Yaşlıda düşme kader değildir

Yaşlıda düşme kader değildir

YAŞLIDA DÜŞME KADER DEĞİLDİR 

Düşme her yaşta görülebilirse de yaşlı nüfusta görülme sıklığı oldukça yüksektir. Genç insanlarda düşme genelde sorun yaratmazken, yaşlı bir hastada düşme kalça kırığı gibi çok önemli ve sakatlayıcı sonuçlar doğurabilmektedir.

Yaşlı hastalarda düşmenin çok fazla sebebi olabilir. Beynin arka bölümüne az kan gitmesi ve iç kulak rahatsızlıklarına bağlı ortaya çıkan baş dönmesi ve dengesizlik, yaşa bağlı kas güçsüzlüğü, dizlerde kireçlenme, belde kanal darlığı, felçler en sık karşılaşılan sebeplerdir. Ayrıca yaşlılarda çok fazla ilaç kullanımı da düşmelerden sorumlu olabilmektedir. Bazen tek bir hastalık ama çoğunlukla bu saydıklarımızın bir kaçı aynı anda düşme sebebi olabilmektedir.

Yaşlı hastalarda düşme sonrasında en sık karşılaşılan davranış şekli bir daha düşerim korkusu ile günlük aktivitesini azaltmaktır. Bu hastalar düşme korkusu ile sokağa çıkmaktan çekinir ve kendilerini eve hapsederler. Bu aslında hastayı düşmekten korumaz, aksine hareketsizlik nedeni ile kasları daha da güçsüzleşen hasta evde de düşmeye başlar.

Düşmenin kalça kırığı, omurga kırığı gibi hastayı yatağa bağlayıcı komplikasyonları düşünüldüğünde yaşlılarda düşmenin tedavi edilmesi gerektiği açıktır. Yaşlılarda düşme konusunda en yanlış bilinen şey bu hastaların tedavi edilemeyeceği ve bununla yaşamaları gerektiğidir. “Yaşlıdır düşer” deyip tedavi olarak hastanın düşebileceği aktiviteleri kısıtlamak yapılabilecek en önemli yanlıştır.

Düşmeleri önlemek için ne gibi tedaviler uygulanmalıdır?

Tedavinin birinci aşaması düşmenin sebebine yönlendirilmeli ve asıl sebep ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. İç kulaktaki kristal oynamasından kaynaklanan pozisyonel vertigo sık karşılaşılmakla beraber tedavisi en çok ihmal edilen guruptur. Bu hastalarda baş dönmesi başın hareketleri ile etkilenir. Gece yatakta dönerken, ayakkabılarını bağlarken yada yukarı bakmak gibi boyun baş hareketi gerektiren durumlarda hastanın baş dönmesi başlar. Özel bir muayene yöntemi ile tanısı hiçbir cihaza gerek kalmadan muayene masasında konabilir ve yine aynı ortamda birkaç dakikalık basit bir manevra ile tedavi edilir. Beyine giden kan akımı azsa genelde beyin dolaşımını artırıcı ilaçlar kullanılır. Dizde kireçlenme ve belde kanal darlığı varsa dizden kortizon ve PRP tedavileri, belden fizik tedavi uygulanmalıdır. Yine özellikle diyabetik nöropatilerde ilaçlar ve kan şekeri kontrolü önemlidir. Ayrıca yaşlılarda çok sık gördüğümüz gereksiz çok sayıda ilaç kullanımı önlenmelidir.

Tedavinin ikinci aşaması ve daha önemli kısmı ise egzersizdir. Hastayı gerçek anlamda düşmelerden, dolaysıyla kırıklardan koruyacak tedavi egzersizdir. Egzersizler iki temel şekilde uygulanır. Birincisi bacak kaslarını kuvvetlendirme diğeri ise bilgisayar destekli özel denge egzersizleridir. Egzersizler genelde haftada 2-3 gün 1 saatlik program şeklinde uygulanır. Güçlendirme egzersizleri fizyoterapist gözetiminde ağırlık torbaları ve özel lastiklerle uygulanır. Denge egzersizleri hem statik (ayakta sabit dururken) hem de dinamik olarak hareketli zeminde çalışılır. Hasta bilgisayar destekli bu sistemler ile bir ekran karşısında fizyoterapist tarafından çalıştırılmaktadır. Bu sistemler hastanın dengesi çok hassas bir şekilde tespit etmekte ve hasta ona göre çalıştırılmaktadır. Araştırmalar bu tip denge egzersizlerinin hastanın dengesini ilerletip düşmeleri önlediğini, en azından ciddi bir şekilde azalttığını göstermektedir. Hastalar ayrıca ev egzersiz programına devam etmelidir. Bu hastalar günlük yaşamında hareket için teşvik edilmeli ve cesaretlendirilmelidir.

Yaşlılarda düşmenin büyük oranda tedavi edilebilir durumlar olduğu unutulmamalı ve bu hastalar kaderlerine terk edilmemelidir.

Doç.Dr.Cengiz Bahadır

 

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Cengiz Bahadır

Prof. Dr. Cengiz BAHADIR, 1969 yılında Samsun'da doğmuştur. Lisans öncesi eğitimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1992 yılında tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. Aynı yıl Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı'nda ihtisas eğitimine başlamıştır. İhtisasının ardından 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü'nde Elektrodiagnostik Nöroloji (EMG) lisansüstü programını tamamlamıştır. 2010 yılında Doçent, 2015 yılında ise Profesör olmuştur. Radikulopatiler (bel ve boyun fıtıklarına bağlı ağrılar), bel ve boyun fıtıklarının cerrahisiz tedavisi, EMG (kas ve sinir hastalıklarının tanısına yönelik elektrofizyolojik inceleme), kas-iskelet sistemiultrasonografisi, artritler (romatoidartrit, ankilozanspondilit, kireçlenm ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Yaşlılarda kalça kırığı
Prof. Dr. Cengiz Bahadır
Prof. Dr. Cengiz Bahadır
İstanbul - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube