Laparoskopik gastrik plikasyonun (mide katlama) tarihçesi

Laparoskopik gastrik plikasyonun (mide katlama) tarihçesi

Laparoskopik gastrik plikasyon, ya da bilinen adıyla mide katlama ameliyatı “Kabul edilebilir bir şişmanlık ameliyatı düşük komplikasyon riski ile aşırı kilonun % 60’dan fazlasının kaybedilmesini sağlamalıdır” ilkesinden hareketle geliştirilmiştir. Bu ideal temelinde dünyada ilk uygulamaları 1 yıllık hayvan deneylerinin ardından 2001 yılında İran’lı bariatric cerrah Talebpour tarafından başlatılmıştır.

İlk insan çalışmaları 10 gönüllü üzerinde midenin ön yüzünün plikasyonu (anterior plikasyon) şeklinde uygulanmıştır. Başlangıçta kilo kaybı Kabul edilebilir olmakla birlikte (3 ayda aşırı kilonun % 35’i),

İkinci insan çalışmasında Hiss açısına kadar büyük kurvaturun tamamen serbestleştirilmesinin ardından, bu serbest mide kısmı küçük kurvaturun etrafında bir kat oluşturacak şekilde dikilmiştir. Bu metodda hastalarda iştah belirgin şekilde azalmakla birlikte, mide lümeninin yüksek basıncı yüksek komplikasyon riskine neden olmuştur. Bunun üzerine bu metodun uygulanması erken dönemde sonlandırılmıştır.

Üçüncü insan çalışması plikasyonun değişik yöntemlerinin bir yıl değerlendirilmesinden sonra başlamıştır. Pylorun 4 cm gerisinden mide büyük kurvaturunun serbestleştirilmesine başlanıp, Hiss açısına kadar sürdürülmektedir. Serbestleştirilen büyük kurvatur kardiyadan distale doğru mide içine katlanmakta ve 00 prolene sütürlerle küçük kurvatura 1 cm mesafeden dikilmektedir. Gerçekte, midenin serbestleştirilen geniş kısmı mide içine itilmekte ve böylece mide içi boşluk katlanmış kısımla doldurulmaktadır.

Bu çalışmanın ilk raporları 6 ay içinde % 60 EWL kaybı göstermiş ve kısıtlayıcı etkinin 4 yıl etkili olduğu kanıtlanmıştır. Plikasyon sonuçları gastrik band ve gastrik bypassa yakın olduğu, komplikasyon riski çok düşük olduğu, az sayıda trocar girişi ile yapılabildiği, vücuda yabancı cisim yerleştirilmediği ve midenin fizyolojik fonksiyonu tamamen korunduğu, herhangi bir kesi veya sindirim sistemi doğal akışında değişiklik içermediği için, koruyucu bir metod olarak hastalar arasında büyük oranda kabul görmüştür.

Metodun bazı zayıf noktaları zaman içinde gözlenmiş ve Dr.Talebpour tarafından düzeltilmiştir. Örneğin, ilk başlarda sağ gastroepiploik arter büyük kurvaturun serbestleştirilmesi sırasında korunmuş, fakat arter etrafında büyük kitlesel yağ dokusu olduğu ve içeri katlandığı için, ciddi kilo kaybından sonra yağ dokusunun erimesi ile mide kapasitesi birden artmıştır. Dolayısıyla daha sonra 2003’de büyük kurvaturun mide duvarına yakın serbestleştirilmesi tekniği geliştirilmiştir. Bu düzeltme ile mide boşluğunda genişleme minimal olmaktadır.

Mide büyük kurvaturunun devamlı sütürlerle etkili ve faydalıdır. Fakat bazı vakalarda plikasyon hattından mide dokusunun çıktığı ve midenin dışında yeni bir poş oluşturduğu gözlenmiştir. Bunun üzerine metod tekrar revize edilmiş ve 2006’da özellikle dokunun fıtıklaştığı noktalarda iki hat dikiş tekniğine geçilmiştir. Bu sayede bütün dokular yerinde kalmaktadır.

Gastrik plikasyonla ilgili ilk rapor 2003’de İran’da yayınlanmıştır. Teknik 2004’de ASBS kongresinde sunulmuştur. Önde gelen bariatrik cerrahlardan alınan olumlu tepkiler ve metodun araştırılmaya değer görülmesi üzerine Talebpour çalışmalarına devam etmiş ve bu metodu diğerleri ile karşılaştıran klinik araştırmalara başlamıştır. Literatüre bakıldığında ise plikasyonla ilgili ilk hayvan deneylerinin 30 yıl once yapıldığı görülmektedir.

Bugün itibarı ile Talebpour 700’e varan vaka sayısı ile tekniğin dünyadaki en önemli uygulayıcısıdır. Özellikle Brezilya, Meksika, Almanya, İsviçre, Belçika gibi ülkelerde çok sayıda merkez de yöntemi uygulamaya başlamıştır. Cleveland klinikte deneysel olarak başlayan ameliyatlardan sonra rutine girmiş, hatta tekniğin eğitimi verilmeye başlanmıştır.

Türkiye’de ise; Op.Dr.Murat Üstün, Talebpour ile süren uzun görüşme ve çalışmalardan sonra ilk kez 2010 yılı Ağustos ayında tekniğin ilk uygulayıcısı olmuş ve ilk ameliyatın videolarını bariatrik cerrahlarla paylaşmıştır. O günden bugüne kadar 41 vakaya plikasyon uygulanmıştır. Düşük risklerle ciddi etki sağlayan kısıtlayıcı gruptan bir ameliyat olan gastrik plikasyon, hastalar arasında da büyük ilgi görmeye devam etmektedir. Dr. Üstün, aynı zamanda V-Loc dikiş materyalini bu ameliyatta uygulayan ilk bariatrik cerrahtır ve 2 tabaka kontinü V-Loc tekniğini tanımlamıştır.

 

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Murat Üstün

Op. Dr. Murat ÜSTÜN, 1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Tıp Fakültesi eğitimini 1992 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise SSK Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1996 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. Bu dönemde Türkiye’de yeni yeni başlayan laparoskopik cerrahi konusunda alanında uzman doktorlarla çalışması bu alandaki ilgisini arttırmıştır. 1996-1999 yılları arasında SSK Ankara İhtisas Hastanesi'nde transplantasyon kliniğinin kurulmasında aktif rol almış ve özellikle renal transplantasyon ve laparoskopik cerrahi alanında çalışmalar yürütmüştür. 1999-2001 yılları arasında SSK Zonguldak Bölge Hastanesi'nde çalışmış ve burada ilk laparoskopik cerrahi ünitesini kurararak ameliyathane modernizasyonu ve sterilizasyon prensiplerini çalışmalarında da uygulamıştı ...

Etiketler
Laparoskopik gastrik plikasyonun (mide katlama) tarihçesinde
Op. Dr. Murat Üstün
Op. Dr. Murat Üstün
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube