Saç dökülmesi ve cerrahi olarak tedavisi

Saç dökülmesi ve cerrahi olarak tedavisi

Saç dökülmesinde, saçlı derinin beslenmesinin zayıf olması, vitamin eksiklikleri, kepeklenme ve hatta uzun süre şapka giymek bile suçlanmıştır. Yaşlanma, hormonal değişiklikler ve genetik (ailede saç dökülmesine yatkınlık olması) gibi birçok faktör saç kaybına sebep olabilmektedir. Saç kaybı ne kadar erken başlarsa, saç dökülmesinin şiddeti de o kadar fazla olmaktadır. Erkeklerde saç dökülmesinin bazı tipleri vardır. Ancak genelde ön kısımdan veya tepe bölgesinden saç dökülmesi en sık görülenidir. Bazen her iki bölgeden de birlikte saç dökülmesi görülür. Erkeklerde kadınlardaki gibi tüm saçlı deriden aynı anda saç seyrelmesi görülmesi nadirdir. Genetik olarak erkeklerin ense bölgesindeki saçlar dökülmeye neden olan etkenlere çok daha fazla dirençli oldukları için dökülmezler. Ancak genetik kaynaklı erkek tipi saç dökülmelerinde saç ekimi uygulanarak ense bölgesinden nakledilmiş saç kökleri dışında kalan orijinal zaten o bölgede bulunan saç köklerinde dökülme devam edecektir. Bu nedenle saç ekimi sonrasında hastaların mevcut saçlarının dökülmesini engellemek için minoksidil veya finasterid içeren ilaçlar kullanması önerilmektedir.

Kadınların yaklaşık %20'si yaşlanma, hastalık ve menapoz sonrası oluşan hormonal değişiklikler gibi nedenlerle saç dökülmesi yaşamaktadır. Kadınlarda erkeklerdeki gibi bölgesel bir dökülme olmaz. Ön saç çizgisi korunurken tüm saçlı deriyi kapsayan genel bir dökülme ve incelme meydana gelir. Bu tarz sorunları olan bazı kadınlar peruk ya da postiş tarzı aksesuarlar kullanarak bu sorunlarını gizleyebilirler. Kadınlarda saç dökülmesini azaltmak için lokal olarak minoksidil kullanımı önerilir. Ancak kullanıldığı sürece etkisi görülecektir. Ara verildiği takdirde dökülme kaldığı yerden devam edecektir.

Saç kaybı yanık ve travmalar sonrası da meydana gelebilir. Yanık sonrası saçlı deri hasarlanır. Hem saç kaybı hem de deride ciddi bir hasarlanma meydana gelir. Travma sonrası ise genelde saçlı deriyi içeren bir doku parçasının kaybı söz konusudur. Bu durumda yapılacak cerrahi girişim rekonstrüktif amaç taşıdığı için masraflar sağlık sigortası tarafından karşılanabilir.

Saç Restorasyonuna Karar Verirken
Nedeni ne olursa olsun saçsız derinin restorasyonu Plastik cerrahlar tarafından uzun yıllardan beri başarıyla yapılmaktadır. Saç restorasyonu kişinin görünüşünü güzelleştirir ve kendinine olan güveninini arttırır. Ancak sonuçlar her zaman sizin idealinizdeki gibi olmayabilir. Bu nedenle cerrahi bir girişime karar vermeden önce iyice düşünmeli ve durumu doktorunuzla birlikte değerlendirmelisiniz. Eğer saçınız için cerrahi bir girişim düşünüyorsanız unutmamalısınız ki bu işlem saçınızdaki mevcut dökülmeyi önlemez ancak seyrelmiş saç alanlarında daha doğal ve dolgun bir görünüm sağlar.

Saç Restorasyonlarında Doktorun Önemi
Saç restorasyonu seçilecek tekniğin kişiye ve kişideki saç kaybının nedenine bağlı olarak değiştiği bir işlemdir. Bu nedenle saç ekim tekniklerinde olduğu kadar aynı zamanda saçlı deri rekonstrüksiyonu (doku genişletilmesi ve flepler) konularında da bilgi ve deneyimi olan ve hangi tür cerrahi girişimin size daha uygun olduğunu belirleyebilecek bir doktoru seçmeniz sizin için daha iyi sonuç verecektir. Saç restorasyonu operasyonları plastik cerrahi uzmanları tarafından uygulanırsa hem operasyon daha güvenli olacak hem de operasyon sonrasında daha başarılı sonuçlar elde edilecektir. Doktorun cerrahi uzmanı olması iyidir ancak plastik cerrahi uzmanı olması daha da iyidir. Ancak yine de saç restorasyonu yapılacak kişinin saçının yapısal özellikleri ve iyileşme kapasitesi gibi değişkenler nedeniyle sonuç her zaman tam beklenildiği gibi olamayabilir.

Saç Kılının Fizyolojisi
Saçta vücuttaki diğer kıllar gibi keratin yapıdadır. Her kıl bir follikül içinde yaşamını sürdürür. Bu follikül içinde hem saçın ve hem de diğer kılların doğal bir yaşam döngüsü vardır. Yaşam siklusunu tamamlayan bir saç dökülürken yerine follikülden yeni bir saç gelişir. Yeni oluşan bir saç kılı anagen safhadadır. Anagen safhası 3-4 yıl kadar devam eder. Saçlı deride bulunan kılların yaklaşık %90'ı bu safhadadır. Bu safhanın sonunda saç kılı önce 2-3 hafta süren bir Katagen safhasına girer. Bu safhada saç kökü yavaş yavaş bulunduğu follikülün besleyici olan papilla bölümünden ayrılır. Bu aşamada henüz dökülme yoktur ancak saç kılı incelir ve güçsüzleşir. Bunu takiben kıl telogen safhasına geçer . Follikülden dışarı doğru hareket etmeye başlayıp dökülür. Telogen safhası istirahat dönemidir ve bu sırada saç follikülünde hiçbir aktivite yoktur. Bu safha sonunda saç follikülünde papillaya bağlı yeni bir saç kılı oluşup folikülden tekrar saç çıkar. Bu döngü defalarca böyle devam edip gider. Bu nedenle sağlıklı saçta da dökülme görülmesi normaldir ama bu dökülme dikkatle takip edilmemişse farkedilemeyecek düzeydedir.

Saçlı derinin toplam alanı ortalama 500 cm2 dir. Her bir mm2 de ortalama bir follikuler ünite bulunur. Her bir folliküler ünitede ise ortalama 2 saç kökü vardır. Buna göre saçlı deri alanında ortalama 100.000 saç teli bulunur. Saç kılının kalınlığı 0.06-0.14 mm arasında değişmektedir.

Saçlı derideki saç teli sayısı, saç telinin kalınlığı, saç telinin kıvırcık veya düz olması, saç telinin rengi gibi fiziksel değişkenler kişinin saçının yoğun görünüp görünmemesini etkilemektedir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, bir kişinin normal yoğunlukta saç görünümü vermesi için cm2 de ortalama 100 saç teli bulunması yeterlidir.

Saçlı Derinin Restorasyonu
Saç kaybı nedenine ve uygulanan tekniklere göre genel olarak iki bölüme ayrılır :

A) Saç Transplantasyonu (Saç Ekimi) : Saç dökülmesi sonucu açık alanı olan ve saçlı deride herhangi bir yara izi olmayan kişilerde saç kökleri tek tek ya da ikili,üçlü,dörtlü gruplar halinde (greft) alıcı alana nakledilir. Bu uygulamalar greftli ameliyatlardır. Nakledilen doku parçası sadece saç kökü ve çok az bir miktar ciltaltı doku içerir. Kendine ait bir damar ağı yoktur. Yerleştirildiği yerdeki kılcal damarların kan akımı ve plazma ile beslenir.

B) Saçsız Deri Rekonstrüksiyonu : Yanık veya kaza sonucu saçlı deri kaybı ve yara izleri olan kişilerde saçlı bölgenin balonla şişirilerek genişletilip saçsız alana yayılması ya da kafanın saçlı deri bulunan bir bölgesinden genişletme yapılmaksızın besleyici damarları korunarak saçlı derinin ciltaltı dokularla birlikte saçsız alana getirilmesidir. Bu uygulamalar flepli ameliyatlardır. Yani kullanılan saçlı deri dokusunu besleyen kendine ait damar ağı vardır. Bir veya iki kenarı hariç diğer kenarları ve alt kısmı tamamen kesilerek serbestleştirilir.

Saç restorasyonu öncesinde sigara kullanıyorsanız, deriye olan kan akımını azaltarak iyileşmenizi olumsuz yönde etkilediği için operasyondan en az 1-2 hafta önce bırakmanız gerekir. Aspirin gibi kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar kullanıyorsanız operasyon sırasında ve sonrasında kanamaya neden olacağı için en az 10-15 gün önce bırakmanız gerekir. Hipertansiyon için tansiyon düşürücü ilaç kullanıyorsanız hiç ara vermeden devam etmelisiniz.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu

1971 yılında İzmir’de  dünyaya gelen Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu; Tıp Fakültesi eğitimini 1993 yılında Ege Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Uzmanlığını 2001 yılında Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesinden almıştır. 

Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu'nun özel ilgi alanları arasında; lazer lipoliz ile vücut şekillendirme uygulamaları yer almaktadır. Özellikle bu alanda yeni teknikler geliştirerek  uluslararası kalite standartlarında hastalarına hizmet vermektedir.

Lazer ile vücut şekillendirme uygulamalarında güncel teknolojiler kullanan Dr.Eroğlu,  Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği ve Uluslararası Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği (ISAPS) üyesidir. 

İlgili alanı ile ilgili olarak eğitimler de veren Dr. Eroğlu, özel kliniğinde hastalarına hizmet vermeye devam etmektedir. 

 

Etiketler
Saç dökülmesi ve cerrahi olarak tedavisi
Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu
Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube