Baharın gelişi, saman nezlesi olarak bilinen alerjik riniti tetikliyor. Bütün dünyada en sık rastlanan alerjik hastalıklardan biri olan “Saman Nezlesi”, kontrol edilemediğinde ASTIM’a neden olabiliyor.
“Alerjik Rinit”e dikkat çekmek ve önemine vurgu yapmak amacıyla, Amerika’da Nisan ayı “Alerjik Rinit Farkındalık Ayı” dır. Bu hastalık ülkemizde saman nezlesi olarak biliniyor ve kontrol edilmediğinde astıma varan sonuçlar doğuruyor. Adından da anlaşılacağı gibi alerjik rinit; toplumumuzdaki bir diğer adıyla saman nezlesi, burunda bulgular oluşturan bir hastalıktır. Solunan havada bulunan alerjenlere, burun mukozasının temas etmesiyle ortaya çıkar. Alerjik rinit bulguları alerjik olunan maddeye göre, sadece bazı mevsimlerde ortaya çıkabileceği gibi (ağaç, çayır çimen ve yabani ot alerjileri) yıl boyunca da sürebilir. Burun mukozasının sağlıklı olması, akciğerlere kaliteli ve temiz bir hava gitmesi için çok önemlidir. Alerjik rinitte burun içi etler şişer, burun havayı temizleme, ısıtma, filtre etme gibi fonksiyonlarını iyi yapamaz hale gelir. Burun; akciğer bronşlarıyla çok benzer yapıya sahiptir. Dolaylısıyla da burun ve akciğerler bir bütündür, aralarında kuvvetli bağlantılar vardır ve birbirlerini olumlu ve de olumsuz oldukça çok etkileyebilirler. Alerjik rinit kontrol edilemediğinde ortaya çıkan en önemli kompilakasyon, hastalığın aşağıya inmesiyle ortaya çıkan ASTIMDIR.
Alerjik rinit belirtileri; burun akıntısı, kaşıntısı, tıkanıklığı, arka arkaya gelen hapşırma, kulaklarda tıkanıklık ve kaşıntı, boğaz ağrısı, boğazda kaşıntı, geniz akıntısı hissi, öksürük, baş ağrısı, gözlerde kaşıntı ve kızarıklık, işitme problemleri, ses kısıklığı ile kendini gösterir. Ailede alerjik rinit, astım, egzama, besin alerjisi olanların ve sigara dumanına maruz kalanlar risk altındadır. Bitkilerin erkek üreme hücresi olan polenler, rüzgâr yoluyla 500 km uzağa kadar uçuşabilirler ve ulaştıkları yerlerde döllenmeyi sağlayarak, bitkilerin çoğalmasına neden olurlar. Çayır, tahıl, ağaç ve yabani otlar en önemli polen kaynağıdır. Ağaç polenleri Şubat-Nisan aylarında, çayır polenleri Mayıs-Temmuz aylarında, yabani ot polenleri ise en çok Ağustos-Ekim ayları arasında yayılma gösterir. Gün içerisinde sabah saatlerinde polen düzeyi daha çok yoğunlaşır. Nemli ve rutubetli havalarda azalırken kuru ve güneşli havalarda polen düzeyi artar. Baharla birlikte sürekli hapşırma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, geniz akıntısı, kuru öksürük, boğaz, burun ve kulakta şiddetli kaşıntı ya da gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtilerle kendini gösteren saman nezlesi ( Alerjik rinit ); önlem alınmazsa ileri ki dönemlerde yorgunluk, iştahsızlık, sinirlilik, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit veya astım gibi hastalıklara dönüşebilir.
Saman Nezlesinden Korunmak İçin Neler Yapılmalı?
Her hastalıkta olduğu gibi alerjik rinit’te de en önemli tedavi doğru teşhistir. Geçmeyen veya sık sık burun problemi yaşayan çocukların mutlaka çocuk alerji uzmanı tarafından değerlendirilmesi, sebep olan alerjenin bulunması gerekir. Yapılması gerekenleri sıralarsak,
Dokunan alerjenin bulunması,
Organik ve sağlıklı beslenilmesi,
Solunan havanın temiz olmasına dikkat edilmesi,
Özellikle yatak odasının ev tozları, evcil hayvan ve küf mantarı alerjenlerinden uzaklaştırılması,
Yatak, yorgan ve döşeğin yün ve tüy olmaması,
Yatılan odanın sade ve boş olması,
Polen mevsiminde havalandırma işlemlerinin saat 05.00 ile 10.00 arası yapılmaması,
Polen mevsiminde açık havada çok bulunulmaması,
Her gün aksam eve gelindiginde mutlaka duş alınması ve bütün kıyafetlerin değiştirilmesi,
Dışarı çıkarken gözlük ve şapka takılması,
Gün içinde dışarıda giyilmiş günlük kıyafetlerin yatak odasında bulundurulmaması,
Korunmak her zaman için önemlidir ama yetmez, hastalığın yok olması için en etkili tedavi “Alerjik Aşı” dır. Alerji testinden sonra, doktor kontrolünde vücuda, gittikçe artan dozlarda yapılan aşı tedavisi, alerjik rinitin iyileşmesinde çok başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlar.