Yaş farklılıkları ve evlilik ilişkisi

Yaş farklılıkları ve evlilik ilişkisi

Cinsellik ve yaş ikilisi arasında yapılan en son araştırmalar var mı? Sonuçları nelerdir?

Cinselliği konuşmak tartışmak her zaman ayıp, yasak, günah veya yanlış olarak görülmesine rağmen cinsellikle ilgili araştırmalar her zaman yapıldı ve yapılmaya da devam etmektedir. Son yıllara bakacak olursak ta cinsellikle ilgili araştırmalara ağırlık verildiğini görüyoruz. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) olarak bizim yaptığımız araştırmalarda Türkiye'de cinsel ilişkiye girme yaşının düştüğü ortaya çıktı. Türkiye'nin cinsellik haritasını tespit etmek, cinsel konularda konuşulmayanları konuşur hale getirmek ve başta medya olmak üzere sivil toplum örgütlerine bilgi aktarmak amacıyla gerçekleştirilen anket çalışmamızı şubelerimizin bulunduğu illerde gerçekleştirdik. Başta Ankara olmak üzere İstanbul, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Mersin, İzmit ve Adana’da anket çalışmalarında bulunduk. Çalışmaya 16–55 yaş grubundan 8 bin kişi katıldı. “Cinsel ilişki sırasında korunuyor musunuz?” sorusuna araştırmaya katılan her 10 kişiden 4’ü “hayır” yanıtı verdi. “İlk kez kaç yaşında cinsel ilişki yaşadınız?” sorusuna ise erkeklerin %30’u, kadınların ise %15’i 16–18 yaşında diye yanıt verdi. Araştırma bize cinselliğin yaşanma yaşının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de düştüğünü gösterdi.

Cinsellik en fazla hangi yaşlarda dorukta yaşanır?

Cinselliğin yaşı yoktur. Cinsellik doğumdan ölüme kadar hayatımızın doğal bir parçasıdır. Libido adı verilen cinsellik dürtüsü insanı cinsel eylem arayışına iten ve aynen açlık, susuzluk, kendini koruma dürtüleri gibi çalışan bir itici güçtür. Ancak erkekler 20-30’lu yaşlarda, kadınlar ise 30-40’lı yaşlarda cinselliği doruklarda yaşarlar. Yani kadın yaş ilerledikçe kendi bedenini keşfeder ve olgunlaşır.

Aşkın yaşı yok derler, ya cinselliğin yaşı?

Cinselliğin yaşı vardır. Kişiler yeterli cinsel eğitim almışlarsa, bedensel gelişimlerini tamamlamışlarsa ve güvenli cinsel ilişki kurma bilincine ulaşmışlarsa, hem kendisini hem de partnerini cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruyabilme bilincine ulaşmışlarsa, o zaman cinsellik için uygun yaş gelmiş diyebiliriz. Ancak Türkiye'de henüz resmi olarak cinsel eğitim verilmediği için cinselliğin yaşı her geçen gün aşağılara doğru iniyor. Yani sanılanın aksine cinsel eğitim verme cinselliği gençlerin aklına düşürmez, onların cinselliğe başlama yaşını yukarı çeker. Bu nedenle cinsel eğitimin artık okullarda verilmesi, medyanın cinsel eğitime önem vermesi, anne ve babaların eğitici bilgiler ile cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yöntemleri hakkında çocuklarına bilgi vermesi gerekiyor. Çünkü bilinçsiz olarak yaşanan her türlü cinsel ilişki, cinsel yolla bulaşan birçok hastalığa, istenmeyen gebeliklere ve kürtajlara açık davet çıkarmaktadır. Bu hastalıklardan korunmanın en etkin yolunun da prezervatif kullanmaktır.

Cinsellik ve yaş gruplaması yaparsak neler söyleyebilirsiniz? (Kadınlar ve erkekler için)

Libido kadında 35 yaşına kadar artar, 45 yaşına kadar sabit kalır ve çok ileri yaşlara kadar azalarak da olsa gücünü korumaya devam edebilir. Kadın sağlıklı olduğu sürece yine çok ileri yaşlara kadar orgazm olabilme kabiliyetini korur. Hatta menopoza yaklaşmakta olan bir kadında gebelik oluşma ihtimalinin giderek azalmasıyla birlikte azalan gebe kalma korkusu, çocukların büyümesiyle birlikte ev iş yükünün azalması gibi etkenler kadında bu dönemlerde libidonun artmasına bile neden olabilir. Erkekte ise libido 20–30 yaşlar arasında doruğa çıkmıştır. Erkek de sağlıklı olduğu sürece ileri yaşlara kadar ereksiyon ve orgazm olabilme özelliklerini koruyabilir. Ancak yaş ilerledikçe (burada bahsettiğim yaş, 70 ve üstüdür) doğal olarak ortaya çıkan değişiklikler ereksiyonun etkinliğinin azalmasına neden olabilir. Sonuç olarak erkeğin andropoza ve kadının menopoza girdiğinde cinsel yaşamının bittiği doğru değildir.

Aşkın ve seksin ideal ortalama yaşı kaçtı?

Her iki cins için en uygun ve en ideal yaş 35’dir.

Her yaşın ayrı bir güzelliği var mı?

Evet, her yaş döneminin ayrı bir güzelliği ve özelliği vardır. Genç yaşımızda yaşadığımız cinselliğin hissettirdiğini ancak o yaş grubunda anlayabiliriz. Cinselliği doğuştan getiririz ama yaşam süreci boyunca onu geliştirmek ya da olduğu yerde bırakmak bize bağlıdır. Yaş ilerledikçe geliştirdiysek daha doyurucu daha haz alıcı bir cinsellik yaşantımız olabilir. Sağlık sorunu yaşanmadığı sürece cinsellik her yaşta yaşanır ve yaşandığı her yaşta da ayrı bir güzellikte ayrı bir tat da verir. Hem erkek hem de kadında libido her ne kadar yaşa bağlı olarak azalma gösterse de, çiftler sağlıklı oldukları sürece çok ileri yaşlara kadar hiçbir tedaviye gereksinim olmadan cinselliklerini yaşamaya devam edebilirler.  Ayrıca sağlıklı bir yaşlıda cinselliğin olmadığını ya da olmaması gerektiğini düşünmek, yemek yemenin, uyumanın yaşlılıkta gereksiz olduğunu düşünmek gibidir. İnsan yaşamında yeri olan böyle bir olguyu yaşlılar için yok saymak gerçekçi değildir. Yaşlılıkta cinselliğin boyutları farklıdır. Yaşlılıkta cinsellik, daha çok sarılma, öpüşme, birlikte rahatlama, gevşeme ve haz paylaşma amacına yönelik olarak kişilerin birbirlerine karşı sevgi ve bağlılıklarını ifade etmelerinin bir aracı olabilir.

Yaşa göre sıklık ne olmalı?

Sağlıklı bir erişkin 30–40 yaşları arasında haftada ortalama 1–4 kez ilişkide bulunur. Bu sabit bir sıklık değildir. Kişiden kişiye, aynı kişide farklı zamanlarda ilişki sıklığı geçici olarak artabilir veya azalabilir. Yaş ilerledikçe ilişki sıklığında azalma eğilimi gözlenir. CİSED olarak yaptığımız anket çalışmalarına göre ülkemizde çiftler haftada 2 kez cinsel ilişkiye giriyorlar. Kişide cinsel ilişki sıklığını belirleyen cinsellik dürtüsünün doyurulma ihtiyacıdır. Yaşla birlikte sıklık azalmasına rağmen, cinsel arzuyu doğuran kaynağın gücü aynıdır, ancak kaynağın doyurulma ihtiyacı azalır. Yaygın inanışa göre kadınlar ve erkekler belli yaşlardan sonra cinselliğin o kadar önemli olmadığını düşünüyorlar. Ancak CİSED olarak yaptığımız araştırmalara göre ülkemizde erkeklerimizin %70’inin cinselliği yaşamın çok önemli bir parçası olarak görürken, kadınlarımızın ise sadece %30’u cinselliği önemsiyor. Yani cinsellik erkekler için daha önemli veyaş ilerledikçe cinselliğe verilen önemin azaldığı görülüyor.

 Çok büyük yaş farklılıkları ilişkiyi nasıl etkiliyor?

İlişkideki yaş farkı uzun vadede ciddi bir sıkıntı kaynağı haline gelip çiftin arasında çeşitli anlaşmazlıklara neden olabilir. İki tarafın hayata bakış açışı, beklentileri, yaşam tarzları arasında bir kopukluk baş gösterebilir. Ancak bu tarz problemleri genellemek oldukça zor çünkü bunun tam tersine yaş farkının bir avantaj ve mutluluk kaynağı haline geldiği ilişkiler de göstermek mümkün. Dolayısıyla bu olayı hem kazandırdıkları, hem de kaybettirdikleriyle ele almak gerekiyor. Ayrıca yaşın ilerlemesiyle birlikte, erkeklerin cinsel açıdan uyarılmaları için gereken süre uzar, sertleşmenin ortaya çıkışı daha çok zaman alır, kadınlarda ise östrojen hormonundaki azalmaya bağlı olarak uyarılma süresi uzar ve vajinadaki kayganlık azalır. Sağlıklı ve güvenli bir ilişkide cinsel doyuma ulaşmanın tek yolu cinsel birleşme değildir. Yaşlılıkta ortaya çıkabilecek fiziksel ve cinsel sorunlar yumuşaklık, sevecenlik, güven ve tanışıklık sayesinde kolayca aşılabilir.

Peki cinselliği? Ortalama 40 yaş farkın olduğu ilişkiler görüyoruz. Beklentiler karşılanabiliyor mu?

Cinsellik zihinsel fiziksel ruhsal birliğin sağlandığı süreçtir. Kişiler arasında var olan saygı sevgi güven duygusunun olması ile birlikte iletişim boyutlarının güçlü olması cinsel süreçte alacakları hazzı artırıcı bir etkendir. Ancak biz ülke olarak cinsellikte ne yazık ki yasak günah ve ayıp üçlüsünü geçememekteyiz. Bununla birlikte cinsel mitlerimizin fazlalığı da her yaş grubunda cinselliği doya doya yaşayamamamıza sebep olmaktadır. Çiftler uyumu yakalamışlarsa beklentileri umutları, vb. konularda da ortak bir süreç yaratabilmektedirler. Çiftlerin birbirinin isteklerini karşılayıp karşılayamadıklarını yaş ile açıklamak her zaman doğru değildir. Eğer çift birbirini anlıyorsa, birbirini bütünlüyorsa, aralarında ortak bir hayat ve ortak bir bakış açısı varsa, aynı pencereden cinselliğe ve ilişkilerine bakabiliyorsa, isteklerini ve beklentilerini konuşabiliyorsa, çözüm üretip ve ortak karalar alabiliyorsa, o zaman yaşın önemi çok fazla yoktur. Bu durumda hem cinselliklerini hem de ilişkilerini sağlıklı bir şekilde götürebilirler. Aslında bakacak olursanız gençlerde bu süreçleri tam olarak yaşayabilmeleri ve uygulayabildiklerini daha az gözlüyoruz. Çünkü başta da dediğimiz gibi biz cinselliği doğuştan getiriyoruz ama yaşam süreci içinde çeşitlendirip uzmanlaşıyoruz.

Biliyorsunuz Asil Nadir ve eşi arasında 43 yaş fark var. Cinsel hayatta mutluluk daha ne kadar yaşanabilir?

Cinsel sağlık, cinsellikle ilgili fiziksel ruhsal ve sosyokültürel sağlık ve esenlik sürecinin kesintisiz olarak yaşanmasıdır. Yaşla birlikte bu süreç kesintiye uğrayabilir, kişinin hem sağlığı etkilenir hem de yaşam kalitesi bozulabilir. Çift birlikte bir uyum yakalamışsa yaş farkı bir sorun yaratmayabilir. Ancak arada 43 yaş çok fazladır. Hiç sorun olmayacak bir yaş farkı değildir. Ancak 43 yaş farkını ancak para, pul, güç, makam ve mevki kapatabilir. Ayrıca yaşla birlikte artış gösteren organik kökenli hastalıklar da cinsel sağlığı çok olumsuz etkileyebiliyor. Cinsel sağlığı birebir etkileyen hastalıklardan olan tansiyon yüksekliği, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi damarsal hasar yaratan hastalıklar, kronik depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklar her zaman cinsel hayatı olumsuz etkiler. Ancakcinsellik doğduğumuz andan itibaren başlar ve nefesimiz bizi terk edene kadarda belli, değişken istekler haline sürer. Seks isteği her canlıda vardır ve yaşla alakası olamayan bir durumdur.

Kadınları yaşları ilerledikçe cinsellikte daha iyi noktalara geldiği, erkeklerin performansının da düştüğü söylenir. Ama erkekler tam tersini savunur. Hangisi doğru?

Aslında her ikisi de doğru olabilir. Kadınlar yaşlandıkça olgunlaşırlar, tıpkı bir şarap gibi. Kendi bedenlerini keşfederler ve bir erkeği nasıl mutlu edeceklerini öğrenirler. Erkekler ise gençken çok isteklidirler, yaşlandıkça istekleri azalır. İsteğin azalması tabiî ki erkekte performans düşüklüğüne yol açabilir ama bu her zaman geçerli olan bir kural değildir. Hem erkek hem de kadında libido her ne kadar yaşa bağlı olarak azalma gösterse de, çiftler sağlıklı oldukları sürece çok ileri yaşlara kadar hiçbir tedaviye gereksinim olmadan cinselliklerini yaşamaya devam edebilirler. Yaşlandıkça cinsel isteksizlik olabilir, bu normal bir durumdur. Önemli olan yaşlılık döneminin kendine özgü bir cinselliği taşıyabileceğini bilmek ve kabullenmektir. Cinsel doyum ilişki sıklığından çok, cinselliğin sevgi ve şefkat, dokunma, birlikte yatma gibi boyutlarının ön plana geçmesine izin vermekle mümkün olabilecektir.

 Aşkın en duygusal ve kendilerini kaptırdıkları yaş ortalaması nedir?

Her iki cins için bu 20’li yaşlardır. Henüz hayata yeni atılmak üzere olan, kendi kimliğinin ve kişiliğinin sınırlarını netleştirmekte zorlanan gençler, hayata tozpembe gözlükle bakabilir ve kendilerini bir başkasının büyüsüne kaptırabilirler.

Mutlu bir beraberlik ve cinsel yaşam için yaş farkı en fazla kaç olmalıdır?

En fazla 5–10 yaş olmalıdır.

Kaç yaş fark birbirinin isteklerini karşılayamaz?

10 yaş fark olması çiftlerde sorun yaratabilir. Çünkü insanlar her 10 yılda bir yeni bir kuşak yaratırlar ve her kuşağın algıları ve beklentileri farklıdır. 

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Cem Keçe

Etiketler
Cinsellik
Uzm. Psk. Dan. Cem Keçe
Uzm. Psk. Dan. Cem Keçe
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube