İmmün hemolitik anemide tedavi nasıl olmalıdır?

İmmün hemolitik anemide tedavi nasıl olmalıdır?

Soru: Babamda kansızlık var. Araştırmalar sonucunda bunun vücudun yaptığı antikorlara bağlı olduğu anlaşıldı. Bu hastalık tedavi edilebilir mi? Babam için ileride risk oluşturur mu?
Yanıt: Babanızda tanımladığınız kansızlık, tıpta ‘otoimmün hemolitik anemi’ olarak bilinen sorundur. Bu durumda vücutta oluşan antikorlar –ki bunlar protein yapısındadır- alyuvarlarla birleşerek bunların yıkılmasına neden olur. Hastada herhangi bir kanama olmadığı, demir ve vitamin eksikliği bulunmadığı halde kansızlık ortaya çıkar.
Bir kişide alyuvarların vücutta yıkıldığının en önemli belirtisi alyuvar içindeki maddelerin dışarı çıkması yani bilirubin düzeylerinin artmasıdır. Yıkımı telafi etmek için de kemik iliği hızla çalışmaya başlar ve kana genç hücreler verilir. Bu klinik tablonun olduğu durumlarda hemolitik anemiden şüphelenilmelidir. Alyuvar yıkımı çeşitli kan hastalıklarında görülür. Bunların bir kısmı kalıtsaldır. Alyuvar yıkımının antikorlara bağlı olup olmadığı ‘Coombs’ testi dediğimiz bir yöntemle saptanabilir. Bu test pozitif ise yıkım immümolojik nedenlerle yani antikorlara bağlı olarak oluşuyor demektir. Babanızdaki durum da buna uymaktadır.
Antikorlar çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedirler. Sistemik lupus gibi bağ dokusu hastalıkları, enfeksiyonlar, lenfoma, kronik lenfositik lösemi gibi lenf dokusundan kaynaklanan hastalıklar, yumurtalık kistleri, bazı kanserler ve ilaçlar vücutta antikor oluşumuna neden olarak kansızlığa yol açabilirler. Tüm araştırmalara rağmen hiçbir etkenin bulunamadığı durumlar da oldukça sık olarak görülmektedir.
Bu hastalığın tekrarlayıp tekrarlamayacağı, ne tür bir seyir izleyeceği altta yatan nedenlere bağlıdır. Hastalığın etkeni olarak ilaçtan şüpheleniliyorsa ilaç mutlaka kesilmelidir. Enfeksiyon varsa bu tedavi edilmelidir. Lenfoma, lösemi ya da kansere bağlı yıkım varsa bu hastalıklarla mücadele edilmelidir. Bu arada yıkımı kısa sürede durdurmak için kortizon türü ilaçlar kullanılır. Bu ilaç antikorların ortadan kaldırılmasını sağlar. Bununla başarılı sonuçlar alınmaktadır. Kanın çok hızlı düştüğü durumlarda acil olarak kan transfüzyonu yapılması gerekebilir. Burada şöyle bir ikilem vardır: Verdiğiniz alyuvarlar da antikorlar tarafından yıkılabilir ve istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle karşılıklı etkileşimi önlemek için alyuvarlar kullanılmadan önce kan bankasında yıkanmalı ve kontrollü olarak verilmelidir. 

Prof. Dr. Coşkun Tecimer

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Coşkun Tecimer

Prof. Dr. Coşkun TECİMER, 1957 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini 1974 yılında Ankara Mustafa Kemal Lisesi'nde bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 1981 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 1987 yılında İç Hastalıkları Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında 1990 yılında 4 ay süreyle İngiltere’de Londra Üniversitesi Royal Postgraduate Medical School Hematoloji Bölümü’nde, Finlandiya’da Helsinki ve Kuopio Üniversiteleri İç Hastalıkları Hematoloji Bölümleri’nde çalışmalarda bulunmuş olan Prof. Dr. Coşkun TECİMER, 1991 yılında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’na Öğretim Üyesi olarak atanmıştır. 1993 yılında aynı anabilim dalında Doçent Doktor unvanı almıştır. İnönü Üniv ...

Prof. Dr. Coşkun Tecimer
Prof. Dr. Coşkun Tecimer
İstanbul - Tıbbi Onkoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube