Kanser ağrısı

Kanser ağrısı

Kanser tedavisi gören hastaların yaklaşık üçte birinde ağrı olur. İlerlemiş kanser olgularında (yayılmış ya da tekrarlamış) bu oran yaklaşık üçte ikiye çıkar. Bu hastalar için, ağrının kontrol altına alınması ve semptomların kontrol altında tutulması tedavinin önemli hedeflerindendir.

Ağrı, yaşam kalitesinin her yönünü etkiler. Kronik ağrısı olan hastalar ( hafif, orta, şiddetli ama uzun süreli) günlük rutin aktivitelerine yeterli katılamazlar, uyku ve yeme sorunları olabilir, ve aileleri ve arkadaşlarının ne hissettiklerini her zaman anlayamadıklarını düşündükleri için hayal kırıklığı içinde olabilirler.

Kanser ağrısı sık görülen bir sorundur, yalnız deneyimli bir ekip tarafından tedavi edilebilir. Bu ekip cerrah, medikal onkolog, ağrı uzmanı, psikiyatri uzmanı, psikolog, onkoloji ve algoloji hemşirelerinden oluşmalıdır. Her hastanın birbirinden farklı olduğu ve yapılacak tedavinin her hastanın bireysel ağrı durumuna göre düzenlenmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Ağrı Kontrolünüz İçin Doktorunuza Sormanız Gerekenler:

Ağrımı azaltmak için ne yapılabilir?

Eğer ilaçlar ağrımı azaltmaz ise ne yapabiliriz?

Ağrı kontrolüm için başka hangi seçeneklerim var?

Ağrım için kullandığım ilaçların ne gibi yan etkileri ile karşılaşabilirim?

Bu yan etkiler ile baş etmek için ne yapılabilir?

Tedavim günlük aktivitelerimi sınırlandıracak mı( çalışmak, araba kullanmak, v.b)

Neler Ağrıya yol açar?

Kanserli hastalarda ağrı farklı sebeplere bağlı görülebilir. En sık neden kanserin kendisidir. Kanser yumuşak dokulara (adale, bağlar, vb.), organlara veya kemiğe yayıldığında, sinir yaralanmasına bağlı, kanserli doku bir sinire bası yapıyor ise ya da kafa içindeki basıncı arttırmasına bağlı ağrı olabilir. Cerrahi, radyoterapi ya da kemoterapide ağrı yapabilir. Bu durumda ağrı tedaviye bağlı olarak adlandırılır. Kolu yada bacağı kesilmiş bir hastada kayıp olan uzuvda halen ağrı hissedebilir (phantom ağrısı). Bu ağrı gerçektir ancak nedeni bilinmemektedir. Pekçok kemoterapotik ajan uyuşma, karıncalanma ve yanma yapabilir. Radyasyon ise ağrılı cilt irritasyonu yapabilir.

Bazende ağrının kanserle ya da tedavisiyle hiçbir ilgisi yoktur. Kanserli hastada herkeste olabilecek başağrıları, adele ağrıları görülebilir. Bazende gene herkeste olabilecek bir bel ya da boyun fıtığı ağrının sebebi olabilir.

3 tip ağrı vardır:

Viseral Ağrı: Ağrı organda kanserin yaptığı doku hasarı sonucu görülür. Sıklıkla tek noktada olmaz, sızı şeklinde keskin bir ağrıdır.

Somatik Ağrı: Belirli bir bölgede cilt, adele veya kemik tutulumu sonucu olur. Bıçak saplanır gibi, zonklayıcı veya bir baskı hissi şeklinde ifade edilir.

Nöropatik Ağrı: Periferik ya da santral sinir sistemi yapılarındaki yaralanma veya basılarına bağlı ortaya çıkar. Sinir yaralanması ya da basısı bir periferik sinir ya da omurilik yaralanmasına veya herikisinin birden yaralanmasına bağlı olabailir. Keskin, yanıcı bir ağrı olarak ifade edilir.

Ağrının tipini saptamak önemlidir, çünkü her biri farklı tedavi edilir.

Kanser Ağrısının Tedavisindeki Engeller

Aslında hemen hemen tüm kanser hastalarının ağrıları kontrol altına alınabilmesine rağmen gene de bu hastalardaki ağrının etkili şekilde kesilmesi halen bir sıkıntı olabilmektedir. Bunun temel nedeni bilgi yetersizliği, inanışlar ve korkulardır.

Bağımlılık Korkusu: Pek çok hasta opioid (narkotik benzeri ilaçlar)kullanımının bağımlılık yapacağına inanır. Fakat bu nadiren görülen bir durumdur. Sadece şeker hastalarının insülin ihtiyaçlarındaki değişim gibi kanser hastalarındaki ağrılarda da ilaçlarının ihtiyacında değişiklik olabilir.

Yan Etkilere Karşı Korku: Hastalar genellikle gelişebilecek yan etkilerden korktukları için verilen dozun azını kullanırlar. Oysa ki söz konusu yan etkiler önlenebilir ve düzeltilebilir.

Yetersiz Bilgi: Kanser hastalarındaki ağrı tedavilerinin mutlak suretle bu konuda deneyimli, alternatif tedavileri bilen ekipler tarafından tedavi edilmesi gerekir.

Yetersiz Ağrı Skorlaması: Hastalar sıklıkla kendilerine sorulmadan ağrılarından bahsetmezler. Güçlü görünmek isterler. Bazen de mevcut ağrının ne anlama geldiğini öğrenmekten korktukları için kendilerine sorulsada ağrılarından söz etmezler. Bu nedenlerden pek çok hastanın ağrısı çözümsüz kalır.


Doktorlar Hastaların Ağrısını Nereden Bilecek?

Kanser ağrınızın tedavisine başlamadan önce doktorların hastaların ağrısı hakkında detaylı bilgiye ihtiyaçları vardır. Bu bilgiler hastadan ya da aile üyeleri ya da arkadaşlarından alınan tıbbi öykü, hastanın fizik muayenesinden gelir.

Hastalara ağrıları hakkında aşağıdaki sorular sorulur.

Ağrınızın şiddeti nedir?

Ağrınız nerede?

Ağrılar günlük aktivitelerinizi ne kadar etkiliyor?

Ağrılar somatik mi, viseral mi ya da nöropatik mi?

Ne zaman başladı?

Ağrılar herhangibir şekilde değişiklik gösterdi mi?

Ağrınızı daha iyi ya da daha kötü yapan herhangibir şey var mı?

Aldığınız tedaviye bağlı yan etkiler yaşıyormusunuz?

Daha önce psikolojik sorun yaşadınız mı?

Ağrı ve ağrı kontrolü hakkında ne biliyorsunuz

Tüm sorular cevaplandıktan, fizik muayeneniz yapıldıktan sonra gerekir ise x-ray, MR ve kan testleri tedavinizi planlamak adına istenebilir. Mesela ağrı bir kemik ağrısı ve bir kırıktan şüpheleniliyor ise bir röntgen uygun olacaktır.

Ağrı Değerlendirme Skalası

Hastaların ağrılarını ifade etmelerine yardımcı olmak amacıyla kullanılır. Bu skalalar 3 yaşından büyük hastalarda kullanılabilir.

En sık kullanılan Skalalar Şunlardır:

Kanser Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?

Ağrınız ile ilgili tüm araştırmalar yapıldıktan sonra bir tedavi planı oluşturulur ve sizinle tartışılır. Kanser ağrısı altta yatan kanserin kemoterapi, radyoterapi ya da cerrahisi gibi seçeneklerle tedavisinide içeren pek çok yol ile azaltılabilir. İlaçlar tedavi aşamasında öncelikle başvurulacak yöntemlerdir. Opioidler ( narkotikler, en güçlü mevcut ağrı kesiciler) ve opioid dışı ilaçlar, ilave ağrı kesiciler ( başka hastalıklarda esasen kullanılan ancak bazı özel durumlarda ağrıyı azaltabilen ilaçlar) bu amaçla kullanılabilir. Fizik tedavi ya da cerrahi bazı hastalarda tedavi seçeneği olabilir. Ağrıların mevcut tedavilere yanıt vermediği ya da ilaçlara yan etki ortaya çıktığında omurgaya takılan ağrı pompaları ve ağrı pilleri ağrıyı azaltmak amacı ile kullanılabilir.

Hasta ve Ailesinin Eğitimi

Hasta ve ailesi için önemli bazı mesajlar aşağıdadır:

Ağrı ile yaşamanın hiçbir yararı yoktur.

Ağrı çoğunlukla ağızdan alınacak bir takım ilaçlar ile kontrol altına alınabilir.

Eğer bu ilaçlar yetersiz kalırsa ağrıyı azaltmak için farklı alternatif tedaviler mevcuttur.

Morfin ve morfin benzeri ilaçlarağrıyı dindirmek için sıklıkla kullanılır. Bu ilaçlar kanser hastalarında ağrıyı azaltmak amacı ile kullanılırlarsa nadiren bağımlılık yaparlar.

Doktor ve hemşireler ile iletişim çok önemlidir.

Doktorlar ve hemşireler siz söylemeseniz sizin ne kadar ağrınız olduğunu bilemezler.

Doktorlar ve hemşireler ilaçların sebep olabileceği sorunları bilmek isterler, çünkü bu sorunlar için yapılabilecek her zaman birsey vardır.

Doktorlar ve hemşireler ilaçların temin edilmesi ya da kullanılması ile ilgili bir sorun olup olmadığını bilmek isterler.

Eğer ağrınızda düzelme olmuyor ise doktorunuza sizi mutlaka bir ağrı uzmanına yönlendirmesini isteyin.

Bununla birlikte doktorunuz ağrı tedaviniz için kullanılacak ilaçlar ile ilgili gerekli önemli bilgileri verecektir. Ancak aşağıda belirtilenlerin yazılı olarak elinizde olması sonradan hata yapmamak için çok yardımcı olacaktır.

Reçete edilmiş tüm ilaçların listesi, hangisi hangi amaçla kullanılıyor? Ne zaman ve nasıl alınmalı?

Olası gelişebilecek komplikasyonlar? Gelişmesi durumunda yapılması gerekenler?

Alınması sakıncalı ilaçların listesi?

Kontrol randevu zamanı

Sorularınız için ya da muhtemel sıkıntılarınız için hafta içi mesai saatlerinde, ya da akşam saatlerinde ya da hafta sonu ulaşılabilecek telefon numaralarının listesi:

İlaçları alımında yaşanabilecek sıkıntı durumunda

Ağrının karakterinin değişmesi, yeni gelişen ağrı ya da ilaçların ağrıyı azaltmaması durumu

1 günden fazla beslenmenize engel olan bulantı ve kusma

Barsak hareketlerinin 3 günden uzun süreli durması

Hastanın gün içinde uyandırılmasında ya da uyanık tutulmasında yaşanabilecek sıkıntılar

Ağrı İlaçlarının Yan Etkileri Nelerdir ve Nasıl Kontrol Altına Alınır?

Opioid kullanımı sonrası gelişen yan etkiler sıklıkla kolayca kontrol altına alınabilir. İlk kullanılmaya başlandıklarında bazı hastalarda uyku hali bazılarında ise bulantı görülebilir. Kusma çok sık olmaz. Çoğu hastada bu yan etkiler 1-3 gün içerisinde ortadan kalkar. Gelişebilecek bulantı ve kusma için bugün kullanılabilecek farklı bulantı giderici ilaçlar bulunmaktadır. Uyku hali ve sersemliği azaltmak için opioidler düşük dozlarda başlanır ve doz ayarlaması yapılır. Dozu ayarlamadaki temel amaç en düşük yan etki ile maksimum ağrı giderici etkiye ulaşmaktır.

Opioidler pek çok hastada belli oranda kabızlığa yol açar. Kabızlık genellikle kullanıma başladıktan birkaç gün sonra ortaya çıkar ve ilaç kullanımı boyunca devam eder. Kabızlık bazen çok ağrılı olabilir, hatta hastanede yatmayı gerektirebilir, bu yüzden eğer mümkünse gelişiminin önüne geçilmelidir. Aşağıdaki yollar izlenerek genellikle kabızlık gelişimi önlenebilir:

Sıvı alımının arttırılması

Meyve, sebze gibi lifli ürünlerin alımının arttırılması

Doktorunuz ya da fizyoterapistiniz bilgisi ve önerisi ile egzersiz yapılması

Gereğinde laksatiflerin, barsak yumaşatıcılarının kullanımı

İlaç Toleransı

Ağrı için opioid kullanan bazı hastalarda zaman içinde daha yüksek dozların verilmesi gerekebilir. Bu ağrının artmasından dolayı veya ilaç toleransı gelişimi sonucu olabilir. Eğer tolerans gelişirse genellikle dozda küçük artışlar ya da ilacın değiştirilmesi ağrının azaltılmasına yardımcı olacaktır. İnsanlar bazen ilaç toleransı ile bağımlılığı aynı şey zannederler. Her ikisi birbirinden çok farklıdır. Tolerans zaman içinde gelişir, aynı etkiyi alabilmek için daha yüksek doz ilaca vücudun ihtiyacı olduğunu gösterir. İlaç dozunun arttırılması bağınlılık bulgusu değildir.

Opioidleri Sonlandırma

Opioidlerin aniden kesilmesi bazen grip benzeri bir hastalık veya ishal gibi bazı semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle yavaş yavaş kesilmelidir. İlaç kesimi ile ilgili doktorunuz sizi bilgilendirecektir.

 

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Kerem Bıkmaz

Op. Dr. Kerem BIKMAZ, 1970 yılında Bandırma'da doğmuştur. Tıp Fakültesi eğitimini 1994 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 2003 yılında SB Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroşirurji Anabilim Dalı'nda yapmış ve aynı hastanede hastanede başasistan olarak çalışmalarına başlamıştır. 2004- 2005 yılları arasında ABD Arkansas Üniversitesi Nöroşirurji Departmanı'nda skull base research fellow olarak görev almıştır. Burada, beyin tümörleri, vasküler ve kafa tabanı cerrahileri ile ilgili operasyonlara katılmış ve bilimsel çalışmalarda bulunmuştur.  Mahmut Gazi - Dianne Yaşargil anatomi laboratuvarında fiber diseksiyon tekniğini öğrenerek beyin anatomisi üzerine çalışmalar yapmıştır. 2003- 2007 yılları aarsında Avrupa Nöroşirurji Cemiyeti (EANS) eğitim kurslarına katılmış ve eğitimi ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Op. Dr. Kerem Bıkmaz
Op. Dr. Kerem Bıkmaz
İstanbul - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube