Yaşlanma kompleks biyolojik bir süreçtir. Yaşlanmış derideki problemler kronolojik yaşlanmadan ziyade foto yaşlanma sonucu da ortaya çıkarlar ki bu değişiklikler özellikle üst ve orta deri tabakalarında atrofi denilen doku kaybı ya da azalması şeklinde olmaktadır. Cildimize kalın, sıkı, ve elastik görünüm veren derinin temel maddesi kollajendir. Çocukluğumuzda oldukça kalın, sıkı, ve elastik olan cildimiz kollajenin zamanla azalması, sigara ve güneşin zararlı etkileri beslenme alışkanlıkları ile genetik etkenler gibi bir çok faktöre bağlı olarak inceliyor ve gevşiyor. Bunun sonucunda yüzümüzde mimiklere bağlı kırışıklıklar ve yer çekimi nedeniyle sarkmalar oluşuyor. Oysa hepimiz uzun yıllar gergin ve kırışıksız bir cilde sahip olmayı arzuluyoruz. Bu hayal günümüzde ilerleyen tıbbi kozmetik teknolojinin sayesinde gerçeğe dönüşebiliyor.
Lazerle cilt yenileme, hiçbir yabancı madde kullanılmadan cildi uyararak kendi dokusunu yenilemesini sağladığı bir işlemdir. İki şekilde yapılabilmektedir. Birincisi er-yağ lazer ile yaptığımız ablative, yani üst deriyi lokal anestezi altında uyuşturduktan sonra tabaka tabaka soyarak yapıyoruz. İşlem sonrasında bir hafta kadar işinden uzakta kalması gerekmektedir. İkinci tekniğimiz ND-YAG LAZER ile nonablative, yani deriyi soymadan soymadan yapılır. Bu yöntemde cildin üst tabakası korunarak, derindeki hücreler uyarılıyor ve doğal kollajen üretmeleri sağlanıyor. Cilt yenileme aynı zamanda akne izlerinin giderilmesi, lekelerin silinmesi işlemlerinde de kullanılıyor.