Sıkça görülen ve gebelik sırasında çok farklı seyir gösterebilen bir sorundur.
Myomlar uterusun kas tabakasından veya destek doku olan bağ dokusundan kayneklanan iyi huylu tümörlerdir.Pekçok organda kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu tümörler de aynı isimle anılmakla beraber uterus myomları görülme sıklığı en fazla olanlarıdır.Bu nedenle genel olarak 'myom' kelimesi uterus myomlarını anımsatır.Myomlar aynı zamanda 'fibrom' ya da 'fibroid' olarak ta adlandırılır..Yaklaşık her beş kadından birinde farklı büyüklüklerde myom görülme olasılığı vardır.
Doğurganlık çağında da sık rastlandığından hamile kalmayı planlayan ya da hamile bir kadında da görülmesi mümkündür.
Gebelikle birlikte bulunan myomların gebeliğin seyrini olumsuz etkilemesi mümkünse de myomu olan pekçok anne adayı sorunsuz gebelikler yaşayabilmektedir. Myomlarla birlikte olan gebeliklerde myomun yerleşim yeri,büyüklüğü,plasentayla olan ilişkisi ve sayısı gebeliğin seyrini etkileyen faktörlerdendir.
Uterus içinde yerleştikleri yere göre myomlara farklı isimler verilir.Endometriuma,yani rahimin iç yüzüne yakın myomların normal dışı vajinal kanamalara neden olma olasılığı daha yüksektir.bu nedenle hastanın daha önce hekime başvurmasına neden olurlar ve daha erken teşhis edilebilirler.Buna karşın intramural ve subseröz myomlar,özellikle de rutin kontroller yapılmıyorsa tanı koyulmadan önce şaşırtıcı büyüklüklere ulaşabilirler.
Bazan de myomlar gebeliğin oluşmasına engel olur.Uterusun 'cornu' adı verilen Fallop tüplerine komşu bölümünde yerleşmiş myomlar ve uterus iç yüzünün anotomisini bozan myomların infertiliteye (kısırlık) yolaçma olasılıkları daha yüksektir.Gebe kalmakta zorlanan bir anne adayında,yerleşim yeri ve büyüklüğü de dikkate alınarak, myomun çıkarılması (myomektomi) önermek doğru olabilir.
Myomların gebelik sırasında sorun yaratıp yaratmayacağı büyüklüklerine ve yerleşim yerine bağlıdır.
Rahim iç yüzüne yakın yerleşen submüköz myomların düşüğe neden olma olasılığı daha yüksektir.
Gebelik sırasında hızlı büyüyem bazı myomlar (yaklaşık %50 si gebelik sırasında büyür) bu büyümeye kendilerini besleyen kan damarları ayak uyduramadığu için dejenerasyona uğrar. Şiddetli ağrıya neden olan bu durumda sıvı desteği,ağrı kesiciler ve yatak istirahati önerilir.
Myomlar uterusta yarattıkları şekil bozukluğundan dolayı bebeğin duruşuna ve doğum kanalına girişi üzerinde olumsuz etki yapabilirler.
Doğumdan sonra özellikle belli büyüklüğün üzerindeki myomlar uterusun kasılmasını olumsuz etkileyebilir ve bu durumda doğum sonu kanama riski (atoni kanaması) artar.
Myomların sezaryen sırasında cerrahi olarak çıkartılması konusu tartışmalıdır. Genellikle özellikle uterusun kas tabakası içinde yerleşmiş olan (intramural) myomların çıkartılması sırasında kan kaybı çok fazla olduğundan tercih edilmez. Bu durumda her vaka için karar sezaryeni yapan doktora ait olmalıdır.
Gebelik myomla birlikte seyrediyorsa anne adayına bu konuda geçerli bilgiler verilmeli ve doktora başvurması gereken durumlar açıklıkla anlatılmaldır.
