Şeker fırlaması

Şeker fırlaması

Şeker fırlaması

2005 İlkbahar mevsimi, İstanbul. Zayıflama amaçlı olarak merkezime gelen danışanım Bay U, meslek icabı satış, pazarlama, tahsilat vb görevleri sebebiyle mesaisinin büyük bir kısmını ofis dışında geçirmekte olduğunu tarafıma bildirdi. Anamnez alırken yani kişiyi daha yakından tanımaya çalışırken, ziyaretler esnasında ikram edilen çaylardan konu açıldı. Çaycı olsun misafirliğe gittiğimiz akrabamız veya komşumuz olsun, çayın yanında sürekli olarak 2 adet kesme şeker sunarlar. Nedendir bilmem ama bugüne kadar 1 ya da 3 adet şeker sunumu ile henüz karşılaşmadım. Bay U da her seferinde bu şekerleri çayına karıştırdığını iletti. Ardından hayrete kapılmamı sağlayan o dakikalar başladı:

- Gün içerisinde ortalama kaç bardak çay içersiniz?
- 25 (!)
- (Rakamı duyar duymaz hesap yapmaya başladım. Her bir küp şekerin 12 kkal enerji verdiğini dikkate alarak, sadece çaya katılan rafine şekerden günlük 600 kkal kadar enerji alımının olduğunu hesapladım) Hiç tatlı yemeseniz dahi günlük aldığınız enerjinin %10’undan fazlasının rafine şekerden karşılanması, ileride şeker hastalığı, kalp - damar hastalıkları vb açısından risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır.
- Ne önerirsiniz?
- Size zayıflama diyeti vermesem, sadece çayların içerisinde kullandığınız şekeri hayatınızdan çıkarsanız bile haftada ortalama 600 gram ağırlık kaybedersiniz. Bu gidişe mutlaka “dur” demeniz gerekiyor. Gerçekten isterseniz direkt olarak şekeri kesebilirsiniz.
- Orası öyle ama şekeri diyetimden çıkarmanın pek kolay olabileceğini sanmıyorum, sonuçta yılların alışkanlığı var.
- Haksız sayılmazsınız. Arzu ederseniz yapay tatlandırıcılardan da destek alabilirsiniz. Daha önce hiç denediniz mi?
- Hayır, denemedim.
- (Danışanıma aspartam içeren 2 - 3 kutu numune uzatarak) Dilerseniz bunları deneyin, her bir tablet 1 kesme şeker tadı verecektir. Gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.
- (İkram ettiğimiz bitki çayını göstererek) Hemen şimdi başlıyorum.

Bu konuşmanın akabinde genel beslenme ve diyet eğitimini vererek, besin maketleri ile porsiyon kontrolünü detaylı bir şekilde anlatarak, kendisini aç bırakmadan her yerde uygulayabileceği ve ağırlık kaybını sağlayacak 1900 kkal enerji içeren diyetini sundum. Sonuç mükemmeldi: 5 Hafta sonunda 3700 gram ağırlık kaybı ile karşılaştık. Perde arkasında ise; 1100 gram kas ve mineral kazanırken, 4100 gram yağ ve 700 gram su kaybı oldu.

# Diyet sürecinin ilk dönemlerinde sıvı kaybının fazla olması beklenen bir durumdur. Genellikle deri altında biriken, gereksiz sıvı diye tabir edilen ödemin vücuttan uzaklaşması söz konusu olmaktadır. Karbonhidratların ve tuzun su tutma kapasiteleri fazladır. Diyette şekeri ve tuzu kısıtlanmaktan kaynaklı olarak 700 gramlık su kaybıyla karşılaştık. Belki de Bay U yeterince su içmemişti, kim bilir. Kaybedilen her ağırlık yağdan gidecek diye bir kaide yok zaten. Ama sonuç gerçekten her 2 tarafı da tatmin ediciydi.

Şeker kısıtlaması konusunda bir diğer deneyimi, bu olaydan yaklaşık 2 - 3 sene sonra ismini şu an hatırlayamadığım için affına sığındığım Bay X ile yaşadım. Kendisine şekerin zararlarını anlattım ve diyetindeki rafine şekeri kısıtlamasını, hatta mümkünse kesmesini istedim. Sonra bazı gerçeklerle yüzleşmesi için “özeleştiri testi” diye tabir ettiğim bir yönlendirme yaptım: Çay ile birlikte sunulan şekerleri bardağına değil de boş bir kavanoza biriktirmesini rica ettim.

Görüşmelerimde Sokrates Diyalogu* uygulamaya özen gösteririm. Böylece sorunları ortadan kaldırmak çok daha kolay ve akılda kalıcı oluyor. Aradan sadece 2 hafta geçmesine karşın kavanoz içerisinde 950 gram ağırlığında şeker stokladığını belirten danışanım, bu şekeri vücudunda depolamadığı ve kilo kaybı ile karşılaştığı için son derece mutluydu. Diyet programının ilerleyen safhalarında da şekerin, tatlıların eksikliğini hiç hissetmedi ve gayet güzel zayıfladı.

* Sokrates Diyalogu; dinleyenin az, sorununu anlatanın çok konuştuğu ve sorunlara çözümü sorunu ortaya koyanın getirdiği diyalog diye özetlenebilir.

Gün içerisinde sıcak içeceklerde 5 - 6 adet kesme şeker kullandığını ve her birinin ortalama 3 gram olduğunu düşünsek 2 haftada 950 grama ulaştığını hesaplamak hiç de zor değil. Peki, soğuk içecekleri de buna eklerseniz! 200 gram ağırlığındaki standart bir su bardağı asitli içecekte 6,5 adet kesme şeker bulunduğunu biliyor muydunuz? Yani yaklaşık 20 gram ölçüsündeki bu değer, meşrubatların ortalama %10 oranında şeker içerdiğini göstermektedir. Peki, bu içeceklerin yanında veya diğer zamanlarda yenilen tatlı kaçamaklara ne demeli? Günde kaç gram rafine şeker tükettiğinizi hiç düşündünüz mü? Özeleştiri testini şu şekilde gerçekleştirmek de mümkündür: Sağlıklı veya sağlıksız ayrımı yapmaksızın tüm gün boyunca yediğiniz, içtiğiniz her besinden aynı oranda örnek alarak bir çöp poşetin içerisine doldurun. Gece yatarken çöp poşetine bakıp gün boyunca tükettiğiniz besinlerin ne kadar çok olduğunu görünce gözlerinize inanamayacaksınız.

Çoğu kişi “öğlen sadece bir salata yedim” derken salatanın üzerindeki kızartılmış tavukları, salata soslarını, ilave edilen zeytinyağı miktarını ve salatanın yanında içilen asitli içeceği görmezden gelmektedir. Sadece ana yemeklerde yenilenleri dikkate alıp, ara öğünde tüketilen pasta tabağındaki kaçamakları unutmak, hatta akşamları televizyon karşısında kocaman bir kase dolusu meyve yerken alınan enerjiyi es geçmek, otokontrol sağlamak için verilen günlükleri diyetisyen konsültasyonu öncesi son dakika doldurmak kişinin kendini kandırmasından başka bir şekilde açıklanamaz. “Verdiğiniz diyetin dışına hiç çıkmıyorum, aynen uyguluyorum” diyerek belirtilen miktarlardan az veya çok yemek ya da “her gün 1 saat yürüyüş yapıyorum, sporumu hiç aksatmıyorum” diyerek hiç egzersiz yapmamak kişiye ne kazandırabilir? Baskül ve vücut bileşim analizi er ya da geç doğruyu söyleyecektir. Diyetisyeniniz dahil herkesi kandırabilirsiniz, ancak kendinizi asla…

Virtüöz, “eğer bir gün çalışmazsam aradaki farkı ben anlarım; iki gün çalışmazsam orkestra şefi anlar; üç gün çalışmazsam dinleyici anlar” sözü ile sanatındaki hassasiyeti dile getirmektedir. Zayıflama düşüncesindeki danışan da “eğer bir gün diyeti bozarsam aradaki farkı ben anlarım; iki gün diyeti bozarsam diyetisyen anlar; üç gün diyeti bozarsam herkes anlar” diyerek bu sözü diyetine adapte edebilir.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Turgay Köse

Uzm. Dyt. M. Turgay KÖSE, 1977 yılında İstanbul'da doğmuştur. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde başladığı lisans eğitimini başarıyla tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans programını tamamlayarak Toplu Beslenme Sistemleri Bilim Uzmanlığı almıştır.

Uzm. Dyt. M. Turgay KÖSE, Muğla Bodrum'da bulunan Sianji Well - Being Resort'ta hizmet vermektedir.

Etiketler
Şeker kısıtlaması diyet için yararlı mıdır
Uzm. Dyt. Turgay Köse
Uzm. Dyt. Turgay Köse
Muğla - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube