Kız mı olsun, erkek mi..?

Kız mı olsun, erkek mi..?

Hayalleriniz gerçek oldu, dünya güzeli bir çocuğunuz var. Daha hamileyken başladınız okumaya, araştırmaya, onun için en iyisini bulmaya. Kız mı erkek mi diye soranlara sağlıklı olsun dediniz hep.

Öyle ya o ilk göz ağrınız, hep hayalini kurduğunuz ilk yavrunuzdu. Zaman geçti, ilk göz ağrınız büyüdü, artık ona bir kardeş gerekliydi. Peki ya ikinci çocuğunuzun cinsiyeti, kız mı erkek mi..? İlk kez anne olacak birçok kadın şüphesiz çocuğunun cinsiyetinden ziyade ilk kez tadacağı annelik duygusuna, değişecek bir hayata, sorumluluklara, kısacası anne olmaya odaklanır. Ancak ikinci çocuk söz konusu olduğunda işler biraz değişebilir. İlk”leri çoktan yaşamış anne, insanın varoluşundan gelen bir dürtüyle sahip olmadığını, elinde olmayanı ister. “Bir de oğlum olsa ne olur sanki” “İkinci kız olursa tam olur” diye düşünür birçok anne.

Düşünür düşünmesine de çoğu zaman dile getiremez. Kötü hisseder kendini. Ayıp, hatta bazen günah diye düşünür. Aileler bastırır, “artık bir de kız bekliyoruz sizden” denir. Tahminler ortalıkta uçuşur. Herkesin cümlesi “hayırlısı olsun” la bitse de ikinci çocuğun cinsiyeti konusunda çok net bir beklenti oluşmuştur aile içinde. Peki ya beklenen olmazsa? Bu kez kız olsun diye hayaller kuran anne bir oğlunun daha olacağını öğrenirse? Şaşkınlık, hayal kırıklığı, buruk bir sevinç..? Tüm bu duygular son derece olağanken annenin kendisini fazlasıyla kötü hissetmesine sebep olabilir. Bununla başa çıkma içinse elbette yapılabilecek bir şeyler vardır. Yapılabilecek şeylerin en başında kişinin duygularına sahip çıkması gelir. Bu aslında hayatın her sürecinde izlenmesi gereken bir yoldur. Kişi, hissettiği duyguları inkâr etmek yerine farkındalığını artırmayı ve duygularının sorumluluğunu almayı tercih ederse başa çıkmakta zorlandığı durumu önemli ölçüde kolaylaştırabilir. Unutamamak gerekir ki, duygular düşüncelerle beslenir. Kişi eğer duygusunu kabul ederse, değiştireceği düşünceleriyle duygularını da kontrol altına alabileceğini görür. Bir annenin bebeğinin cinsiyetiyle ilgili kendisini yoğun bir koşullandırma içerisine sokması sağlıklı bir davranış olmayacaktır. Ancak bir beklentisinin olması, hayal kurması, dua etmesi son derece doğaldır. Kendini kötü hissetmeye, utanmaya ya da üzülmeye gerek yoktur çünkü cinsiyeti ne olursa olsun minik bebeğini kucağına alan anne zaten onunla yeniden başlayacaktır yaşamaya.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal

Etiketler
Cinsiyet
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube