak bileği stabilitesini kaybetmiştir. Çok geç kalmış vakalarda bazen cerrahi müdahale gerekebilir.

Herkes ayak bileğini burkabilir. Önemli olan gerekli koruyucu tedbirleri alarak bir daha burkulmasını önlemektir. Burkulma sonrası uzun süre devam eden ağrılarda ise osteokondrit olabileceği akılda tutulmalıdır. Ancak erken tanı ve doğru tedavi ile osteokondritin ayak bileğine vereceği zarar en aza indirilebilir.

Sağlıcakla Kalın

Doç.Dr.Cengiz Bahadır

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Cengiz Bahadır

Prof. Dr. Cengiz BAHADIR, 1969 yılında Samsun'da doğmuştur. Lisans öncesi eğitimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1992 yılında tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. Aynı yıl Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı'nda ihtisas eğitimine başlamıştır. İhtisasının ardından 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü'nde Elektrodiagnostik Nöroloji (EMG) lisansüstü programını tamamlamıştır. 2010 yılında Doçent, 2015 yılında ise Profesör olmuştur. Radikulopatiler (bel ve boyun fıtıklarına bağlı ağrılar), bel ve boyun fıtıklarının cerrahisiz tedavisi, EMG (kas ve sinir hastalıklarının tanısına yönelik elektrofizyolojik inceleme), kas-iskelet sistemiultrasonografisi, artritler (romatoidartrit, ankilozanspondilit, kireçlenm ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Osteokondrit
Prof. Dr. Cengiz Bahadır
Prof. Dr. Cengiz Bahadır
İstanbul - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube