Uykuda altını ıslatma

Uykuda altını ıslatma

Alt ıslatma durumuna tıbbi olarak enürezis adı verilmektedir ve idrar yapmayı kontrol etmesi beklenen, beş yaşından büyük bir çocuğun istemeden ya da kasıtlı olarak; gündüz ya da gece, yatağına veya elbiselerine tekrarlayan bir şekilde idrar kaçırması durumudur. Bir kişide alt ıslatma sorunu var diyebilmemiz için bu durumun son 3 aydır devam ediyor olması ve haftada en az bir kez meydana gelmesi gerekmektedir.

Alt ıslatma sorunu erkeklerde kızlara göre daha sıktır. Beş yaşındaki çocukların %4-20'si, yedi yaşındakilerin %5-11, 15 yaşındakilerin %1-2'si uykuda işemektedir. Erişkin dönemde de bu oran %1 kadardır.

Çocuğun doğumdan bu yana yataktan kuru kalktığı dönem hiç olmamışsa birincil, bu yakınma en az 6 ay süren kuru bir dönemin ardından başlamışsa ikincil altını ıslatma olarak nitelendirilebilir. Birincil durum daha yaygın olarak görülmektedir.

Enurezise yo laçan birçok faktör belirlenmiştir ve bu faktörlerin netleştirilmesi tedavide daha etkili olabilmek ve çabuk sonuç alabilmek açısından önem teşkil etmektedir.

· Gelişmsel Gecikme

Yaşıtlarıyla kıyaslandığında, bu çocukların ergenlik dönemine daha geç girdikleri görülür. Ayrıca bazı davranış kalıplarının öğrenilmesinde de bir eksiklik söz konusudur.

· Kalıtımsal Faktörler

Uykularında işeyen çocukların anne ve/veya babalarında çocukluk dönemlerinde enurezis oldukça sıktır. Anne ve babanın her ikisinin geçmişlerinde benzer hikaye varsa çocuklarında da olma olasılığı daha yüksektir.

· Beslenmeyle İlişkisi

Bazı yiyeceklere karşı oluşan alerjilerin, idrar kesesinin hacminde azalmaya ve alt ıslatmaya yol açtığı tespit edilmiştir. Bunlar arasında kola, çay, kahve gibi kafeinli içecekler, domates, çikolata yer almaktadır. Bunun yanı sıra bağırsaklarda parazit varlığında oluşan alerjik veya doğrudan idrar kesesi üzerinde yaptığı uyarıcı etki de alt ıslatmada rol alabilir.

· Uyku Bozuklukları

Birçok aile bu çocukların uykularının çok ağır olduğunu ve güçlükle uyandıklarını söylemektedir. Ama uykunun ağır olması ile alt ıslatma arasında bağlantının olmadığını gösteren bazı çalışmalar mevcuttur.

· Psikolojik Etkiler

Tuvalet terbiyesi kazanmış olan bir çocuk yaşamında olağan dışı stresle karşılaştığında, hayatın daha geri dönemlerine gidebilir, idrarını tutma yeteneğini kazanamayabilir veya kazandığı bu özelliği kaybedebilir. Özellikle ikincil enürezisin psikolojik faktörlerle birlikteliği sıktır.

· Tuvalet Eğitimi

Tuvalet terbiyesine erken ya da geç başlanması ve bu sırada sorunlar yaşanması da sebepler arasında yer alır. Tuvalet eğitimi konusunda çok baskı yapan ya da çok gevşek davranan ailelerin çocuklarında da bu durum sıktır.

· Kabızlık

Yapılan araştırmalarda bağırsağın dolu kısmının idrar kesesinde uygunsuz kasılma hareketi başlatarak ya da ona baskı yaparak boşalmasına neden olduğu ileri sürülmektedir.

· İdrar Yolu Enfeksiyonları

Geçmişinde idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş olan ya da geçirmekte olan çocuklarda enurezise daha sık rastlanmaktadır. Bu hastalarda çoğunlukla idrar kesesinin çalışmasında bozukluk mevcuttur.

· Doğuştan Olan Problemler

Hastaların bir kısmında sırt ve kalça bölgesindeki omurgalarda doğuştan olan açıklıklar vardır, o bölgedeki sinirlerin yeterince olgunlaşmaması ve görevini tam yapamaması sonucu idrarı kontrol etmede yetersizlik meydana gelebilir.

· Sosyal Faktörler

Çok çocuklu, kalabalık, alt yapısı iyi olmayan ortamlarda yaşayan ailelerin çocuklarında uykuda altını ıslatma sıktır. Bu ailelerin çocuklarında ikincil alt ıslatma daha sık görülür. Ailenin çocuğa destek vermediği, çocuğun sözlü veya fiziksel tacize-şiddete maruz kaldığı hallerde bu durum devam edebilir.

YAKLAŞIM

Hangi tedaviye karar verilirse verilsin, aile-çocuk-hekim ortaklığı bu tedavi için öncelikli şarttır. Çocukların bir bölümünde yalnızca bir hekimden randevu aldıktan sonra bile önemli ölçüde düzelme görülmektedir. Aileler başvurdukları hekime tedaviden beklentilerini mutlaka anlatmalı, endişelerini paylaşmalıdırlar. Çocuğun tedaviye katılması ve sorumluluk almasının çok yararı vardır. Hekimin mucizevi bir ilaç reçetesi yazmasını ve bu ilaçtan bir kutu kullanmakla sorunun çözümlenmesini beklemek gerçekçi olmazı. Bilinçli ve çocuğa zaman ayırabilen ailelerde tedavi başarısı daha yüksek olacaktır. Tedaviyi iki grupta toplayabiliriz: davranış tedavisi ve ilaç tedavisi

Davranış Tedavisi

Seçilmesi gereken ilk tedavi yöntemidir. Aşağıdaki yöntemleri kapsar :

Kayıt tutma ve kuru gecelere özendirme:

Burada amaç çocuk ile anne-babası arasında olumlu bir ilişki geliştirmektir. Çocukla görüşülerek bu işin önemi kendisine anlatılır ve tedaviye aktif olarak katılması sağlanır. Bunun pratik ve sık kullanılan bir yolu çocuğun bir işeme kaydını tutacağı takvimdir. Çocuk bu takvimi başkalarının yardımı olmadan doldurabilmelidir. Kuru geceler için güneş ya da sevilen renkle boyama, ıslak geceler için bulut ya da sevmediği renkle boyama önerilebilir. Tedavinin prensibi kuru kalınan zamanlar için ödüllendirilmeye, istemsiz ıslanma olduğunda çocuğun sorumluluğunu arttırmaya dayanır. Çocuk ve aile ile sık görüşmeyi gerektirir. Bu yöntem diğer tedavilerin başarısını artırır ancak tek başına yeterli değildir.

Alarm

Bir yöntem çocuk uykusunda işediğinde elektrodları ıslanan ve devresi kapanan bir alarm sisteminin çalmaya başlaması ve çocuğu uyandırmasına dayanır. Başlangıçta tüm idrarını boşalttıktan sonra uyanırken birkaç gün içinde daha erken uyanmaya başlar. 2-4 hafta içinde çocuk uykusunda çişi geldiğinde alarm çalmadan uyanmaya başlar ve böylece kuru kalır. Bu tedavide aile ve çocuk arasında özellikle ilk 1 ay içinde çok iyi bir ilişki ve ilk günlerde anne babanın yakın ilgisi önemlidir. Uygulanan hastalarda 4-6 aylık tedavi sonrası yüksek başarı oranları vardır.

· İdrar Kesesinin Eğitimi

İdrar kesesinin eğitimi; istemli olarak işeme sıklığının azaltılması, idrar akımının istemli olarak durdurulması gibi egzersizlerle kesenin gerilip genişlemesi ve kapasitesinin arttırılması esasına dayanır. Gün boyunca çocuğa aşırı sıvı içirilir ve 3-4 saat istemli olarak idrarını kontrol etmesi istenir. İdrar kesesinin hacmini arttıran bu yaklaşımın sağlayacağı yarar sınırlıdır. Uykuda altını ıslatan ve uyanıkken sık tuvalete gidenler bu eğitimden fayda görebilirler. Bu yöntemle sık tuvalete gitme alışkanlığı kırılır. Bu çocuklar gece daha fazla süre idrar tutabilirler. Tek başına yeterli olmamakla birlikte özellikle alarm tedavisine ek olarak kullanıldığında başarı şansını artırır.

İlaç Tedavisi

İlaç tedavisinin uygulaması kolaydır, kısa sürede değişiklik gözlenir ancak ilaç kullanımının bitmesinin ardından tekrarlama oranları yüksektir. Aynı zamanda ilacın sebep olabileceği yan etkiler özellikle bir çocuk söz konusu olduğundan dolayı dikkate alınmalıdır.

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal

Etiketler
Uykuda altını ıslatma
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube