HRT (Hormon Replasman Tedavisi) yani ‘Hormon Yerine Koyma Tedavisi’ menopoz döneminde oldukça önem taşıyan bir tedavi basamağı. Son yıllara kadar tartışmalar içinde olan bu konu, uzun süreli gözlemler sonucunda verilerin belirlenmesi ile artık genel bir kabul gördü. Doğumlar, her ay hızlı bir değişim içinde olan vücudun sorunları, süt verme gibi kadınlar için normal fakat yorucu fonksiyonların sonunda, bugünkü bilim onlara ödül olarak hormon tedavisi ile daha konforlu, sağlıklı bir yaşam sunmaktadır.

HRT ‘nin iki ana amacı vardır;

 Östrojen eksikliğine bağlı belirtileri gidermek

 Osteoporozu önlemek Hormon Yerine Koyma Tedavisi;

Menopoz dönemindeki şikayetlerin önlenmesi, bulguların iyileştirilmesi ve kemik mineral kaybı ile kalp-damar sistemi hastalıklarının engellenmesinin yanı sıra, menopozda cinsel hayatın olumsuz etkilenmesinin de önüne geçebilmektedir.

Geçen ayki yazımda da belirttiğim gibi HRT ürogenital dokular üzerinde faydalı etkiler göstermekle birlikte, uykuyu düzenlemesinin dolaylı bir sonucu olarak, kişinin ruhsal durumunu da düzeltir.

Cinsel istekte azalma şikayeti varsa, Hekiminiz HRT’ye androjen eklemeyi düşünebilir. Hormon yerine koyma tedavisinin (HRT) gereksinimlere göre değişik ilaçları ve uygulama yolları vardır, ancak HRT’de asıl amaç menopozla birlikte bayanlarda ortaya çıkan östrojen eksikliğini gidermektir. Bu tedavi rahmi operasyonla alınmamış bayanlarda doğayı taklit ederek progesteron ile birlikte verilir.

Östrojen hormonu çok düşük, kan seviyesini ancak adetin hemen başındaki en az seviyede tutacak dozlarda verilir, çünkü bu doz şikayetlerin çoğunun azalmasını veya yok olmasını sağlar.

Hormon yerine koyma tedavisi için hiçbir zaman geç değildir. Tedaviye başlamadan önce konusunda deneyimli bir hekim tarafından muayene olunmalı ve onun öngöreceği test ve incelemeler yapılmalı akabinde en uygun dozda ilaç kullanılmalıdır.

Hekiminiz tarafından yapılacak incelemeler şunlardır;

 Jinekolojik muayene

 Servikal yayma (smear)

 Edometrial biyopsi (gerekirse)

 Ultrason

 Hormon analizleri

 Biyokimyasal analizler ( kan şekeri, kolesterol, karaciğer testleri, vs.)

 Kemik mineral yoğunluğu ölçümü ( 2 yılda bir )

 Mammografi ( yılda bir ) Tedavi sürecinin 3’üncü ve 6’ncı ayında ve sonrasında yıllık hekim kontrolü ile hem doz ayarlamaları yapılır, hem de riskler en aza indirilmiş olur.

Yakın geçmişte yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları, varisler ve geçirilmiş meme hastalıkları hormon yerine koyma tedavisine engel oluyordu. Oysa günümüzde araştırma sonuçları, bu hastalıklara sahip hanımlarda da gerekli incelemeleri takiben, ve hekim kontrolü altında hormon tedavisinin herhangi bir risk yoksa kullanılmasını mümkün kılabilmektedir. Eğer HRT yapılmıyor ya da yapılamıyorsa, o zaman eksikliğe bağlı olarak gelişen vajinal kuruluk, daralma ve ağrılı ilişkiyi azaltmak ve cinsel yaşantıyı sorunsuz şekilde sürdürebilmek için kayganlaştırıcı jellerle haftada 2 kez cinsel ilişkide bulunmak vajenin de sağlıklı kalmasını sağlamak açısından yararlı olabilmektedir.

Ayrıca ; • B vitamini takviyesi, • E vitamini takviyesi , • Dengeli beslenme , • Temizliğe uyma, • Yeterli hekim kontrolleri, • Uygun egzersizler cinselliğin sağlıkla ve göreceli olarak yeterli bir şekilde devamına yardımcı olur.