Narkoz korkusu

Narkoz korkusu

Ameliyat olacak hastaların, anestezi ve anesteziye bağlı riskler hakkında bilgi eksiklikleri ve birtakım yanlış düşünceleri mevcut olabilir. Ameliyata alınacak birçok hasta “Anestezi” kelimesinin ne anlama geldiğini bilmemektedir. Hastaların çoğunluğu ameliyatın sadece cerrahlarca yapıldığını ve bütün sorumluluğun cerraha ait olduğunu düşünür. Cerrahını seçmekte son derece titiz davranan hasta, çoğu kez anestezi doktorunu tanımaz bile.

 

 

 

1.Anestezi nedir? Bu konuda bize bilgi verebilir misiniz?

Anestezi,  genellikle cerrahi müdahalelerden önce uygulanan, bedenin tümünün ya da belli bir bölümünün ağrıya duyarsız hale gelmesini sağlayan işleme verilen addır. Genel Anestezi, geçici bilinç kaybı ile birlikte duyu fonksiyonlarının ortadan kalkmasıdır. Alman tıbbında ve Türkiye’de bazı insanlar arasında Genel Anestezi deyimi yerine “Narkoz” da denilmektedir. Narkoz, anestezi ile eş anlamlı gibi görülüyor olsa da, tam bilinç kaybı olmadan, duyarlılığın ileri derecede ortadan kalkmasıyla oluşan belirgin uyuşma halidir.

 Anestezi yaratan maddelere anestezikler, ilgilenen uzmanlık dalına ise, anestezibilim (anesteziyoloji) denir. Hayati fonksiyonlarda değişme olmaksızın; bilinç kaybı ile beraber duyuların ve bazı reflekslerin geçici olarak kaybolması olarak tanımlanıyor.

Anestezi hem geleneksel tıpta hem modern tıpta ayrıcalıklı bir yere sahip bulunuyor. Birçok hastalığın tedavisinde ve her türlü cerrahi müdahalede anestezi kullanılıyor.

2.Genel olarak kaç  çeşit anestezi uygulanmaktadır?

Genel olarak 3 tip anestezi uygulanıyor.

1- Genel anestezi: Damardan veya solunum yoluyla verilen anestezik  maddeler  vasıtasıyla, hastada tam bir uyku hali, şuur kaybı ve çoğunlukla kas gevşemesi sağlanıyor.

2- Bölgesel anestezi: Vücudun belli bölgelerine, özel iğne ve ekipman yardımıyla lokal anestezik maddeler verilerek; o bölgedeki sinir iletiminin dolayısıyla ağrı iletiminin geçici olarak durdurulması sağlanıyor. Bu uygulamada, hastanın şuuru açık kalıyor ve duygu kaybı sadece o bölgede oluyor.

Lokal anesteziden farklı olarak, daha geniş bölgelerin uyuşması söz konusu oluyor.Örneğin; Spinal anestezi, epidural anestezi, reginal anestezi gibi.

Mobil ağrısız doğum, bölgesel anestezinin yaygın olarak uygulandığı bir kullanım alanını oluşturuyor.

Doğum sancıları rahatsız verici hale gelince, belden ince bir iğne vasıtasıyla uygun anestezik maddeler veriliyor .Gerektiğinde yine ince kateterler yerleştirilip, ek ilaç yapılarak doğum ağrısının önüne geçilmiş oluyor. Daha sonraki ağrılar, anne adayına karında sertlik ve basınç şeklinde yansıyor. Anne böylece sancı çekmeden, yorgun düşmeden, o anı yaşayarak doğum yapmış oluyor.

3- Lokal anestezi: Sadece cerrahi müdahalenin yapılacağı bölgelere lokal anestezik maddelerin verilmesi yoluyla sağlanıyor. Ayrıca, damlalar, spreyler ve kremlerle de lokal anestezi uygulanabiliyor.

3.Günümüzde  uygulanan anestezi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Anestezi uzmanları ameliyat öncesi değerlendirmeleriyle, hastanın ameliyat öncesi ilaç terapisinin belirlenmesinde, operasyon sırasındaki anestezi uygulamalarında  ve ameliyat sonrası ağrı tedavilerinde aktif rol oynuyorlar.

Genel anestezi  uygulamalarında modern anestezinin kullandığı ilaçlar sayesinde, hastaların bir bölümü operasyon gününde hatta operasyondan 1-2 saat sonra taburcu edilebiliyor.

Özellikle alt batın ve alt ekstremite cerrahisinde, uygun bölgesel anestezi yöntemi kullanılarak, hem konforlu bir ameliyat dönemi, hem de daha etkin bir ameliyat sonrası ağrı kontrolü  sağlanabiliyor. Yüksek riskli ve yaşlı hastalarda uygulanması önerilen kontinü spinal anestezi epidural uygun hastalarda sıklıkla kullanılıyor. Hastaların ameliyat sonrası ağrılarının nasıl giderileceği operasyon sırasında anestezi uzmanınca  planlanıyor ve  gerekli durumlarda epidural veya intravenöz yolla ‘Hasta Kontrollü Analjezi’ cihazları yardımıyla etkin ameliyat sonrası ağrı tedavisi yapılıyor.

4.Hastalar ameliyata nasıl hazırlanıyor?

Anestezide hastayla iletişim çok önemli

“Anestezi uygulanacak hasta, ameliyat öncesinde kendisini kime emanet ettiğini bilmeli” ve , “Anestezi doktoru, hastasıyla konuşup korku ve şüphelerinden arındırarak anesteziye hazırlamalıdır”.

“Halkımız genel itibariyle anestezinin ne anlama geldiği ve kimlerin yaptığı konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Birçok hasta ameliyat öncesinde ve sonrasında kendisine anestezi uygulayan hekimin adını dahi bilmiyor. Korku içinde girdiği ameliyatta heyecana bağlı olarak vücudunun vereceği reaksiyonlar yeri geldiğinde tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. İşte biz hastanemizde şuna çok dikkat ediyoruz. Operasyon geçirecek olan hasta ile ameliyat öncesinde iletişim kuruyoruz, kendisine, ‘Korkulacak bir şey yok, emin ellerdesin, sana anestezi uygulayacak doktor benim’ diyerek ameliyata hazırlarken geçeceği evreleri tek tek anlatıyoruz. Kendisini güvenilir ellerde hisseden hasta, narkoz işlemi başladığında ne bir korku ne de bir heyecan taşıyor. Bu sayede tehlikeli bir reaksiyonla karşı karşıya gelme oranı da düşüyor.”
Hangi nedenle olursa olsun, ameliyat olması gereken hastanın, muhakkak anestezi uzmanı tarafından görülüp, muayene edilmesi gerekiyor.

Anestezi uzmanı; ameliyat öncesi hastayı ziyaretinde daha önce ameliyat olup olmadığını, sarılık tüberküloz gibi önemli bir hastalık geçirip geçirmediğini, sistemik bir rahatsızlığı olup olmadığını  ve devamlı kullandığı ilaçlar bulunup bulunmadığını öğrenip, kısa özgeçmişini dinliyor.

Bu bilgilenmeden sonra kan sayımı, kan testleri, şeker, üre, karaciğer enzimleri, böbrek testleri, elektro kardiyografi, akciğer grafisi gibi test ve tahliller yapılıyor. Gerekirse diğer branşlardaki uzman hekimlerden konsültasyon isteniyor.

Son aşamada ise hastaya; uygulanacak anestezi şekli, riskler ve operasyon süresi anlatılıyor,  hastanın soruları yanıtlanarak bilgilenmesi sağlanıyor.

Özellikle narkoz korkusu olan  hastalar başta olmak üzere; hastalara pre-medikasyon denilen korkuyu azaltıcı, rahatlatıcı bir takım ilaçlar veriliyor.

Çocuklara ise tedirgin etmemek amacıyla meyve suyu içine karıştırılmış rahatlatıcı ilaçlar içiriliyor.

Ameliyattan sonra gerek anesteziye, gerekse operasyon cinsine bağlı olarak ameliyat ağrısı, gıcık, bulantı, baş ağrısı gibi bazı sorunlar gözlenebiliyor. Ancak bu sorunlar yerinde müdahaleler sayesinde gideriliyor.

5.Ameliyattan önce hastalar nelere dikkat etmeliler?

Anestezi uygulanacak hastanın şu koşulları yerine getirmesi gerekiyor:

Ameliyata girerken aç olmalı.

Ameliyat olmadan 2 hafta önce başlayarak, kan sulandırıcı ilaçlar almamalı.

Sigara kullanıyorsa, ara vermeli, sağlığı için sigarayı bırakmalı.

Ameliyattan önceki akşam alkol almamalı, eğer acil olarak ameliyat olması gerekir ve akol almış ise bunu mutlaka doktoruna bildirmeli.

Doktoruna kullandığı ilaçları ve geçmişindeki sağlıkla ilgili problemleri bildirmeli.

6.”Narkoz Korkusu” nedir? Cesaret iğnesi nedir?

Modern anestezi pratiğinde yeni ve kısa etkili, yan etki oranları düşük anestezi ilaçlarının gelişmesiyle, "fazla narkoz verildiği" ya da " hasta narkozu kaldıramadığı" için anesteziden uyanamamak gibi bir durum olamaz.

Anestezi bir bilim dalıdır, kanıta dayalı tıbbın verilerini kullanarak kendi kurallarını oluşturur. Teorik olarak anestezinin pek çok komplikasyonu olsa da, pratikte tam donanımlı bir hastanede uzman bir anestezi ekibi tarafından yapılan anestezi uygulamasının, aracınızla trafiğe çıkmaktan daha güvenli olduğu söylenebilir.

Bu durum istatistiksel verilerle tercüme edildiğinde; bundan 30 yıl önce 3000 anestezi uygulamasından birinde anesteziye bağlı hasta kaybedilirken bugün bu oran 20 000 anestezi uygulamasında 1, hatta geniş çaplı yeni bir çalışmaya göre 185 000'de 1 olarak bildirilmiştir.

Görüldüğü gibi anestezi ilaçlarının, yöntemlerinin, monitorizasyon olanaklarının genişlemesi ve anestezi hekimlerinin sayıca artması her geçen gün anestezinin güvenirliğini de arttırmakta.

ABD'de, 1996-2000 yılları arasında hastaneye sağlıklı olarak müracaat edip operasyon geçiren 200 ile 300 bin hastadan ancak biri anestezi hatasından hayatını kaybetmiş. Türkiye'de bu konuda sağlıklı bir istatistik bulunmuyor. Anestezi risk taşıyan bir işlemdir ama ehil eller tarafından yapılırsa bu risk trafik kazası riskinden daha fazla değildir. Her hasta anestezi alabilir. Artık, hamileler de hamileliklerinin ilk üç ayından sonra anestezi alabiliyorlar."

Halk arasında “Cesaret İğnesi de denilen premedikasyonun en önemli amacı ameliyata girecek hastanın endişesini, korkusunu azaltmak, hafif uyku hali oluşturmak, bulantı, kusma, kalp ritm bozukluklarını önlemek, tükrük ve üst solunum yollarının salgılarını azaltmaktır.

7.Narkoz ilaçları vücutta hasara neden olur mu?

Hastaların bir diğer korkusu, anestezinin kişinin zihinsel fonksiyonlarında kalıcı bir bozukluğa yol açabileceği düşüncesidir. Hastalar bu korkularını tam olarak açıklayamasalar da, örneğin yakın aralıklarla birkaç kez anestezi almanın beyin işlevlerini bozabileceği ya da vücutta birikerek kalıcı organ hasarlarına yol açabileceği şeklinde kaygıları olabilmektedir. Özellikle çocukları söz konusu olduğunda bu kaygılar daha da artmaktadır. Anestezinin, çocuğun zihinsel ve motor gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceğinden korkmaktadırlar.

Bu tip korkuların hiçbir bilimsel ve tıbbi dayanağı olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Şu anki bilgilerle anestezinin beyin fonksiyonları üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi gösterilememiştir. Aynı şekilde yeni ilaçlar o kadar kısa etkili ve güvenlik sevileri o kadar geniştir ki, uygun ilaç seçimi ve uygun dozaj ile üst üste anestezi uygulamaları bebekler tarafından bile kolayca tolere edilebilir.

8.Narkozdan uyanamama diye bir şey var mıdır?

Hastaların birçoğunda anestezi ile ilgili ilginç bir kaygı daha gözlemleniyor; anesteziden uyanırken kontrol edemedikleri bazı şeyler söyleme kaygısı. Bu nedenle iyice uyanmadan yakınlarının yanına gönderilmemeyi özellikle rica edenler var.

Gerçekten de anesteziden uyandıktan sonraki ilk dönem sonradan pek hatırlanmayabiliyor, ancak hastalar hatırlamasalar da son derece normal ve mantıklı konuşuyorlar, saçma konuşmalar veya itiraflarla hiç karşılaşmıyoruz. Zaten kendi güvenlikleri nedeniyle iyice kendilerine gelene kadar hastalar uyanma odasında takip edilip sonra odalarına gönderiliyor.

En sık kullanılan ağrı kesicinin prospektüsü okunduğunda bile pek çok istenmeyen etkinin alt alta sıralandığı görülür. Elbette anestezinin de olası komplikasyonları var. Ancak kişi sağılığı için herhangi bir ameliyata karar verdiyse anestezi korkusuyla baş etmenin en iyi yolu, kendisini tam donanımlı bir hastaneye ve deneyimli bir anestezi ekibine teslim etmesidir. Hem ameliyat öncesinde hem de sonrasında anestezi doktoruyla görüşerek hem kendisiyle ilgili tüm bilgileri hekiminize aktarıp hem de tüm sorularını ve kaygılarını paylaşmasıdır.  Anestezi süreci ile ilgili ne kadar çok bilgi sahibi olunursa kaygılar da o kadar azalır.

Sonuç olarak bir kez daha belirtmek gerekirse, elbette bu korkunun anlaşılabilir bir yönü var. Modern anestezi pratiğinde yeni ve kısa etkili, yan etki oranları düşük anestezi ilaçlarının gelişmesiyle, “fazla narkoz verildiği” ya da “hasta narkozu kaldıramadığı” için anesteziden uyanamamak gibi bir durum olamaz.     

OP.DR.MUZAFFER YURTTAŞ 
GENEL CERRAHİ

 

 

                                                                             

                                                                                                                                                                  

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Muzaffer Yurttaş

Etiketler
Anestezi
Op. Dr. Muzaffer Yurttaş
Op. Dr. Muzaffer Yurttaş
Manisa - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube