Şeker üzerine

Şeker üzerine

Şeker Bayramı ramazandan sonra gelir ve oruçtan sonraki bir kutlamadır. Sevdiklerimize aldığımız armağanlarda, hemen her kutlamamızda şeker ve tatlı vardır. "Çocuğum yemeğini ye sana tatlı vereceğim",

"Dersini bitir çikolata alacam sana", bayram, düğün, kız isteme, nişan, doğum günü gibi kutlamalarda şeker ve tatlılar var hayatımızda.
"Tatlı yiyelim tatlı konuşalım" deyişiyle şekeri katmışız yaşamımıza. Güzel konuşmak tatlı yemekten mi geçiyor bilmem ama bu şeker nedir, onsuz yaşam mümkün müdür? 
şeker, şeker kamışı ve pancarından elde edilen kendine has tatta billurumsu bir besin maddesidir. Kimyasal adı sakkarozdur. Şeker bir karbonhidrattır. Karbonhidratlar sindirimden sonra emilip, glikoza dönüşürler. Glikoz bizim enerji kaynağımızdır. Kanımıza karışan glikoz miktarı normal değerin üstüne çıkarsa, karaciğere yönelip yağ olarak depolanır. Demek ki sadece yağ ve yağlı yemek değil, her yediğimiz yiyeceğin fazlası yağ olarak depolanmaya yani şişmanlığa yol açar. Şeker, verdiği enerji dışında vücut için gerekli elzem hiçbir besin öğesi içermez. Kısacası şekeri harcayamazsak yememeliyiz.
Milenyum çağı insanı tamamen hareketsizleştiriyor. Zamanımız değerli olduğu için en kısa mesafelere gitmek için bile taşıt kullanıyoruz. İnternet denen mucize sayesinde olduğumuz yerden ihtiyaçlarımız kapımıza kadar geliyor. Hatta spor aletleri bile bir telefonla evimizde. Ama kısa sürede bu aletler yatağın altındaki yerini alıyor. Gittikçe hareketsiz bir hayat...
Böyle bir hayatta boş kalori şekerin ne yazık ki yeri gittikçe azalmaktadır. Çünkü az aktivitemiz az enerjiyle dengelenmelidir. O zaman boş kalori kaynakları yerine besin değeri yüksek, kalorisi düşük gıdalar tercih edilmelidir. Bu da enerji veren karbonhidrattan başka besin öğesi içermeyen, doğduğumuzdan beri tadı bizde alışkanlık yapan şekeri az tüketmeye çalışmak olmalı. Bunun için de;

-         Meşrubat yerine ayran, maden suyu, taze meyve sularını suyu tercih etmeliyiz.

-         Çayı ve kahveyi şekersiz içme alışkanlığı kazanmalıyız.

-         Şekerleme, çikolata ve tatlı yerine daha fazla sebze ve meyve tüketmeliyiz.

Şekeri kullanabileceğimiz hiçbir yer yok mu?

Süt gibi her gün almamız gereken gıdayı arada sütlü tatlı ya da dondurma olarak yemek, lifli gıda olan kurubaklagil ve yağlı tohumlardan yapılan Aşureyi tatlı tercihi olarak kullanmak, meyveli ve sütlü tatlıları hamurlu ve şuruplu tatlılara tercih etmek.

Şeker, büyüleyici, sihirli tadıyla bizim vazgeçemeyeceğimiz lezzettir. Onu hiç kullanmamak ya da yaşamımızdan tamamen çıkarmak mümkün mü? Her zaman olduğu gibi her şeyi yerinde ve zamanında, ne kadar, nasıl ve ne şekilde tüketeceğimizi bilmemiz önemli.

Bayram, Ramazan ayından sonra oruç tutanların kan şekerini yükseltmek için verilen en güzel bir ödülse, ebetteki yiyerek kutlayacağız. Ancak, çocuklarımızı çikolata ya da şekerle ödüllendirmekten artık vazgeçmeliyiz. Onun yerine muz, çilek, elma, üzüm, fındık, fıstık, kuru meyvelerle ödüllendirmek, alışverişte şekerli gıda alımını aza indirmek meyve ve sebze alımını arttırmayı öğrenmeliyiz.

Bu Bayramda biraz daha fazla kendimize ve sevdiklerimize değer vermeliyiz. Bu da neden beslenme alışkanlıklarımızı doğru ve bilinçli yönde değiştirmek olmasın?

İyi Bayramlar…       

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Güneş Aynacı Ersavaş

Etiketler
Şeker üzerine
Dyt. Güneş Aynacı Ersavaş
Dyt. Güneş Aynacı Ersavaş
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube