Lazer ile estetik kılcal varis tedavisi

Lazer ile estetik kılcal varis tedavisi

Yüzeysel toplardamarların iç yapılarının bozulması sonucu uzayıp büklümlü, genişlemiş hale gelmesine VARİS denir. Kanı kalbe geri taşıyan damarlara toplardamar denilir. Toplardamarların görevi, dokulardan alınan kanı kalbe taşınmaktır. Atardamarların aksine toplardamarların içinde hassas kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar, damarların içindeki kanın kalbe doğru, yani tek yönlü olarak geriye kaçmadan akmasını sağlar. Bu kapakçıklar, yerçekiminin etkisine rağmen kanın kalbe doğru tek yönde hareketini sağlayıp geri kaçışı önlerler. Böylece insan ayakta olsa bile, toplardamarlar kanı yukarı kalbe taşırlar. Hamilelik, şişmanlık veya genetik nedenlerle bu toplardamarlarda oluşan tıkanıklık ya da uzun süreli baskı nedeniyle bu kapakçıklar bozulur ve kan geriye doğru birikmeye başlar. Bu kan birikimi de cilt dışından mavi, mor ya da kırmızı olarak görünür hale gelir.

Bu damarların etrafında sinirler ve düz kaslar bulunur. Genişleme ve devamlı baskı nedeniyle de varislerde ağrı oluşur. Gece oluşan kramplar, kaşıntı, şişkinlik, ayakta kalma sonrası ağrı gibi şikayetler olabilir. Kadınlarda hamilelik ve adet zamanı varislerle ilgili şikayetler artabilir.
Toplardamarların görevi nedir?

Kalp, her atışta vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için bir miktar kanı atardamarlar ile dokulara gönderir. Bu temiz kan, gerekli oksijeni ve besleyici maddeleri hücrelere verir ve ortamda oluşan artık maddeleri toplar. Oluşan bu kanın artık rengi daha koyudur ve toplardamarlar ile kalbe geri taşınır. İşte varis, bacaktaki bu toplardamarların genişlemesidir.

Yüzeysel toplardamarlar
Cilt altında yerleşirler ve gözle görülebilirler. Vücudumuzda kirli kanı kalbe taşıyan yan yollar olarak düşünülebilirler. Yüzeysel toplardamarlarda en sık görülen hastalık varistir.

Derin toplardamarlar
Atardamarla birlikte derin kısımlarda bulunurlar ve gözle görülemezler. Bacaklardaki kirli kanın % 90’ını taşırlar. Derin toplardamar sisteminde en sık görülen hastalık, tıkanma ve iç varis olarak da bilinen kapak yetersizliğidir.

Varis neden olur?

Toplardamarlar içindeki kapakçıklarda herhangi bir nedenle (geçirilmiş damar iltihabı, aşırı şişmanlık, genetik, doğumlar vb.) oluşan kaçaklar, daha aşağıdaki yani bacaklardaki damarlarda aşırı basınç artmasına neden olur. Zaman içinde yüksek basınç ile normalden fazla gerilen bu damarlarda genişleme, uzama ve bükülmeler oluşur; dolayısıyla kıvrım kıvrım bir görüntü meydana gelir. Bir taraftan deforme olan bu damarlar, genişlerler ve kendi içlerindeki kapakçıklar da karşılıklı gelemediği için, aşağıya doğru kaçaklara, toplardamar dolaşımında iki yönlü akımlara neden olurlar. Sonuçta daha da aşağılara yansıyan yüksek basınç, buralardaki toplardamarlarda da varislerin oluşmasına sebep olur.

Kimlerde sık varis görülür?

Ayakta sabit olarak çok fazla duran kişilerde ise bu kapakçıklar kolay bozulur ve varis meydana gelir. Öğretmenler, hemşireler, cerrahlar, polisler, diş hekimleri ve garsonlar yüksek risk altındadır. Buna karşın, baldır kaslarını çok kullanan sporcularda varis gelişme olasılığı azdır. Uzun süre oturarak çalışmada daha az olsa da, varis riski vardır. Sekreterlerde ve uzun sure bilgisayar karşısında çalışan kişilerde de varis görülebilir. Kadınlarda varislere, erkeklere oranla 4 kez daha fazla rastlanır. Yaşla birlikte varis görülme olasılığı artar.

Anatomik olarak 3 tip varis vardır:
1. Kalın ve iri, yeşilimtrak ana varisler
2. Cilt altında ağ biçiminde yapılar oluşturan morumsu varisler
3. Kırmızı ipliksi varisler
Varis tedavisi yöntemleri

Şikayeti az olan hastalar veya ameliyat riski yüksek olan hastalara varis çorabı önerilir.  Varis tedavisinde 2 ayrı sorun birlikte giderilmelidir. Dıştan görülebilen varisler tedavi edilmelidir; ancak tedavinin belki bundan daha önemli olan safhası, altta yatan ve toplardamar içindeki basıncın artmasına yol açan sorunun giderilmesidir. Böylece hastanın cilt estetiği açısından görüntü sorunu giderildiği gibi, ağrı ve bacakta şişme yakınmaları da sona erecektir.

Skleroterapi (varisin iğne ile tedavisi)

Bacaktaki varislerin içine çok ince iğneler ile bir madde verilmesi yoluyla toplardamarın kapatılarak yok edilmesidir. Bu damarlar zaten hasta ve çalışmaz durumda oldukları için, kapatılmalarında bir sorun yaratmazlar. Çapı 1-3 mm civarında olan varislerde kullanılabilir. Hasta, tedavi sonrası yürüyerek evine gidebilir, araba kullanabilir. İğne ile tedavi sonrası, 3-5 gün varis çorabı giyilmesi önerilir. Başarı oranı yüksektir. Yan etkiler nadir görülür. Allerjik reaksiyon son derece nadirdir. Verilen ilacın damar dışına sızması renk değişikliğine yol açabilir. Tedavi sonrası bu bölgede oluşan morluklar ve şişlikler geçicidir.

Nd-YAG lazer tedavisi

Lazer teknolojisi, varis tedavisinde son 5 yıldır gittikçe artan yaygınlıkta kullanılmaktadır. Cildin dışından verilen lazer ışınları ile çapı 1 mm’nin altında olan toplardamar genişlemeleri yok edilebilir. Lazer işlemi kolaydır ve özel bakım gerektirmez. Hasta normal günlük hayatına devam edebilir. Nd-YAG lazerleri kullanılarak bu kılcal varisleri tedavi etmek artık oldukça kolaylaşmıştır. Estetik olarak oldukça rahatsız edici olan bu mavi, mor veya kırmızımsı yapıları lazer ile silmek mümkündür.

Yüzde, yanaklarda ve burun kenarlarında yaşlanma ile ortaya çıkan kılcal varisler de lazer ile tedavi edilebilmektedir.

Cerrahi varis tedavisi

Cerrahi varis tedavisinde, hastalanmış olan varisli damarlar, yer yer ince kesilerle ya da özel bir alet vasıtasıyla çıkarılır. Varis ameliyatı, lokal anestezi ile de yapılabilir.
Varisten Korunma

Varis gelişiminde muhtemel en önemli faktör, genetik eğilimdir. Buna ek olarak, hareket gerektirmeyen işlerde çalışan bireylerde varis gelişebilir. Varisten korunma çok kolay bir şey değildir. Varis gelişimini engelleyecek bir ilaç yoktur. Bu yüzden alınabilecek en önemli önlemler kilo kontrolü, düzenli spor, uzun süre sabit pozisyonda kalmama ve koruyucu varis çorabı kullanma olabilir. Her fırsatta bacak yüksekte tutulmalıdır. Varis hastalarının topuklu ayakkabıları az giymesi önerilir.

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Nuri Battal

Op. Dr. Nuri M. Battal, 1962'de İstanbul’da dünyaya geldi. Lise öğrenimini 1980 yılında İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde tamamladı ve aynı yıl İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimine başladı, 1986 yılında da mezun oldu ve tıp doktoru unvanını aldı. Op. Dr. Battal, yine aynı fakültede açılan Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı asistanlığı sınavını kazandı ve 1987 yılında Genel Cerrahi uzmanlık eğitimine başladı. Uzmanlık ihtisası döneminde (1990 yılında) 6 ay ABD' de Nevada Üniversitesi Genel Cerrahi Kliniği’nde research fellow olarak görev aldı. Op. Dr. Battal, 1992 yılında genel cerrahi ihtisasını tamamladı ve ardından 6 ay süresince İstanbul Amerikan Hastanesi El Cerrahisi bölümünde görev yaptı.  Sonrasında ise İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Cerrahi Ana Bilim Dalı’na tayini gerçekleşti ve burada 3 yıl çalıştı. ...

Etiketler
Estetik
Op. Dr. Nuri Battal
Op. Dr. Nuri Battal
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube