Kordon kanı saklanmalı mı?

Kordon kanı saklanmalı mı?

Kordon Kanı (Kök Hücre) Saklanmalı mı?

Kök hücreden zengin içeriği nedeniyle kordon kanının saklanması ilk olarak 1980'li yıllarda Amerika'da başlatıldı. 1990'ların sonuna doğru birçok özel banka kurulmaya başlandı. Ülkemizde de 2000'li yılların başlarında böyle bir furya yaşandı. Kordon kanının saklanması yaygın bir şekilde tavsiye edilir oldu. 2005 yılında Türk Hematoloji Derneği gazete ilanları ile özel bankalarda kordon kanı saklanmasının teşvik edilmemesini tavsiye etti. Bundan sonra kordon kanı saklanma sayısı düşmeye, banka sayısı azalmaya başladı. Hematologlar saklanan bu kanların kullanılma olasılığının çok düşük olduğunu, ortak kullanıma açık bankalar kurulması gerektiğini düşünüyorlar.

Kordon kanının saklanmasının 2 şekli vardır. Birincisi özel bankalarda sadece o kişiye ilerde lazım olduğunda kullanılmak üzere saklanmasıdır. Buna otolog amaçlı kullanım denir. Doğal olarak ticari amaçlı kurumlardır. Aile belli bir ücret öder. Bugüne kadar bu şekilde 500.000 civarında kordon kanı saklandığı tahmin ediliyor. Kan kanseri nedeni ile kullanıldığı bildirilen vaka sayısı ise sadece 1. Bu kan ortak bir bankadan da bulunabilirdi. Bu durumda özel olarak kordon kanı saklanması fazla ticari bulunuyor. Bir başkasına gerekli iken o kanın saklanmaya devam etmesi ahlaki yönden de eleştiriliyor.

İkinci banka türünde ise kanlar kamu kurumlarında kamu adına saklanıyor. Allojenik amaçlı bankalardır,  halktan herhangi biri için gerektiğinde kan verilebiliyor. Dünya'da birçok ülke ve dernek kordon kanının özel bankalarda değil kamu bankalarında saklanmasını teşvik ediyor. Ülkemizde henüz bu tür banka yok.

Diğer yandan kök hücreler ile ilgili çalışmalar tüm dünyada devam etmekte birçok hastalıkta umut verici sonuçlar alınmaktadır.  Kök hücreler farklı özellikteki dokulara dönüşebiliyor ve vücuttaki bazı hasarlı organların iyileşmesini sağlayabiliyor. Birçok hastalıkta kullanılabileceği iddia ediliyor. Bunların arasında kanıtlanmış olanlar bazı kan kanseri türleri ve kemik iliği yetmezliği.  Serebral palsi (Spastik çocuklar) ve juvenil diabet tedavisindeki faydası ABD'de insanlar üzerinde çalışma yapacak kadar belirgin.  Ancak kesin sonuçlar henüz yayınlanmamıştır.
Peki bu durumda kordon kanını saklamaya devam etmeli miyiz? Bu konudaki belirsizlik doğum yapacak çiftlerin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Aynı şey doktorlar için de geçerli. Mevcut veriler saklanmasını önermek için yetersiz.  Ancak geleceğe dönük ümitler hem yüksek hem de dayanaksız değil. Bu nedenle saklanmasının tamamen anlamsız olduğunu da söyleyemiyoruz.

Sonuç olarak biz doktorlar hastalarımıza doğru bilgiyi vermek zorundayız. Bugünün verilerine göre bir bebeğin saklanan kordon kanının ileride kullanılma olasılığı azdır.  Ancak hızla gelişen teknoloji ile gelecekte neler olur bilemeyiz.  Çiftlerin bunları bilerek karar vermesi gerekir. 

Op.Dr.Numan Bayazıt

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Numan Bayazıt

Etiketler
Kordon kanı
Op. Dr. Numan Bayazıt
Op. Dr. Numan Bayazıt
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube