Yılbaşı ve bayram süreçlerinde enerji alımının en üst seviyelere çıkması, Ramazan ayı süresinde ise en alt seviyelere düşmesi gibi değişkenliklerin olması, benzer dalgalanmaların gün içerisinde de tekrarlanması metabolizmayı şaşırtmaktadır. Genelde 3 - 4 öğünde tüketilen besinler, beslenme düzeninin tamamen değiştiği Ramazan döneminde 2 ana öğüne sıkıştırılmaktadır.
Vücut yeterince besin alınamadığı durumlarda azı ile yetinmeye başlamakta, biraz olsun fazla yenildiği taktirde ise depolama yoluna başvurmaktadır. Ayrıca bazal metabolizma hızının yavaşlaması, iftar ve sahur vakitlerinin günün daha az hareket edilen zamanlarına denk gelmesi ve kan şekeri düşüşüne bağlı olarak tatlılara karşı isteğin artması genellikle kişilerin bu dönemde ağırlıklarının artışına neden olmaktadır.
Günde 7-8 saat kadar uyumak sağlıklı bir yetişkin için yeterli olmaktadır. Daha kısa süreli uyku durumunda vücutta birtakım hormonların salınımı tam olarak gerçekleşmemekte, uzun süreli uyku esnasında ise hareketsiz geçen sürece paralel olarak metabolizma hızı yavaşlamaktadır. Bol su, yeşil çay ve kahve içmenin, düzenli olarak acı besinler tüketmenin de metabolizma hızını artırıcı etkileri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Tüm bunlara ilave olarak sık beslenmenin, besin çeşitliliği sağlamanın, fiziksel aktivitenin artırılmasının metabolizmanın hızlı çalışmasına katkısı büyüktür. Öte yandan Ramazan süresince uyku süresinin uzaması, gün içerisinde hiçbir besin alımının olmaması, gün boyu hareketsiz kalınması, Ramazan’ın ardından hemen bayramın gelmesi hesaba alınınca metabolizma hızının yavaşlaması kaçınılmaz olmaktadır.
