Tüp bebek tedavisinde transfer sonrası doğru ve yanlışlar

Tüp bebek tedavisinde transfer sonrası doğru ve yanlışlar

TRANSFERDEN SONRA  HANGİSİ DOĞRU?

 Tüp bebek  tedavisinde  transfere kadar  her şey  doktorunuzun ve embryoloğunuzun kontrolü altında gitmekte ve kontrol onların elinde olmaktadır.  Yani gebelik oluşturması olasılığı çok yüksekbir embryo size transfer edilmiş olabilir. Transfer sonrası ise bebeğiniz ile baş başa kaldığınız anlar başlamakta ve sizle bir birleşim sağlayıp sağlayamayacağı yani gebelik oluşup oluşmayacağı konusunda artık hekiminizin yapabilecekleri  reçetelediği ilaçlar dışında sona ermektedir.

İşte bu durum Tüp bebek tedavisindeki çiftlerde  belkide tüm tedavinin en zor sürecinin başlangıcıdır. Çünkü artık insiyatif kadının vücuduna geçmektedir. Oysa vücudumuzun bu süreçte  en önemli işlevleri kendi kontrolümüz dışındadır.  Bu duruma destek olabilecek seçimleri ise kadınlar kendileri yapmak durumundadırlar .  Özellikle sosyal medyada yada karşılıklı dile getirilenler  herkesin kendi deneyimine ait yorumlardır. Tedavisi başarılı olanların her yaptığı doğru tutmayanların her yaptığı yanlış ya da tersi durum gerçekte doğru olmayabilir. Tüp bebek denemesinde şans faktörü en önemli belirleyendir.

İSTİRAHAT

Transfer işlemi  sonrası   1-2 saat istirahat ve sonrası bir iki günü dinlenerek geçirmek hemen hemen herkesin hemfikir  olduğu bir durumdur .  Daha uzun süreli  yatak istirahatine  ise gerçekte ihtiyaç yoktur.  Hatta yatakta geçirilen süreç eğer sürekli  sıkıntı ve  başarı düşüncesi nedeni ile endişeye neden oluyorsa tam tersine  kaçınılmalıdır.  Tüp bebek  tedavisindeki  fazla stresli olmayan işlerde çalışan çiftlerde başarı oranları çalışmayanlara göre daha yüksek tir.  Annelerinizin sizlere gebe kaldığının farkına varmadan önce sürekli istirahat ettiklerini sanmıyorum.

ÇALIŞMA

Günümüzde ev işleri de dahil olmak üzere kadınların ağır  işler yapmadığı göz önünde bulundurulduğunda  günlük ev işlerinin yapılması yada  çalışma hayatınızdaki rutin işler tedavinize negatif yönde etki etmez .  Günlük rutininizi devam ettirmeniz sizlerin beklemesi zor  olan bu süreci daha kolay geçirmenize yardımcı olabilir.  Ancak stresli bir  iş hayatı ve bu stresin günlük olarak size yansıması tedavinizi negatif etkileyebilir.

KULLANILACAK İLAÇLAR

Bu süreçte düzenli kullanılması gereken en önemli ilaç progesteron içeren preperatlardır  (Crinone,proginex ,utragestane) .  Bunun dışında eğer başlanılmış ise coraspin yada bebek aspirini ve folik aside devam edilebilir. Bunun dışında başka bir ilaç önerilmez . Bu süreçte ortaya çıkabilecek tedavi ile  ilgili olmayan ağrılarda parasetamollü ağrı kesicileri kullanmak  aşırı ağrı çekmekten daha tercih edilir  bir eylemdir.  Yine tansiyon tirid şeker vb nedenlerle kullanılması gerekli ilaçlarıda doktor kontrolü ile  kesmemek gerekir.

CİNSEL İLİŞKİ 

Özellikle yurt dışındaki bazı merkezler  cinsel ilişki konusunda transferden 1-2 gün sonradan itibaren bir sakınca görmüyor ise de deneyimlerimiz bu konuda daha konservatif yaklaşımla gebelik testine  kadar cinsel ilişkide bulunulmamasından yanadır.  Aşırı üzüntü kadar aşırı sevinç ve hazlarında vücutta istemsiz salınımlara neden olabilir.

SİGARA- İÇKİ

Sigara içiyor iseniz azaltın, çünkü sigara rahminizin kanlanmasını olumsuz yönde etkiler ancak sigarısızlık ve nikotin bağımlılığı stresinizi aşırı artırıyor ise belkide kontrollü içilen birkaç sigara içmemekten daha iyidir.  Sarhoş olmayacak kadar bir  miktar  alkolün de zararı gösterilmemiştir.

 DİĞER

Özellikle sauna gibi sıcak ve nemli ortamlardan uzak durmak, olası bir enfeksiyon nedeni ile  havuz kullanmamak genel yaklaşımlardandır.  Çok yorucu olamadığı sürece  yolculuk yapmakta sakınca yoktur .  Uçak yolculuğu da sakıncalı olarak kabul edilmemektedir

 TRANSFER SONRASI RAHAT OLAMAYA ÇALIŞIN 

Stres üzüntü ve endişeden uzaklaşmaya çalışın , kendinize ve bebeğinize güvenin , vücudunuz onu yaşatmak o da hayata tutunmak için elinden geleni yapacaktır .  Doğal dışı yaptıklarınız beklide ters etki yapabilir.  Yani başkalarının doğrularından öte kendi doğrularınızı kendinizin  tercih etmesi  önemlidir.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu

Op. Dr. Ali Osman KOYUNCUOĞLU, 21 Ocak 1976 tarihinde istanbul'da doğmuştur. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1999 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 2000-2005 yılları arasında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlık eğitimini, 2009-2010 yılları arasında da Yeditepe Üniversitesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite (IVF) yan dal uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2014 yılında ise Acıbadem Üniversitesi Robotik Cerrahi eğitimi almıştır. 2000-2005 yılları arasında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 2005-2011 yılları arasında Özel İstanbul Şafak Hastanesi'nde, 2009-2010 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite (IVF) bölümünde 2011-2014 yılları arasında ise Acıbadem Aile Hastanesi'nde görev yapmış olan Op ...

Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu
Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube