Ototoksitede en sık semptom kulak çınlamasıdır (tinnitus).
Ototoksite riskini arttıran durumlar:
Böbrek yetmezliği
Karaciğer yetmezliği
Bağışıklık yetersizliği
İleri yaş
Ototoksite öyküsü
Ototoksik ajanların birlikte kullanımı
Gürültüye maruz kalma
Önceden NSİK olması
Kollejen vasküler hastalıklar
En az ototoksik aminoglikozit(AG) Netilmisin'dir.
AG ototoksitesi gözlenen hastaların yarısından fazlasında 1 hafta 6 ay arasında düzelme olur.
AG tedavisi kesildikten 2-3 hafta sonra düzelme olmamışsa kalıcı hasar riski yüksektir.
Osilopsi: Vestibüler fonksiyonların total bilateral yokluğu sonucu oluşur. Okülomotor fonksiyon kaybı vardır.
Dihidrostreptomisin:
Dozdan bağımsız olarak şiddetli kokleotoksik etkisi vardır.
Klinik kullanımı yoktur.
Streptomisin:
Vestibülotoksiktir.
Hastaların %60-70'inde vestibüler semptomlar 14 gün 2 gr ilaç kullanımından sonra ortaya çıkar.
Çocuk dozu 15-30 mg/kg/gün'dür.
Gentamisin:
Vestibülotoksiktir.
Kanamisin:
Unilateral işitme kaybı yapma ihtimali en yüksek AG.
Kokleotoksik.
Tobramisin:
Kokleotoksik.
Amikasin:
Çok az kokleotoksik, vestibüler etkisi daha da az.
Unilateral işitme kaybı yapabilir.
Neomisin:
Çok kokleotoksik.
Parenteral kullanımı yok.
Neomisin, streptomisin, kanamisin geç dönemde (1-2 hafta) kokleotoksik etkilerini gösterebilir.
AG antimikrobial etkilerini 30s ribozomal alt birim üzerinden gösterirler.
AG'ler:
Mitokondri ve hücre membranı fosfolipidlerine bağlanarak membran geçirgenliğini arttırırlar.
Bu etki hücre dışına Mg kaybı yapar ve hücre ölür.
Ayrıca aminoglikozitler Ca duyarlı K kanallarını etkileyerek de ototoksik etki gösterirler.
AG ayrıca O2 radikalleri ile de ototoksite yaparlar.
AG'ler Asyalılarda daha çok ototoksik etki gösterirler.
AG'lere ailesel yatkınlık vardır.
AG toksitesine
Tip I hücreler Tip II hücrelere göre
Bazal hücreler Apikal hücrelere göre
Dış tüylü hücreler İç tüylü hücrelere göre daha duyarlıdır.
AG toksitesine duyarlılık:
Krista ampullaris > Makula utriküli > Makula sakkuli
Deneysel olarak AG toksitesini azaltan maddeler:
Glutatyon
Tiroksin
Fosfomisin
a-lipoik asit
Beyin-kökenli nörotrofik faktör
Nörotrofin-3
4-metilkatekol
İnsülin ve dönüştürücü büyüme faktörü-a
Dizosilopin (N-metil-D-aspartat reseptör antagonisti)
Salisilatlar
Sisplatin:
Daha çok kokleotoksik.
Hastaların %7'sinde görülür.
İşitme kaybı dozla ilişkili ve kümülatiftir.
Tinnitus gelip geçici ve bilateraldir.
Ototoksik etki tedavi başladıktan sonra 2 günde izlenir ve tedavi kesildikten 7 gün sonra düzelir.
Çocuklarda işitme kaybı daha çok görülür bu çocukların daha çok kranial RT almasına bağlanmıştır.
Karboplatin:
Kokleotoksiktir (daha az).
İşitme kaybı dozla ilişkili ve kümülatiftir.
İşitme kaybı 8000-12000 Hz'dedir.
Sisplatin ototoksitesini azaltan ajanlar:
Lazaroidler (serbest O2 radikalleri temizleyiciler)
Sodyom tiyosülfat
Fosfomisin (phosphonic asit antibiotic)
Dietilditiokarbamat
Ebselen
Lipoik asit
4-metiltiobenzoik asit
Metalloenzim inhibitörleri
D-metionin
B vitamini
Loop diüretiklerden
Etikrinik asit %0.7
Bumetanid %1.1
Furosemid %6.4 işitme kaybı yapar.
Furosemid geçici, Etikrinik asit ise kalıcı işitme kaybı yapar.
Desferroksamin:
Talasami major ve Diamond-Blackfan anemisi hastalarında üriner demir atılımı arttırmak için kullanılır.
%24 oranında kokleotoksik etki gösterir.
Antiinflematuar ilaçlardan:
Salisilatlar
İbuprofen
Piroksikam işitme kaybı ve tinnitusa sebep olabilir.
Sadece topikal ajan kullanılarak oluşan ototoksite oranı %3.4'tür.
Otomikoz tedavisinde klotrimazol, mikonazol veya tolnaftat güvenle kullanılabilir.
Siproflaksosin damlalarının iç kulakta hasar yapmadığı gösterilmiştir.
%0.3'lük oflaksosintopik solüsyonu FDA onayı alan tek topikal ajandır.
Diğer ototoksik ajanlar: Kenopodyum yağı, karbonmonoksit, karbondisülfit, arsenik, kurşun, civa, potasyum bromat, trikloretilen, toluen, sitiren, ksilen, benzol, bifosfonat, propanolol, bromkriptin, kinidin, kokain, heksan, pentobarbital, metalamin mandelat, tetanus antiserumu, yüksek doz ampisilin.
Erişkinlerde ototoksite erken tanısında yüksek frekans odiyometri; çocuklarda ise otoakustik emisyon kullanılır.
Kalorik testle oluşmuş nistagmusun yavaş fazında azalma, erken vestibülotoksik etkilenmeyi gösterebilir.
Tüylü hücrelerde hasar oluştuğunda sensorial epitel destek hücreler mitoz ve diferansiasyon ile yeni tüylü hücreler oluştururlar.