İyi düşün iyi hisset

İyi düşün iyi hisset

“Düşünmek” insanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliklerinden bir tanesidir ve insan hayatında önemli bir yere sahiptir. Kişinin sahip olduğu düşünce tarzı kişinin davranışları ve duygusal olarak kendisini nasıl hissettiği üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Düşüncelerimiz yaşama açılan bir penceredir; olaylar karşısındaki duruşumuzu belirler. Günlük hayatlarında positif düşünce tarzını kullanan kişilerin kızgınlık, öfke, hayal kırıklığı, çaresizlik gibi duygular uyandıran stresli durumlarla daha etkili bir şekilde baş ettikleri ve daha az psikolojik sorunlar yaşadıkları görülmüştür. 

Pozitif düşünce derken olayların olumsuz yönlerini vurgulamaktansa olumlu yönlerini görmeyi hedefleyen bir düşünce tarzından bahsediyorum. Bu düşünce sistemine pozitif denmesinin nedeni, her koşulda pozitif enerjinin tetiklenmesini sağlaması ve bize dönen sonucun pozitif olması, böylece insanı her zaman aktif ve sağlıklı kılmasıdır. Günlük dilde kullandığımız ve çok anlaşılır eski bir deyiş olan  “bardağın dolu kısmını görmek” pozitif düşünce tarzını, “boş kısmını görmek” ise negatif düşünce tarzını bize açıklar. Aynı olaya ya da duruma pek çok farklı açılardan bakabiliriz. Bu yollardan biri olumlu bakış açısıyla durumu değerlendirmek, diğer yol ise olumsuz ya da karamsar bir bakışla olayları değerlendirmektir. Hayatta başımıza gelen olayların olumsuz taraflarını görmektense olaylara iyi tarafından bakmayı öğrenebilmek yani bardağın dolu kısmını görebilmek bize her zaman yardımcı olur.

Her problem sadece sınırlı bir süre içine devam eder.

Hayatta inişler ve çıkışlar vardır. Hiç kimse sürekli en tepede veya en aşağıda yer almaz. Bazı sorunların çözülmesi uzun bir süreç içerisinde olabilir fakat hiç bir sorun sonsuza dek sürmez. Yeterli süreyi verdiğinizde, sizin problemleriniz de çözüme kavuşacaktır. Fırtınalardan sonra her zaman güneş parlar, kışın sonu her zaman bahardır!

Her problemin olumlu tarafları vardır.

Bir insan için sorun teşkil eden bir durum, bir başkası için farklı seçenekler sunan bir fırsat anlamına gelebilir. Madalyonun iki yüzü vardır!

Yaşadığınız her problem sizi değiştirecektir.

Yaşanılan olumlu ve olumsuz her deneyim, sizi daha iyiye veya daha kötüye götürebilir. Bu size kalmış. Kesin olan, problemler karşısında değişime uğrayacağımızdır. Bu değişimi hayatımızın bundan sonrası için olumlu bir fırsat olarak kullanmak ise bizim elimizdedir. Yaşadığınız her problem hayatınızda iz bırakacaktır!

Örneğin, işinizi kaybettiniz. Hiç bir şey yapmayıp kendiniz için üzülebilirsiniz veya bu konuda bir şey yapma kararı alabilirsiniz. Sizi kovmakla nasıl bir hata yaptıklarını onlara gösterebilirsiniz. Unutmayın! Yaşadığımız her problemin olumlu ve olumsuz tarafları vardır. Olumlu taraflara odaklanın ve o taraf için çabalayın!

Yaşadığınız bir sorunun sizi ne derece etkileyeceğine siz karar verebilirsiniz.

Hayatta ne tür sorunlarla karşılaşacağınızı kontrol edemeyebilirsiniz; fakat bu sorunlara vereceğiniz tepkileri kontrol edebilirsiniz. Eğer acı çekiyorsanız bunu bir şiire ya da yazıya döküp başka insanlarla paylaşabilirsiniz. Tepkinizi kontrol ederek, problemin sizin üzerinizde oluşturacağı etkiyi de kontrol etmiş olursunuz. Etkiye karşı tepkinizi siz belirleyin!

Her problem için olumlu veya olumsuz yorumlar yapılabilir.

Ya hep ya hiç tarzı düşünce kaygı, depresyon, mükemmeliyetçilik veya öfkeye yol açabilir. Kişinin en büyük düşmanı kendisidir. Sürekli olarak kendimiz için yüksek standartlar koyma ve kendimizi başkaları ile kıyaslama eğilimi sergileriz. Hayatta henüz elde edemediklerimiz için üzülmek yerine elde ettiklerimiz için mutlu olmayı seçerek olumlu düşünmeyi ve dolayısıyla kendimizi iyi hissetmeyi sağlayabiliriz.

 

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal

Etiketler
Mükemmeliyetçilik
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal
Uzm. Psk. Yasemin Meriç Kazdal
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube