Kolesterol konusunda doğrular nedir ?

Kolesterol konusunda doğrular nedir ?

Kolesterol Nedir, dost mudur, düşman mıdır ?

Kolesterol hayvansal kökenli bir yağ molekülüdür ve çoğu canlıda hücrenin yapı taşlarından birisidir. Vücudumuzdaki milyonlarca hücrenin zarında ve cinsiyet hormonları başta olmak üzere birçok yaşamsal hormonun yapısında kolesterol molekülü vardır. Bu nedenle kolesterol yaşam için aslında gerekli bir moleküldür. Kolesterol karaciğerde sentezlenir. Karaciğerdeki kolesterol sentezi ve genelde yağ metabolizması besinlerle aldığımız yağlar ve en çok da genetik özelliğimiz tarafından belirlenir. Kolesterol karaciğerde sentezlendikten sonra kanda farklı moleküller halinde taşınır ve kullanılmak üzere organlara dağılır.

Kolesterol Ne zaman Düşmandır ?

Kolesterol her ne kadar yaşam için gerekliyse de belirli bir miktardan fazlası atardamarlara zarar verir. Kandaki kolesterol belirli bir düzeyin üzerine yükseldiğinde damar çeperindeki hücrelerde birikmeye başlar. Biriken fazla kolesterolü etkisiz hale getirmeye çalışan hücre içinde karmaşık reaksiyonlar tetiklenir. Bu reaksiyonlar hem hücrelerin hem de damar duvarının işlevini ve yapısını bozar. Damarın elastikiyetinin bozulduğu ve kanın pıhtılaşma riskinin arttığı bu süreç “ateroskleroz” (damar sertliği) olarak adlandırılır.

Damar sertliği kalp krizi (enfarktüs), felç, böbrek yetmezliği ve kalp yetersizliği gibi hastalıkların en önemli ve en sık nedenidir.

Son 50 yılda yapılmış çok sayıdaki araştırma yüksek kan kolesterol düzeyi ile kalp krizi, felç ve kalp yetersizliği riski arasındaki kuvvetli ilişkiyi tartışmasız bir şekilde ortaya koymuştur. Hatta kan kolesterolü yüksek olanlarda kalp hastalığına bağlı ve diğer tüm nedenlere bağlı ölüm riski de kesin olarak daha yüksek bulunmuştur.

Her kolesterol kötü müdür ?

Kan dolaşımındaki farklı kolesterol moleküllerinin kalp ve damarlar üzerindeki etkileri de farklıdır. LDL- kolesterol adı verilen molekül damar sertliği açısından bilinen en riskli moleküldür; diğer yandan HDL-kolesterol damar sertliğine karşı “koruyucu” özelliktedir.

Eski çalışmalarda önce toplam (total) kolesterol yüksekliği ile kalp hastalıkları arasında ilişki anlaşılmıştı. Ancak son yıllarda esas riskin LDL-kolesterol molekülüne bağlı olduğu ortaya çıkmış ve teşhis ve tedavi kuralları son yıllarda buna göre düzenlenmiştir. 

Damar sertliğinin gelişimde hipertansiyon, şeker hastalığı, hareketsizlik, obezite, stres, hatta belki de çevre kirliliği vb çok çeşitli nedenlerle etkili olduğundan geçmiş yıllarda tehlikeli sayılmayan kolesterol değerleri bugünkü şartlarda kalp sağlığımızı tehdit eder hale gelmiştir. Aynı durum kan basıncı için de geçerlidir; çok değil 25 yıl önce “normal” kabul ettiğimiz tansiyon değerlerinin bugünkü hayat şartlarında kalp sağlığı için tehdit olduğunu biliyoruz ve tedavi öneriyoruz. Gelecek yıllarda “normal” değerler belki yeniden güncellenecektir.

Koleserolün ilaçla tedavi edilmesiyle kalp krizi ve felç riski azalır mı ?

Evet, azaltır. LDL-kolesterol değerlerinin ilaçlarla daha düşük düzeylere indirilmesinin önceden kalp hastalığı olan kişilerde yeni kalp krizi, felç ve kalp yetersizliği riskini ve tüm nedenlere bağlı ölüm riskini azalttığı kanıtlanmıştır.

Ayrıca, LDL-kolesterolün daha düşük değerlere indirilmesiyle daha önceden kalp hastalığı olmayan kişilerde bile kalp hastalığı ve felç gelişmesi riskinin ve tüm nedenlere bağlı ölüm riskinin azaldığı gösterilmiştir.

Bu bilgiler on binlerce kişi üzerinde yapılmış çok sayıda klinik çalışmanın net sonuçlarıdır.

Kolesterolü yüksek olan herkesin kolesterol ilacı kullanması gerekir mi ?

Hayır, kolesterolü yüksek olan herkesin kolesterol ilacı kullanması gerekmez.

Kolesterol yüksekliği tedavisinde öncelikle kişinin sağlıklı beslenmesi, uygun kilosuna ulaşması ve düzenli egzersiz yapması gerekir ve bazı kişilerde sadece bu önlemler yeterli ve yararlıdır. Birçok kişide günlük yaşam tarzı değişikliği adını verdiğimiz bu önlemlerle ilaca gerek kalmayabilir.

Diğer yandan kolesterol yüksekliği herkes için aynı riske işaret etmez. Kişinin aile öyküsü (genetik özellikleri) yaşı, menopozda olup olmaması; hipertansiyon, kalp hastalığı ve şeker hastalığı başta olmak üzere başka hastalıklarının varlığı kolesterol tedavisinde ilaç gerekip gerekmediğine karar verirken göz önüne aldığımız özelliklerdir. Bir kişi için ilaç tedavisi gerektirmeyen kolesterol değerleri bir başka kişide hemen ilaç başlanmasını ve sürekli ilaç kullanılmasını gerektirebilir.

Bugün için, kime, ne zaman, hangi dozda kolesterol ilacı verilmesi gerektiği, kimlere ilaç gerekmediği bilimsel çalışmaların ışığında açıkça bilinmektedir. Siz de kendi risk durumunuzu değerlendirmek üzere doktora danışıp, bilimsel ve sağlıklı bir öneri alabilirsiniz.

 

 

 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Ali Serdar Fak

Prof. Dr. Ali Serdar FAK, Çanakkale’de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Bursa Anadolu Lisesi'nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1987 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Ardından Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde İç Hastalıkları uzmanlığını almıştır. Yine aynı fakülteden Kardiyoloji uzmanlığını da almıştır. 1992-2008 yılları arasında Marmara Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nde görev yapmış olan Prof. Dr. Ali Serdar FAK, Marmara Üniversitesi Hastanesi'nin Aritmi ve Senkop Polikliniği ile Hipertansiyon ve Ateroskleroz Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin kurucularındandır. Marmara Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda halen öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Ali Serdar FAK, ulusal ve uluslararası birçok derneğe üye ...

Etiketler
Kolesterol yüksekliği tedavisinde güncel yaklaşım
Prof. Dr. Ali Serdar Fak
Prof. Dr. Ali Serdar Fak
İstanbul - Kardiyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube