Anal fissür halk tabiriyle makatta çatlakta sınıflama akut ve kronik olarak yapılır….
Akut fissürler yüzeyel, küçük ve kısa süreli çatlaklardır. Bebekler dahil herkeste zorlanmayla bazen yüzeyel, geçici, akut çatlaklar oluşabilir. Bunlar inatçı lezyonlar değillerdir ve bu aşamada yakalanırlarsa tedavileri kolaydır.
Diğer anal sorunlardakine benzer şekilde hastanın posadan zengin diete dönmesi (sebze, meyve, salata, zeytinyağı ağırlıklı beslenmesi), bu dietin de etkisiyle kabız kalmaması (yani hergün düzenli ve rahat dışkılaması), sıcak su banyoları ve kısa süreli ağrı kesici pomadlar önerilir. Bunlara uyum sağlandığı takdirde akut fissürler süratle iyileşirler. Nadiren iyileşmemeleri halinde tanının, altta yatan başka olası bir sorunun irdelenmesi ve tedavinin daha dikkatli gözden geçirilmesi gerekir.
Kronik anal çatlaklar daha büyük, daha derin ve inatçı lezyonlardır. Uzun süreli hastalıkta kısır döngüye bağlı yırtılma, iyileşme süreçlerine bağlı çatlağın komşuluğunda deri kıvrımı denen bir çıkıntıya neden olabilir. Kronik anal fissürlerde temel sorun, yırtılır tarzda ağrının oluşturduğu bir kas spazmıdır/anal kanal basıncı artar. Adeta makatta bir darlık oluşur. Tedavinin esasını da bu darlığın çözülmesi, yüksek basıncın normale çekilmesi oluşturur.
Bu amaçla; kas spazmını azaltan ameliyat dışı seçenekler olan nitratlı kremler, Botox injeksiyonu uygulaması ya da ameliyatla aşırı kasılan kısmen kesilerek aşırı kasılmanın giderilmesi yöntemlerinden uygun olanının kararlaştırılması gerekir. Son batılı kaynaklar zaten bu sırayla; yani önce nitratlı kremler, sonra Botox, bununla da geçmezse cerrahi uygulanması yönündedir.
Tabii bunların ustaca uygulanmaları gerekir…….. Tedavi sürecinde hastaların uygun diet, tuvalet alışkanlığı ve sıcak banyolarla desteklenmesi de başarıyı artıracaktır.