Polikistik yumurtalık hastalığı nedir?

Polikistik yumurtalık hastalığı nedir?

Polikistik yumurtalık hastalığı nedir?

Polikistik yumurtalık hastalığı (PCOS) üreme çağı kadınlarında görülen en sık hormonal bozukluktur. Çoklu genetik faktörlerin etkisi ile geçiş gösterir ki ailede PCOS var ise risk artar. 1. derece akrabalarda (anne, kız kardeş) PCOS var ise %20-40 oranında kişide PCOS görülür.Amerika Birleşik Devletlerinde toplumdaki üreme çağındaki kadınların %5-%10'unu etkilemektedir. Hacettepe PCOS Çalışma Grubu olarak 100 bin dolarlık bir bütçe ile yapmış olduğumuz bir çalışmada (Ülkemizdeki ilk ve tek çalışmadır) ülkemizdeki PCOS sıklığını %19 gibi oldukça yüksek bir oranda tespit ettik. 

Tanı

Tanıda hasta muayene edilir, USG yapılır ve kıllanmanın derecesi Ferriman-Gallwey ölçümü ile belirlenir. Kanda erkeklik hormonları tespit edilir. (Total testosteron, serbest testosteron, SHBG, DHEA-S). Prolaktin ve TSH değerleri istenir.

Rotterdam kriterlerine göre:

  • Adetlerde gecikme veya âdet olamama (yumurtlamanın seyrek ya da hiç olmaması)
  • Kıllanma tüylenmede artış (yüzde, iki göğüs arasında, göbek çevresinde, üst kollarda, sırtta, üst bacakta) veya laboratuvarda erkeklik hormonlarının yüksek olması
  • Ultrasonografi ile incelemede tek bir yumurtalıkta 12 ve üzeri küçük 2-9 mm çapında kistlerin gözlenmesi
Bu 3 maddeden en az 2 tanesi var ise PCOS tanısı konulur. 


Normal ve polikistik yumurtalık gösterilmiştir

Eşlik eden durumlar

  • Polikistik yumurtalık hastalığı olan hastaların yaklaşık yarısı kiloludur.
  • Kilo almaya yatkınlık, kilo verememe
  • Yağlı cilt, sivilcelenme, erkek tipi saç dökülmesi gözlenebilir
  • Kıllanmada artış
  • Yumurtlama seyrek veya olmadığı için gebeliğin oluşmaması durumu olabilir. 
  • Gebelik oluşanlarda ise düşük yapma riski daha fazladır.
  • Rahim için kalınlaşması (endometrial hiperplazi) ve rahim içi kanseri için risk faktörü oluşturabilir 
  • Depresyon (%26-40), endişe-kaygı bozukluğu (%11.6), aşırı yemek yeme isteği (%23.3), hayattan zevk alamama daha fazla oranda gözlenir 
  • Gebelik zehirlenmesi (Preeklempsi), gebeliğin tetiklediği yüksek tansiyon, gebelik şeker hastalığı ve erken doğum eylemi riski artmıştır.
  • PCOS hastalarının bebeklerinin normal olanlara göre doğum sonrası yoğun bakım ihtiyacı daha yüksektir. Perinatal morbidite daha yüksektir (Çoğul gebelik etkisi düzeltildikten sonra bile).
  • Yumurtalama tedavisine bağlı çoğul gebelik oranı da yüksektir.
  • Kilodan bağımsız olarak PCOS hastalarının %40'ında gizli şeker vardır. %10'unda aşikâr şeker hastalığı vardır. Kilolu olan PCOS hastalarında gizli şeker oranı %90'dır. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada (35 çalışmanın ortak sonucu) PCOS kadınlarında aşikar şeker hastalığı 4 kat, gizli şeker hastalığı 2.5 kat artmıştır. Bu nedenle tanı konulduğunda ve her 2 yılda bir şeker yükleme testi ile (75 gram şeker yükleme) aşikâr şeker hastalığı veya gizli şekerin gelişip gelişmediği kontrol edilmelidir.
  • PCOS hastalarının %70'inde kan yağları yükselmiştir. Kötü yağ olarak bilinen, damarları tıkayıcı yağ olan LDL yağı %24-40'ında yüksektir. İyi yağ olarak bilinen HDL yağı azalmıştır.
  • PCOS hastalarının %33-47'sinde metabolik sendrom görülür ki bu oran normale göre 2-3 kat artmıştır.
  • PCOS hastalarında kalp damar hastalıklarına yakalanma oranı daha yüksektir. Bizim yapmış olduğumuz bir çalışmada PCOS'li hastalarda CD40 denilen ve kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini artıran bir maddenin daha yüksek oranda olduğunu tespit ettik.  Bu çalışma ile 2008 3. Ulusal Üreme Endokrinolojisi ve Kısırlık Kongresinde en iyi makale 1.'lik ödülünü almış olduk.
  • Yumurtalık kanseri ve meme kanserinin riskinin yüksek olduğunu belirten çalışmalar olsa dahi tam olarak gösterilememiştir. Şu an için meme kanseri ve yumurtalık kanseri açısından daha yakından tarama önerilmemektedir.
Tedavi

Tek bir tedavi seçeneğinden ziyade şikâyetlere yönelik tedavi daha uygundur.

Yumurtlamasız vajinal kanamalar

Yumurtlamamaya bağlı olarak fazla östrojene ikincil gelişir. Progesteron hormonun az olması nedeni ile rahim içini kaplayan tabaka kalın ve çok kırılgandır. Uzun süreli vajinal kanama görülebilir. 35 yaş üstü kadınlarda rahim içi tabakanın patolojik olarak kalınlaşması (atipili veya atipisiz endometrial hiperplazilerde en az %1 rahim kanserine dönüşme ihtimali vardır) görülebileceği için rahim içerisinden örnekleme yapmak gereklidir. Histeroskopi imkânı var ise mutlaka histeroskopi eşliğinde yapılmalıdır. 35 yaş altı kadınlarda ise genellikle örneklemeye gerek yoktur.

Rahim içi örneklemede sorun yok ise vajinal kanamaları durdurmak için kombine doğum kontrol hapları, siklik veya sürekli progesteron tedavisi (Medroksiprogesteron asetat 5-10 mg/gün veya norethindrone asetat 2.5-10 mg/gün veya mikronize progesteron 200 mg 2-3 kez/gün) verilebilir.

Uygun olgularda progesteron içeren rahim içi araçlar (Mirena) takılabilir.

Kıllanmada artış

Kıllanmada artış tedavisi detaylı olarak kıllanma bölümünde anlatılmıştır. Detaylı bilgi için tıklayınız.

Tip 2 Şeker hastalığından korunma

Kilo verme, diyet ve egzersiz şeker hastalığına yakalanma oranını etkili olarak azaltır. Gerekli durumlarda metformin 2-2.5 mg/gün tedaviye eklenebilir. Metformin aslında bir şeker düşürücü ilaçtır. İştahı da kestiği için kilo vermede yardımcı olabilir.

Kalp damar hastalıklarına karşı korunma

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. İbrahim Esinler

1974 yılında Denizli’de doğdu. İlk ve orta eğitimini Denizli’de tamamladı. 1991 yılında İzmir Fen Lisesini bitirdikten sonra Türkiye 64. olarak Hacettepe Üniversitesi (H.Ü.) Tıp Fakültesi İngilizce Bölümüne girdi.  Aynı yıl Türkiye İş Bankası Altın Genç ödülünü aldı. 6 yıllık tıp eğitimini döneminde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) tarafından verilen özel başarı bursunu aldı. 1996 yılında Prof. Dr. Şeref Zileli, Yılın Başarılı Öğrencisi Ödülü kazandı. 1998 yılında tıp doktoru oldu. 1998 Eylül Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) Klinik ve Preklinik puanlarına göre Türkiye 4.’sü olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'ında araştırma görevlisi olarak göreve başladı. 2003 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu. 2004 yılında Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkl ...

Etiketler
Hormonal bozukluk
Prof. Dr. İbrahim Esinler
Prof. Dr. İbrahim Esinler
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube