Ameliyat

Ameliyat

Bel Fıtığı ameliyat edilmediğinde!
Bel fıtığı ameliyatlık ise hasta ameliyattan korkarsa veya etrafından insanların söylemlerinden ameliyat olmazsa ne gibi sonuçlarla
karşılaşabilir? Bel fıtığı  hastalarının tarafımıza başvuru şekilleri farklı farklıdır.
1. Hasta çok ızdıraplı haldedir. Hareket etmekte basmakta zorlanır. Yürüyemez. Bacağının cansızlaştığı hisseder. İdrara sık sık
gider. Muayeneye bile izin vermez. Şikayetlerin başlangıç süresi kısadır.Bu hastanın omuriliğinde ve bacağa giden sinirinde bası söz
konusudur. Bu bası bu tür hastada mutlak giderilmelidir. Giderilmediği takdirde ayağında düşük ayak gelişme riski, cinsel fonksiyonlarda
kayıp, idrar tutamama gelişebilir. Bu hasta riske atılamaz.
2.Hasta yıllardır olan bel rahatsızlığından şikayet etmektedir. Bacaklarına  veya bir bacağına vuran ağrısı mevcuttur. Doktora
başvurmuştur. Bel fıtığı olduğu söylenmiş ameliyat olması gerektiği dile getirilmiştir. Hasta ameliyat olmamıştır Şikayetleri artmış ve
başvurmuştur.  Hastada yapılan muyenede kuvvet kaybı vardır.Tekrar ameliyatlık fıtık olduğu tespit edildi. Bu hastanın unutmaması
gereken şey iyileşme ve hastalık dönemleri arasındaki sürenin giderek kısalacağı ve hastalıklı olduğu dönem süresinin giderek
artacağıdır. Bu hastalar giderek ilerleyen kuvvet kaybına uğrayacaklardır.Yürüme esnasında ayaklarını boşluğa atıyormuş hissi, yol
yürüme mesafesinde daralma, cinsel fonksiyonlarda giderek azalma duyacaklardır. Bu hastalar Beyin ve Sinir Cerrahisinde en sık
görülen hasta grubudur. Fakat bu hastaların bilmesi gereken şey; tanının konması ile cerrahinin yapılması arasındaki süre ne kadar fazla
olursa yapılan cerrahiden fayda alma oranıda okadar az olacaktır. Çünkü; bel fıtığı sinirde ve omurilikte yapması gereken zedelenmeyi
yapmış ve hastanın diğer omurgaları ve bağları üzerinde etkisini gerçekleştirmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Duyarsınız bel fıtığı
ameliyatı oldum ama uyuşukluğum geçmedi, bel fıtığı ameliyatı oldum ama ayağımı hareket ettiremiyorum gibi. Bu durumun nedeni
aslında hastanın kendisidir. Bu durum veya durumları yapılan ameliyata bağlaması son derece yanlıştır.
3.Hasta yıllardır bel hastasıdır. Kısa süre önce düşük ayak veya ayaklar gelişmiştir. İdrarını tutamıyordur. Bu hasta için bel cerahisinin
başarı şansı %30 dur. Düşük ayak veya ayaklar  gelişme ve doktora başvurma süresi arasındaki süre ne kadar uzun olursa ameliyattan
fayda alma şansı o kadar düşüktür. Ameliyatın amacı artık hastaya şans vermek olmuştur.Bu süre 3 gün ve altında olsa dahi başarı
şansı %30 dur.  
 
Bel Fıtığı ameliyatında riskler
Halk arasında yaygın bir kanı vardır. Bel fıtığından ameliyat olan bir daha düzelmez? Bel fıtığı ameliyatı kesin çözüm değildir. Bel Fıtığı
ameliyatı sonrası felç olunabilir. gibi kanılardır. 
Bel Fıtığının oluşma sebebi kişilerin kendilerine özen göstermemeleridir. Evrende tekrarlamayan hiç hastalık yoktur. Tedavi edilen ve
tekrarlamayan hiç bir hastalık söz konusu değildir. Bir hastalıktan korunmanın en baş yöntemi o hastalıktan korunmak için gerekenlerin
yapılmasıdır.
Bel fıtığı ameliyatı olan bir kişinin kendisine özen göstermesi ve yaşam şeklini değiştirmesi esastır. Bel Fıtığı cerrahisinin yapılma amacı
cerrahiyle düzeltilebilecek sorunun varlığında söz konusudur. Yani bel fıtığı ameliyatı hadi ben ameliyat oluyim bari değildir. Bütün
belfıtıklarının ancak %1-5 i cerrahiye adaydır. 
Bel fıtığı cerrahisinde bir terazi söz konusudur. Bu terazi dengesi kazanç lehine olmalıdır. Kazanç ise sinirin baskıdan kurtarılarak bir
kısmının veya tamamının ölmesine engel olarak hastanın sosyal hayat içinde hareket kabiliyetinin kazanılmasıdır. 
Bel fıtığı ameliyatı olan bir kişiyi %86-91 tam sağlık beklemektedir. %8-10 arasında tüm fıtıklar belirli bir zaman sürecinde tekrarlama
gösterebilir.
Bel Fıtığı ameliyatında riskler şunlardır;
1. Fıtığın alınamaması veya yetersiz alınması(%3-5)
2. Fıtığı Boşaltılan bölgesinde iltihap: diskitis(%1)
3. Omurilik zarının zedelenmesi(%1-3)
4. Bacağa giden sinirin zedelenmeleri(%1)
5.Omurga çevresinde apse gelişmesi(%1)
6.Yara yeri enfeksiyonları veya akıntıları(%1)
7.Fıtık boşaltılan alan çevresinde yapışıkıkların gelişmesi(%5-10)
8.Kanamaya veya anesteziye bağlı ölüm(10.000 de 1-5 arasındadır.)

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Gökalp Karaarslan

Op, Dr. Gökalp KARAARSLAN, 1971 yılında doğmuştur. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı lisans eğitimini başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamladıktan sonra Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı olmuştur.

Op, Dr. Gökalp KARAARSLAN, Afyon Karahisar'da bulunan Özel Park Hayat Afyon Hastanesi'nde hastalarına hizmet vermektedir.

Op. Dr. Gökalp Karaarslan
Op. Dr. Gökalp Karaarslan
Sakarya - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube