Ameliyatsız tedavi artık çok kolay

Ameliyatsız tedavi artık çok kolay

Günümüzde kadınların en yaygın sorunlarının başında miyom ve kistlerle ilgili sorunlar gelir. Eskiden bu problemleri yaşayanlar için hemen cerrahi müdahale ön görülürdü. Şimdi tıbbın geldiği noktada  ilaçla ya da takiple bu sorunların üstesinden gelmek mümkün. Artık cerrahi bu tür durumlarda en son düşünülen seçenek oluyor.  Cerrahi herhangi bir operasyona girmeden bu operasyonun gerekliliğini muhakkak kontrol edin, gerekirse başka bir uzman görüşüne başvurun” 

Yumurtalık kistleri ve miyomlar kimi zaman karıştırılıyor. Bunlar arasındaki farklar nelerdir?

İkisi aynı şey değildir. Tamamen farklı organlarda gelişen patolojilerdir. Miyom rahimin sınırları içerisinde yer alır. Daha açık ifade edersek, rahimde kas ve bağ dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümöre miyom denir. Yumurtalık kisti ise, kadının yumurtalıklarında oluşan kistlerdir.

Miyom ve kistler genetik midir?

Miyomlarda ailesel yani genetik yatkınlık söz konusudur. Kişinin ailesinde miyoma bağlı patolojilerin olması, yatkınlığı artırır. İyi huylu yumurtalık kistlerinde ise genetik yatkınlık söz konusu değildir. Fakat yumurtalık kanserlerinin bazı türlerinde de genetik yatkınlık söz konsudur.

Miyom daha çok kimlerde görülür?

Her 4-5 kadından birinde miyom vardır ve büyük çoğunluğunda herhangi bir şikayet görülmez. Miyomlar sıklıkla 30 – 40 yaş grubu kadınlarda görülür. Miyomun büyüklüğü ve yerleşim yeri, şikayete yol açmasında en önemli faktördür. Operasyon kararı ise bu şikayetlere bağlı olarak verilir.

Miyomun belirtileri nelerdir?

Evet, miyom sıklıkla belirti vermez ve pek çoğu jinekolojik muayene esnasında saptanır. Miyomun yol açabileceği en önemli şikayetler, ara kanamalar, ağrılar, cinsel ilişki sırasında ağrı oluşmasıdır. Bunların yanısıra, çok büyük olduklarında etraf dokulara baskı yapabilirler. Örneğin idrar torbasına baskı yapan bir miyom sık idrara çıkmaya neden olabilir. Kalınbağırsağa baskı yapan bir miyom ise kabızlık şikayetine sebebiyet verebilir. Genç yaşlarda gelişen miyom menopozdan sonra hızla geriler. Bu nedenle miyom ve östrojen hormonu arasındaki ilişkiden kaynaklanmaktadır. Yine gebelik döneminde artan östrojen hormonu salgısına bağlı olarak miyom büyümesi de görülebilir. Gebelikten sonra miyomun hızla küçülmesi bu görüşü doğruluyor.

Miyomların oluşma sebebi nedir?

Evet, bazı kadınlarda miyom oluşurken, bazılarında ise hiç görünmez. Bunun sebebi henüz net olarak saptanmadı. Miyom saptanan kadınların hemen hepsininin ailesinde de yani anne, teyze gibi yakın çevresinde de görülmesi, bu hastalığın genetik yönünün güçlü olduğunu vurguluyor.

Kaç  çeşit miyom vardır ve nerede görülüyorlar?

Rahimdeki yerleşim yerine göre myomlar çeşitli isimler alır. Rahimin dış yüzüne yakın olan miyomlar (subseröz) en az şikayete yol açanlardır. Genellikle bunlarda kanama görülmediği gibi kısırlığa da yol açmazlar. Ancak 8-10 cm büyüklüğüne gelirlerse ağrı yaparlar. Rahim duvarlarının ortasında yer alan miyomların (intramural) küçükleri de, yine aynı şekilde herhangi bir şikayete yol açmaz. 4 – 5 cm’in üzerine çıktaklarında ağrı ve kanama yapabilirler. Rahimin içine, rahim boşluğuna yerleşenler ise (submüköz) en çok şikayete yol açanlardır. Bunların 1 cm boyutunda olanları bile çok şiddetli kanamalara ve ağrılara hatta düşüklere ve kısırlığa da sebep olabilirler.

Hangi durumlarda ameliyat olmak gerekir?

Tabii ki, şiddetli ağrılara ve kanamalara neden olan miyomlar… Ayrıca ultrosonla yapılan takipte miyomun hızla büyüdüğü görülüyorsa mutlaka ameliyat etmek gerekir. Bu tür miyomlar kendiliğinden küçülmezler. Miyomlar açık ve kapalı olmak üzere iki farklı ameliyat biçimiyle çıkarılır. Miyom ameliyatı olan kadınlarda yüzde 20 – 25 oranında tekrarlama riski vardır ve hasta bunu bilmelidir.

Ameliyat dışı bir tedavi yöntemi var mı?

Bazı hormon alımlarıyla, miyomların geçici olarak yüzde 30 – 40 oranında küçüldüğü görülüyor. Örneğin menapoza girmek üzere olan kadınlarda, ameliyat olmama bir seçenek olarak kullanılabilir. Ayrıca son yıllarda ses dalgaları ile miyomu küçülterek eritme yöntemleri gelişti. Bu yöntemin gebelik beklentisi olan kadınlar da kullanımı konusu netlik kazanmamıştır. 

Peki  miyom oluşumunu  engellememiz  mümkün  mü?

Yumurtalıkların çalışmasını doğum kontrol hapı gibi ilaçlarla baskılayarak, bazı yumurtalık kistlerinin oluşumunu engelleyebiliriz. Fakat myom oluşumunu engellemek için herhangibir yöntem yoktur.

Yumurtalık kistleri tehlikeli midir?

Yumurtalık kistleri de, pek çok kistlerde olduğu gibi, iyi ve kötü huylu olarak değişiyor. Ultrasonografik muayene, kistin iyi mi, kötü mü olduğuna dair fikir veriyor. Eğer şüphe oluşturacak bir görünüm söz konusuysa, kan testleri, tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleriyle, kistin durumuyla ilgili yüzde 100'e yakın sonuça ulaşılır.

İyi ve kötü huylu dediniz, bunları açabilir miyiz?

Fonksiyonel kistler, yumurtalıkların döngüsel işlevleri sırasında oluşan kistlerdir ve genellikle birkaç aylık izlemeye alınarak, ilaçla tedavi edilebilirler. Üç aylık izleme sonucunda, ilaçla küçülme olmuyor ve aksine büyüme görülüyorsa ameliyat kararı verilir. Ancak, burada kadınların bilmesi gereken, 8 cm’e kadar olan basit kistlerin ilaçla tedavi edilme olasılığı çok yüksektir. Bu yüzden hemen ameliyat olmaları gerekmez.

Peki  ya fonksiyonel olmayan  kistler nelerdir?

Neoplazik dediğimiz fonksiyonel olmayan kistler ise genellikle ilaç tedavisine cevap vermezler. Örneğin edometrioma veya dermoid kistler kendiliğinden ya da ilaçla geçmezler. Fakat kist 2 -3 cm gibi küçük boyutta ise ve herhangibir yakınmaya yol açmıyorsa, ameliyat etmeye gerek yoktur ama mutlaka takibi yapılmalıdır. Fakat kötü hastalık şüphesi olan herhangibir kist tespit edilirse, boyut ve şikayete bakılmaksızın mutlaka ameliyat edilmelidir.

Yumurtalık kistlerinde  patlama  söz  konusu mudur?

5 – 6 cm’in üzerinde yumurtalık kisti olan ve ilaç tedavisi uygulanan hastalar, cinsel ilişki sonrasında gelişebilecek patlama ihtimaline karşı uyarılmalıdır. Cinsel ilişki sonrası ani başlayan karın ağrısı, bulantı, kusma, soğuk terleme, tansiyon, bayılma gibi şikayetler söz konusu olursa, kişi acilen bir hastaneye kaldırılmalıdır.

Son olarak, miyom saptanan bir kadında gebelik sorun olur mu?

Bu tür vakalarda, bir gebelik söz konusu olursa, düşük, erken doğum, gelişme geriliği gibi riskler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, gebe kalmadan önce kadınların jinekolojik muayene olmalarını öneririm. Belirli boyutun üzerindeki myomların gebelik öncesi çıkartılması gerekir. Cerrahi müdahale sonrasında ise bu riskler ortadan kalkmış olur. Fakat miyomu farketmeden hamile kalan kadınlarda ise, hamilelik süresince, miyom genellikle büyür, şiddetli ağrılara yol açabilir. Bu kadınlara gebelik süresince ve sezaryen sırasında myomektomi  önerilmez.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Alparslan Baksu

Prof. Dr. Alparslan BAKSU, 1962 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1985 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapmış ve 1992 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında 1993-2012 yılları arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Başasistan olarak görev yapmıştır. 1998-2002  yılları arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinikleri Merkezi Doğumhane Koordinatörlüğü  ve 2004-2008  yılları arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinikleri Merkezi Ameliyathane Koordinatörlüğü  görevlerinde bulunmuştur. 2007 yılında ise Toronto Üniversitesi, Princess Margaret ...

Etiketler
Ameliyatsız tedavi
Prof. Dr. Alparslan Baksu
Prof. Dr. Alparslan Baksu
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube