Uyku alışkanlığı demek, sağlıklı ayrışma demek...

Uyku alışkanlığı demek, sağlıklı ayrışma demek...

Anne ve babaların en sıkıntı çektikleri konulardan biri bebeklerine uyku alışkanlığı kazandırmalarıdır. Yenidoğanın ya da 6-7 aylık bir bebeğin, hatta bazen daha büyük yaşta bir çocuğun uyku düzeni olmayışı, anne ve baba için sıkıntı veren, kaygı yaratan bir durum halini alır. 

Geceleri uyanmak ve çocuğu sakinleştirmek için gerekli olan enerjiyi bulmak son derece güçtür. Uykuyu bir sorun gibi algılamak ise aile içi dinamiklere ciddi zarar verebilir. İlişkiler güçleşir, çalışan anne babaların dikkat ve konsantrasyonlarında büyük ölçüde eksiklikler ortaya çıkar. Hele de mükemmel anababa olmaya çalışanlar için bu durum başarısızlık gibi algılanabilir. 

Neden uyumuyor? Sorun nedir? Ben mi yanlış yapıyorum? sorularıyla birlikte gelen bitkinlik, tükenmişlik, yorgunluk... Tüm bu olumsuzluklarla mücadele ederken çocuğu sakinleştirmek, yatıştırmak, ona ihtiyacı olduğunda yanında olduğunuzu göstermek için yeterli enerji bulamamak gayet normaldir.

Uzun uykuyu engelleyen en önemli şey bebeğin uyandığında, kendiliğinden uykuya dalmayı öğrenememesidir. Yenidoğanlar ve 6 aylıktan küçük bebekler uyku alışkanlığını kazanmak için henüz küçüktürler, anne ve babanın kucağına, sarılmaya, tutulmaya ihtiyaçları vardır. Onun bu ihtiyaçlarını gidermek adına uyku düzenini kurmanız biraz zaman alabilir. Ancak 6 ay ve sonrası daha düzenli uyku uyumasını sağlamak için iyi bir dönem. Çocuğun uykuya dalma alışkanlığını kazanması aynı zamanda bebeğin kendi kendini yatıştırma becerisi 
için de önemlidir. 

6 aya kadar bebeğin anneye yakın bir beşikte uyuması normaldir, ancak 6 aydan itibaren bir bebek kendi yatağında ve şartlar el veriyorsa kendi odasında yatmayı öğrenebilir. Bunun için annenin de bebekten ayrışmayı öğrenmesi gerekir. Buna hazır olması gerekmektedir. Bazen bebeğin bu dönemlerini kaçırmak istemeyen ebeveynler ve özellikle anneler kendi ihtiyaçlarını gidermek adına bebeği yanlarında yatırmaya devam etmektedirler. Bu yöntem de çeşitli kültürlerde ve ailelerde tercih edilen bir yöntemdir. Buradaki zarar ilerde çocuğun ve ebeveynin birbirinden ayrışma ve aralarındaki mahremiyet sınırlarını korumanın gittikçe zorlaşmasıdır. Biliyoruz ki bireyselleşmenin en önemli parçası sağlıklı ayrışabilmektir.

Çocuğunuzun yatmadan evvel uygulanan bir sistemi olmalı. Yıkanıp, altının değiştirilip, temiz kıyafetlerinin giydirilip, dinlendirici bir müzik ve kısık ışık ortamında yatağa yatırılması çocuğun da bu davranışı öğrenebilmesi açısından iyidir. 

Yatağa yattıktan sonra bazı çocuk rahatlıkla uykuya dalabilirken, bazısı hemen ağlamaya başlayabilir. Öncelikle ağlama nedenlerini gözden geçirin. Fiziksel bir sebep yoksa, bebeğinizi yataktan almayın. Bir süre odasında vakit geçirin, masal okuyabilir, ya da sessiz kalıp ona sadece eşlik edebilirsiniz.

Ağlamaya devam eden bebeğinizi belli zaman aralıklarıyla kontrol edin. İlk zamanlarda kısa aralıklarla kontrol etmenizde fayda var, daha sonraları süreyi uzatabilirsiniz. Zaten size vereceği yanıtlarla da süreyi belirleyebilirsiniz.

Aralıklarla kontrol ettiğinizde, kucağınıza almamanız, sözel olarak telkin etmeniz, bir sorunu var mı yok mu diye kısaca bakıp çıkmanız yeterli olacaktır. Ancak bu süre içinde ağlama krizlerine girebilir, uygulamanızda asla sert ve katı olmayın, esnek davranmaya çalışın. Anne baba olarak biliyorsunuz ki çocuğunuzun da kendine ait bir iç dünyası var ve günden güne değişkenlik gösterebilir.

Rutininize mümkün olduğunca bağlı kaldığınız takdirde çocuğunuz uygun tepki vermeye başlayacak ve uyku davranışını geliştirecektir. Bu alışkanlığı kazandırmak vakit alacaktır. Acele etmeyin. Bu alışkanlığı kazandırmaya çalışırken çocuğunuzun şefkat ve destek ihtiyaçlarına asla seyirci kalmamalısınız. Bazı zamanlarda bebeğinizin fiziksel bir sorunu olabilir (örn; diş çıkartma). Bu sebeple onun ihtiyaçlarını ve değişkenliklerini asla gözardı etmeyin.

Unutmayın bunu yapmanızın sebebi uyku alışkanlığı kazandırmak, bebeğinizle ve kendinizle ilgili mahremiyet sınırlarını belirlemek, ve bebeğinize size ihtiyaç duyduğu her seferinde ona kulak verdiğinizi, onu önemsediğinizi göstermektir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Derya Utku

Etiketler
Yeteri kadar ebeveynlik
Uzm. Psk. Dan. Derya Utku
Uzm. Psk. Dan. Derya Utku
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube