Obezitede cerrahi yaklaşım temelde ikiye ayrılır. İlki olan obezite cerrahisinide (bariatrik cerrahi) amaç hem alınan besinlerin miktarını dolayısıylada enerjisini azaltarak restriksiyon (kısıtlama) yapmak hemde emilimi bozarak emilim bozukluğu (malabsorsiyon ) yapmaktır. Metabolik cerrahide ise bu iki etkiye ek olarak veya bu iki etkiden bağımsız olarak gastrointestinal sistemde bir takım nöroendokrinal değişiklikler yapmaktır. Bu amaçla restriktif dediğimiz hacim kısıtlayıcı girişimler ( tüp mide (sleeve gastrektomi), gastrik banding, mide balonu ..) Emilim bozucu girişimler ( çeşitli tipde gastrik by-pass...) hacim kısıtlayıcı yöntemler ve emilim bozucu yöntemlerin aynı anda yapıldığı yöntemler (mini gastrik by-pass, duedonal switch..) ve bunların değişik kompinasyonlarını içeren metabolik cerrahi yöntemleri (ileal interpozisyon…) gibi yöntemler kullanılmaktadır.
YAPILAN HER OBEZİTE AMELİYATININ AYNI ZAMANDA METABOLİK ETKİLERİ DE OLDUĞU GİBİ YAPILAN HER METABOLİK CERRAHİ OPERASYONUNUN KLASİK ANLAMDA CİDDİ BARİATRİK YANİ KİLO KAYBETDİRİCİ ETKİSİ VARDIR VE BU İKİ KAVRAM BİRÇOK YÖNDEN BİRBİRLERİNDEN TAM OLARAK AYRILAMAZ METABOLİK CERRAHİNİN AYRILDIĞI TEK NOKTA SADECE OBEZ OLMAYAN HASTALARDA DA SADECE METABOLİK ETKİLERİ NEDENİYLE YAPILABİLİR OLMASI İLE OBEZİTE CERRAHİSİNDEN AYRILMAKTADIR. VE METABOLİK CERRAHİDE PRİMER AMAÇ METABOLİK SENDROMU ÖNLEYECEK NÖROENDOKRİN DEĞİŞİKLİKLERE YOL AÇMAYI HEDEFLİYOR OLMASIDIR. OBEZ OLMAYAN METABOLİK SENDROMLU HASTALARDA YAPILABİLEN TEK PROSEDÜR İLEAL İNTERPOZİSYON OPERASYONUDUR.
Obezite cerrahisinde kullanılan diğer bir yöntem ise Rekonstrüktif cerrahidir. Amaç; vücudun çeşitli bölgelerinde lokalize olmuş mevcut yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır. Bu tedavi estetik ağırlılıdır ve lokal bölgelere ugulanır ve eğer hasta obezite tedavisinin gereklerini yerine getirmezse yağ birikimi tekrar gerçekleşmektedir.