Psikiyatri hakkında doğrular yanlışlar

Psikiyatri hakkında doğrular yanlışlar

     PSİKİYATRİSTE GİTMEK  ZAYIFLIK MIDIR?

İçinde bulunduğumuz  ruhsal  durumumuz,  yaşadığımız olayları olduğundan daha farklı algılamamamıza  neden olabilir.
Korku, panik, endişe, üzüntü, heyecan, öfke vb duyguların etkisiyle olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler, aldığımız kararlar bizi çok daha zor durumlara sürükleyebilir.
Bazen hata yapmaktan, hatalı karar vermekten korkarız. Aldığımız kararlardan daha sonra pişmanlık duymak korkutur bizi, kararsız kalırız…
Bazen yaşadığımız olaylar bizi o kadar çok incitir, bize o kadar çok acı verir ki bu acının etkisiyle düşünemez oluruz, ne yapacağımızı bilemeyiz.
“Hayatta benim başıma gelmez” dediğimiz olaylar bir gün başımıza geldiğinde donar kalırız.
Korkularımız şüphelerimiz, takıntılarımız bizi ve hayatımızı kontrol altına almaya başladığında ne yapacağımızı bilemeyiz.
Bazen her şey anlamının yitiriverir, her şey boştur, yaşama sevinci kaybolur. Herşeyin üstümüze üstümüze  geldiğini, kimi zaman bütün dünya bize karşı olduğunu hissederiz.
Sanki söz birliği etmişcesine  tüm kötü şeyler üst üste gelir, ölümler, felaketler maddi kayıplar….Tüm bu olumsuzlukların üstüne bir de terk edilmişsek, aldatılmışsak, yapayalnız kalmışsak şu kocaman dünyada ,” düşmüşsün bir kere düşenin dostu da olmaz zaten, derdini söyleyip de düşmanını mı sevindireceksin”  gibi  düşüncelerle kimselerle paylaşamayacağımız sorunlarla başa başa  kalabiliriz.
Kim böyle duygulara  kapılmaz ki, insanız, duygularımız, düşüncelerimiz algılarımız, pek çok şeyden etkileniyor, aynı olay karşısında  kimi zaman gülüp geçerken, kimi zaman dibe vurduğumuz oluyor. Bizi rahatsız eden duygularımızı ve düşüncelerimizi daha olumlu ele almak, daha sağlıklı kararlar almak için bir psikiyatristten yardım almak,eğer hastalıklı duygu ve düşüncelere sahip isek tedavi olmak için bir psikiyatriste başvurmak asla zayıflık değildir. Her zaman güçlü olmak, güçlü görünmek gibi bir zorunluluğumuz yoktur. Hepimizin zayıf değil, daha az gelişmiş yönleri olabilir, bunların farkına varmak, benliğimizi  güçlendirme adına attığımız bir adım değil midir?

İNSANLAR BİRÇOK DOKTORA RAHATLIKLA BAŞVURDUĞU, BİRÇOK İLACI DOKTOR ÖNERİSİ OLMADAN KENDİ BAŞINA KULLANMASINA RAĞMEN, PSİKİYATRİSTE BAŞVURMAK  YA DA PSİKİYATRİK İLAÇ KULLANMA KONUSUNDA NEDEN BU KADAR ÇEKİNMEKTEDİR.


Psikiyatrik hastalıklar da  tıbbın diğer hastalıkları gibi tedavi edilerek düzelir. Psikiyatrik ilaçlar da tıpkı diğer hastalıklarda kullanılan ilaçlar gibi etkilere ve yan etkilere sahiptir. Diğer branşlardaki ilaçlardan daha fazla yan etkiye sahip değildir.


İLAÇLARA BAĞIMLI OLMAK İSTEMİYORUM
Psikiyatrist tarafından düzenlenen tedavide kullanılan birçok ilacın bağımlılık yapma potansiyeli yoktur. Bağımlılık yapma riski olan ilaçlar özel düzenlenmiş reçetelerle verilir ve kontrollu biçimde kullanıldığında bu ilaçlar için bile bu risk oranı çok düşüktür.


İLAÇLARLA UYUŞMAK İSTEMİYORUM
Psikiyatri ilaçları uyuşturucu değildir. Bazı grup ilaçlar, uyku ihtiyacını artırabilir, bazı grup ilaçlar da tam tersi bir etkiyle uyku ihtiyacını azaltıp, enerji arttırıcı yönde etki yapabilir. Uzman bir psikiyatrist tarafından düzenlenen tedavi hastanın günlük aktivitelerini  olumsuz  etkilemeyecektir.


İLAÇLARLA DEĞİL BİTKİSEL ÜRÜNLERLE TEDAVİ OLMAK İSTİYORUM.
Piyasada satılan bitkisel ürünler sanıldığı kadar masum değildir, aksine bir çoğunun reçeteli satılan ilaçlardan daha fazla yan etkiye sahip olduğu görülmektedir. Psikiyatrist önerisi dışında kullanılan her ilaç yarar yerine zarar getirebilir.


PSİKİYATRİSTE GİDENE DELİ DERLER.
Psikiyatride “delilik” diye bir hastalık yoktur. Maalesef önyargılı toplumların farklı davrananı ya da farklı  duygulanımları  olanı dışlamak için kullandığı bir sözcüktür. Hastalar bu şekilde adlandırılmaz. Psikiyatrik bozukluğu olan hastalar tedavi edilir ve ruh sağlığına kavuşturulur. Çoğunlukla hastalar bu önyargıyla ruhsal sorunları olduğunda   “deli” damgası almamak için psikiyatriste başvurmakta gecikirler bu sebepten dolayı hastalığın şiddeti artar ve iyileşme süreci uzayabilir.  Bir çok hasta, bir kez psikiyatriste başvurduktan sonra bu sorunların “delilik” olmadığı, kendisinin de “deli” olmadığını görünce ayrıca rahatladıklarını belirtmektedir. Önceki yıllarla karşılaştırdığımızda toplumumuzun bu konudaki  farkındalığın arttığı ve son yıllarda daha sık psikiyatriste başvurdukları gözlenmektedir.


BEN KENDİ SORUNLARIMI ÇÖZEMEYECEK KADAR ZAYIF MIYIM?
Sağlıklı bireyler günlük yaşamın sorunlarıyla rahatlıkla baş edebilir, değişen koşullara uyum sağlayabilir, geliştirdiği savunma düzenekleriyle  yeni çözümler üretebilir. Ancak  kriz durumları, travmalar, ölüm ya da ağır hastalık olguları bireyin baş etme yetilerini bozabilir. Ayrıca depresyon, anksiyete bozukluğu, psikotik bozukluklar vb,  ruhsal bozuklukların etkisiyle de birey kendisi, çevresi ve olaylar hakkında sağlıklı değerlendirme yapamaz. İçinde bulunduğumuz bu durum  bizi daha güçsüz  yapmaz, ama çıkış için profesyonel  bir yardıma ihtiyaç vardır.


İLAÇ KULLANMADAN KONUŞARAK TEDAVİ OLMAK İSTİYORUM.
Psikoterapi(Konuşarak tedavi olmak) bazı psikiyatrik hastalıklarda faydalı olmamaktadır. İlaç tedavisine ihtiyaç vardır. Günümüzde yapılan çalışmalarda bazı psikiyarik hastalıkalarda beyindeki kimyasal olaylarda bozulmalar meydana gelmektedir. İlaç tedavisi ile bozulan olaylar düzeltilmeye çalışılmaktadır. Ruhsal hastalıklarda tedavi, bazen psikoterapi, bazen ilaç tedavisi, bazen ikisi bir arada uygulamaktadır.

 

İLAÇLARLA YAPAY  MUTLULUK İSTEMİYORUM.
İlaç tedavisi yapay bir mutluluk sağlamak amacı ile yapılmıyor. Gerçekten bozulan dengeyi düzelterek hastalığı tedavi etmektedir.

 

PSİKİYATRİ İLAÇLARI ÇOK KİLO ALDIRIYOR.
Bütün psikiyatrik ilaçlar için doğru değildir. Kilo aldıran psikiyatrik  ilaçlarda ise kilo alma iştahı artırma yolu ile olmaktadır. Bu durumlarda da diyet yolu ile kilo alma önlenebilir.


PSİKİYATRİ İLAÇLARININ ÇOK YAN ETKİLERİ VAR.
Psikiyatrik ilaçların yan etkileri diğer ilaçların yan etkilerinden fazla değildir. Tedaviler genellikle uzun süreli olduğundan oldukça güvenilir ilaçlardır.


Psikiyatrist Dr. Necati ÇOBANOĞLU
 

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Necati Çobanoğlu

Uzm. Dr. Necati Çobanoğlu, Erzincan’da 1970 yılında dünyaya gelmiştir. İlköğretim ve lise öğrenim hayatını Erzincan'da tamamlamıştır ve ardından 1996 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıp Fakültesi’nden mezun olarak tıp doktoru unvanı almıştır. GATA Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nde 1998 yılında  başlamış olduğu ihtisas eğitimini 2002 yılında tamamlamış ve uzmanlığını almıştır. Uzmanlık eğitimi sırasında  hipnoz eğitimi de almış ve tezini de Hipnotik İndüksiyon Profilinin Türkçe Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması üzerine yapmıştır. Ayrıca Posttravmatik stres bozukluğu ve dissosiyatif bozukluklarla ilgili çalışmalar da yapmıştır. Uzm. Dr. Necati Çobanoğlu, 2002-2005 yılları arasında Girne Asker Hastanesi, görev yapmıştır.  2005-2012 yılları arasında İzmir Asker Hastanesi’nde Psikiyatri uzmanı olarak göre ...

Etiketler
Psikolojik tedavi ve destek
Uzm. Dr. Necati Çobanoğlu
Uzm. Dr. Necati Çobanoğlu
İzmir - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube