Bel ağrısı insanoğlunun iki ayağı üzerinde durmaya başladığı zamandan beri sorunu olmuştur. Erişkin nüfusun %80'i hayatı boyunca en az bir kez doktora görünmeyi ve ileri tetkik (MR BT, vb.) yaptırmayı gerektirecek kadar şiddetli ve uzun süreli (1-3 hafta) bel ağrısı çeker. Ancak bel ağrısı ile doktora baş vuran hastaların %60-65'inde herhangi bir muayene ve görüntüleme bulgusu tespit edilemez. %15-20 lik bir kesiminde çeşitli nedenlere bağlı (omurgada çökme kırığı, bel kayması-lysthesis,enfeksyon, spondilit, Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit gibi değişik tip romatizmal hastalıklar, omurga veya omurilik yapılarına ait iyi veya kötü huylu tümörler, metabolik ve konjenital hastalılar,vb) radyolojik yöntemlerle elde edilen bulgular tespit edilir. %10'luk bir kesimde ise bel ağrısı Bel fıtığı-lomber disk hernisine bağlı olup bu tip hastaların da yalnız 1-2 sinde cerrahi tedaviye gerek duyulur. Bel ağrısı nedeniyle müracaat eden popülasyonda görüldüğü gibi bel fıtığının bu soruna neden olma olasılığı çok düşüktür. Ayrıca Hiçbir klinik şikayeti olmayan 35-40 yaş arası erişkinlerde yapılan bir Lomber MR taramasında %35 oranında çok büyük lomber disk hernileri tespit edilmiştir. Ancak bu hastaların Hiçbir şikayetleri olmadığı için bu hastalara herhangi bir müdahale (ilaç cerrahi gibi) gerekmez. Anlaşılacağı gibi bel ağrıları ağırlıklı olarak bel fıtığından değil daha önemli ve ciddi nedenlerden olabileceği için bel ağrısı deyip geçmemek ve non invaziv bir görüntüleme olan MR ile bu ağrının ciddi bir nedene bağlı olup olmadığını göstermek mümkündür.
Aynı şekilde boyun ağrılarının da büyük bir çoğunluğu boyun fıtığına bağlı değildir. Yukarıda bahsedilen bilgiler birebir boyun ağrısı olan hastaların klinik tanı ve tedavilerinde de geçerli olup bu kategoriye uyarlanabilir.