Tiroid hastalıkları diyabetten sonra üreme çağındaki kadınlarda en sık karşılaşılan endokrin bozukluklardır. Üreme çağındaki kadınlarda kısırlığın çok sayıda sebebi vardır. Bu sebepler anatomik, hormonal, trombotik (kanda pıhtılaşma bozuklukları), genetik, enfektif, ototimmün (bağışıklık sisteminin kendini harap etmesi) ve bilinmeyen sebepler olarak sınıflandırılabilir. Otoimmün sebeplerden biri de tiroid otoimmünitesidir. Tiroid otoimmünitesi ; Anti –tiroperoksidaz (TPO), Anti –tiroglobülin (TG) yüksekliği ile beraber tiroid fonksiyonlarının normal veya bozulmuş olmasını tanımlar.
Normal sağlıklı kadınların %5-20 sinde tiroid antikorları yüksek bulunmaktadır. Tekrarlayan düşüğü olan kadınların %20-25’de, tüp bebek tedavisi yapılan kadınların %20’de tiroid antikorları yüksek bulunmaktadır. Çeşitli çalışmalarda infertilite ile beraber , endometriozis, polikistik over sendromu, prematür over yetersizliği ile tiroid otoimmünitesi arasında ilişki bulunmuştur. Tiroid otoimmünitesi embriyonun rahim duvarına tutunmasını hücresel ve immünolojik yolları etkileyerek engellemektedir. Tiroid otoimmünitesi yüksek olan hastalarda düşük riski 3-5 kat artmıştır. Tekrarlayan düşükleri olan kadınlarda tiroid antikorları yüksek bulunmuştur. Tiroid hormonları normal olan tiroid antikorları yüksek hastalarda bile düşük riski yüksek bulunmaktadır.
Amerika Endokrin Birliği TSH düzeyininın gebelikten önce veya ilk trimestırda (ilk 3 ay) tüm kadınlarda ölçülmesi gerekliliğini savunmaktadır. Tekrarlayan düşük hikayesi olan veya infertilite nedeni ile tüp bebek tedavisi yapılacak olanların TSH ile beraber mutlaka tiroid otoimmünitesi açısından da taranması gerekmektedir. Gebelik öncesi hedef TSH değerinin ise <2.5 mU/L olması önerilmektedir. Triod antikorları yüksek olan hastalarda tiroid hormon desteği ile doğal yoldan gebe kalma ihtimalleri artmaktadır.
Yard.Doç.Dr. Fevzi Balkan
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı