Yenidoğan bebek için ilk 48 saat neden önemli?

Yenidoğan bebek için ilk 48 saat neden önemli?

Doğumdan sonraki ilk 60 saniyeden başlayarak geçen 48 saatte yapılan girişim ve incelemeler, bebeğin yaşamını tamamen değiştiriyor. Eksik ya da hatalı yapılan uygulamalar yaşamsal sorunlara yol açabiliyor. Gebelik süresince hiçbir sorun olmasa da 10 doğumdan birinde bebek dış hayata uyum sağlamakta zorlanmaktadır.

Dokuz ay boyunca annesinin karnında rahat, sıcak ve güvenli bir ortamda büyüyen, tüm gereksinimleri annesi tarafından karşılanan ve bu sırada akciğer ile kalp dolaşımı farklı olan bebeğin vücudunda doğumla birlikte dış dünyaya uyum sağlamak için çok hızlı değişiklikler oluyor. Bebek ilk nefesini alması ve kordonunun kesilmesi ile birlikte metabolik dengesini sağlamaya çalışır. Doğumdan sonra eksik ya da hatalı yapılan uygulamalar, yaşamsal sorunlara yol açabilir. 100 bebekten birine kalp masajı yapmak ya da balon-maske ile solutmak gerekmekte olup, her doğumda sorunların önüne geçebilmek için bebekle ilgilenecek bir hekim ve hemşirenin hazır olması gereklidir. Altın dakika olarak nitelendirilen, hayatın ilk 60 saniyesinde bebek soluğunda veya kalbinde problem varsa hemen müdahale edilmesi çok önemlidir.

Bebeğin ilk aşısı anne sütü

Doğum sonrası uyumu normal olan bebeklerin ilk muayenesi doğum salonunda yapılabilmekte olup, bu sırada yarık dudak, damak, makatın gelişmemesi ve parmak sayılarında farklılık gibi anomalilerin de kontrolü sağlanmaktadır. Tüm kontrolleri yapılan bebek anneye gösterildikten sonra doğum salonunda anne memesine tutulması gerekir. Emzirme ne kadar erken başlarsa, süt de o kadar erken gelir. Bebeği mikroplara karşı koruyan hücre ve antikorları içeren anne sütü doğumu izleyen günlerde çok zengindir. Anne odasına alındıktan sonra doğumu izleyen bir saat içinde bebeğin mutlaka emzirilmesi gerekmektedir.  

Sezaryanla doğan bebekler adaptasyon sorunu yaşıyor

Bebeğin ilk 48 saatinde sık karşılaşılan sorunlardan birisi de sarılıktır. Zamanında doğan bebeklerin yüzde 60’ında, erken doğan bebeklerin ise yüzde 80’inde sarılık görülmektedir. İlk 24 saatte meydana gelen sarılıklar patolojiktir ve izlenmesi gereklidir. Fizyolojik sarılık ise ikinci veya üçüncü günde ortaya çıkarak yaklaşık bir-iki hafta sürmektedir. Anne ve bebek arasında kan grubu uyumsuzluğu varsa bu durumun da yakından izlenmesi gerekmektedir. Bebekler kendilerini normal doğuma hazırladıkları için, sezaryen ile doğumda bebekler dış dünyaya adapte olmakta zorlanabilmektedirler. Bebekler ilk idrarını doğumdan sonraki 24 saat, ilk kakayı da 48 saat içinde yaparlar. 48 saat içinde kakanın yapılamaması, barsaklarda tıkanıklık olasılığını düşündürdüğü için mutlaka hekime başvurulması gerekmektedir. Doğumu izleyen günlerde kakanın koyu yeşilimsi-siyah renkte olması da normal kabul edilmektedir. 

Erken doğumlarda risk artıyor

Doğumdan sonraki ilk dakikada oksijenlenme süreci gecikirse başta beyin olmak üzere tüm organlar zarar görür. Beyin oksijensiz kaldığında havale görülebilir.  Bu durumun sonucunda bedensel ve zihinsel gelişim geriliği ile epilepsi, okul başarısızlığı ya da spastisite gibi ileriye dönük pek çok sorunla karşılaşılabilir. Erken müdahale edilerek yoğun bakım ünitesine alınan bebek 24-28 saat içinde iyileşebilmektedir.  Erken doğan bebekleri yaşamın ilk 48 saatinde daha fazla sorun beklemektedir. Erken doğum yapacak olan gebelerin mutlaka yenidoğan ünitesi bulunan merkezleri tercih etmesi gerekmektedir. Anne karnındayken kalbinde veya akciğerinde gelişim bozukluğu belirlenen, barsaklarında tıkanıklık, böbreklerinde anomali saptanan bebeklerin yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan merkezlerde doğması önem taşımaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nermin Tansuğ

Prof. Dr. Nermin Tansuğ, lise öğreniminin ardından 1976 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girmiş, 1982 yılında başarıyla mezun olmuştur. İhtisasını Dokuz Eylül Üniveristesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 1986-1990 yıllarında tamamlamıştır. Yandal uzmanlığını ise Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı'nda 1993-1995 yıllarında yapmıştır. 

Prof. Dr. Nermin Tansuğ, mesleki çalışmalarına Liv Hospital Ulus'ta devam etmektedir.

Etiketler
Bebeğin ilk aşısı anne sütü
Prof. Dr. Nermin Tansuğ
Prof. Dr. Nermin Tansuğ
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube