Kadına ait kısırlık nedenleri

Kadına ait kısırlık nedenleri

Çiftlerin % 40 ile 50 sinde infertilite nedeni kadına aittir.

Tüplere ait nedenler: Tüplerin olmaması, doğuştan tıkanıklığı, geçirilmiş enfeksiyon, ameliyat, endometriozis gibi nedenlere bağlı yapışıklıklar sonucunda meydana gelen tıkanıklıklar gibi yumurta iletimini bozan nedenlerdir. Gebelik için açık ve sağlıklı fallop kanalları gereklidir. Fallop tüplerinin çok hassas ve detaylı yapısındaki bir bozulma yumurtanın taşınmasını ve dolayısıyla döllenme olayını engelleyebilir.

Tüpteki tıkanıklık genital yolla tüpe ulaşan enfeksiyonlardan kaynaklanabileceği gibi karın içindeki diğer enfeksiyonlar nedeniylede meydana gelebilir. Bunun yanı sıra dış gebelik sonucunda hasta tüplerinden biri veya her ikisi de yitirilmiş olabilir.

Bu konuya açıklık kazandırmak için, rahim filmi (HSG) ve/veya laparoskopik incelemeler gereklidir. Laparoskopi sırasında kanallarda sorun (tıkanıklık, yapışıklık, veya hasar) saptanabilir. Hafif olanları, mikrocerrahiden fayda görebilir. Aşırı derecede hasarlı kanalların varlığında ise gebelik şansı ancak tüp bebek (IVF) yöntemi ile sağlanabilir.

Yumurtlamaya ait nedenler:

Olgun yumurta hücresinin gelişmemesi, yumurtlama olmaması, yeterli kalitede yumurta üretilememesi durumudur. Düzensiz ya da anormal yumurtlama tüm infertil kadınların % 25'inde saptanır. Bazal vücut ısısı takibi, beklenen adetten 1-3 gün önce rahim iç yüzünden alınan (endometrial) biyopsiler, yumurtlamanın varlığını gösteren progesteron hormonu düzeyinin kanda ölçümü ve seri ultrason takipleri kadında yumurtlamanın olup olmadığının araştırılmasında kullanılan yöntemlerdir. Yumurtlama ilaçları ile kadınların yaklaşık % 80'ninde yumurtlama sağlanabilir. Başka bir neden yok ise ilk altı yumurtlama tedavisi döneminde çiftlerin yarısından fazlası gebe kalabilir.

Rahim ağzına ait nedenler (servikal faktör):

Enfeksiyon, tümör, salgı yetersizliği sonucu gelişen rahim ağzının (serviks) içinde bulunduğu olumsuz durum infertiliteye neden olabilir. Rahim ağzı salgısı sadece yumurtlama döneminde spermlerin serbestçe geçişine izin verir. Bazı kadınlarda bu salgı içinde sperme karşı antikorlar bulunur ve bu kadınlarda sperm yumurtlama zamanında bile rahim ağzı kanalından geçerek rahime ulaşamayabilir. Antikorlar sperm hücresine karşı bağışıklık sisteminin geliştirdiği maddelerdir ve bu maddeler sperm hücre fonksiyonlarını bozarak etkili olmaktadırlar. Bu durumu belirlemek için “postkoital test” uygulanır. Servikal problemler genelde antibiyotikler, hormonlar ya da aşılama (IUI) ile tedavi edilebilir.

Rahime ait nedenler (uterin fakör):

Rahmin olmayışı, rahmin şekil bozukluğu (rahim içinde perde olması), bazı miyomlar, rahim içinde bebeğin yerleşeceği alanın yapısını değiştirerek infertiliteye neden olabilir. Rahim filmi (HSG), rahim içini ve fallop kanallarını incelemek için kullanılan en temel yöntemdir. Histeroskopi ise rahim içinin optik cihazlarla incelenmesi işlemidir. Bu yöntem tek başına kullanılabileceği gibi HSG ile saptanan anormalliklerin cerrahi tedavisinde de kullanılır.

Endometriozis olarak adlandırılan rahim içini döşeyen hücrelerin rahim dışında bulunması, bağışıklık problemleri, üreme organları bozuklukları, psikolojik ve cinsel problemler infertilitenin kadına ait diğer nedenleri arasındadır.

Üreme çağındaki kadınlarda oldukça sık karşılaşılan endometriyozis rahim içini döşeyen dokunun (endometriyum) başka bir bölgede bulunması halidir. Adet kanaması sırasında bu dokudan da kanama olduğundan şiddetli ağrı oluşabilir. Ayrıca bu kanamanın verdiği hasara bağlı olarak cinsel temas sırasında ve değişik zamanlarda kasık ağrısı gelişebilir.

Bu hastalık yumurtalıklarda koyu kahverengi renkli ve çikolata kisti olarak bilinen kist oluşumlarına da yol açmaktadır. Bu kistler laparoskopik cerrahi ile çıkartabildikleri gibi hasarlı dokuları ve endometriyozis odaklarını yakmak mümkün olabilmektedir.

Daha hafif durumlarda ilaç tedavisiyle de sonuç alınabilmektedir. Bu tedavi yöntemleriyle hastalığın gelişimi durdurulabilmekte veya geriletilebilmekte ise de gebelik oluşmayabilir. Bu durumda çocuk sahibi olabilme şansı tüp bebek yöntemi ile yakalanabilir.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Bülent Berker

Prof. Dr. Bülent BERKER, lisans öncesi eğitimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1993 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1995 yılında ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda ihtisasına başlamıştır. 2000 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuş ve 2006 yılına kadar burada Uzman Doktor olarak görev yapmıştır. 2004 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Stanford Üniversitesi Tıp Merkezi, Endoskopik Cerrahi Merkezi ve Üreme Endokrinoloji Ünitesinde eğitim almış olan Prof. Dr. Bülent BERKER, 2006 yılında Doçentlik unvanı almıştır. Halen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda Profesör olarak akademik çalışmalarına devam etmektedir.  Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği (TSRM) (Yönetim Kuru ...

Etiketler
Kısırlık tedavisi
Prof. Dr. Bülent Berker
Prof. Dr. Bülent Berker
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube