Hamilelikteki stres

Hamilelikteki stres

Hamilelikte her kadın için stresin nedenleri farklı olabilir ancak bazı yaygın nedenleri sıralayabiliriz. Bunlardan en yaygın olanı hamileliğin verdiği sıkıntılardır. Bunlar, mide bulantısı, kabızlık ve sırt ağrısıdır. Hormonlar değiştiğinden duygu durumunda değişiklikler yaşanabilir. Bu duygu durum değişiklikleri stresle baş etmeyi zorlaştırabilir. Bebeği taşıma ve doğum ile ilgili endişeler ve üstüne doğumdan sonra bebeğe nasıl bakacağım, hayatım nasıl değişecek gibi endişeler de stres yaratabilir. Eğer çalışan bir kadınsanız o zaman işinizle ilgili stres yaşarsınız. İş sorumluluklarınızı nasıl devredeceksiniz, işe dönene kadar işvereniniz bu durumu nasıl karşılayacak ya da hem iş hem bebek ikisini birlikte nasıl yürüteceğinizi düşünmek gibi…  Özellikle önceden hazırlanmadan ya da plan yapmadan beklenmedik şekilde hamile kalmışsanız bu stres daha fazla olabilir. 

Baş edebileceğimiz stres bu sorumluluklarla baş etmek için biraz da gerekli aslında… bizi motive eder ve biz de hamilelikte plan yapabiliriz ancak bu stres baş edemeyecek hale geldiğinde sorun olmaya başlar. Bu stres, boşanma, aileden birinin ölümü, uzun süreli finansal sorunlar, iş kaybı ya da deprem gibi doğal afetlere bağlıysa hamilelikte daha büyük stres yaratabilir.

Yapılan araştırmalara göre hamilelik sırasında strese maruz kalan kadınların hamileliklerinin 17. haftasından itibaren doğmamış bebeklerinin beyin gelişimi etkilenebilir. Daha önce hayvanlar üzerinde daha fazla araştırmalar yapılıyordu ancak son on yıldan fazla bir zamandır insanlar üzerinde de yapılan çalışmalarda doğmamış bebekler çok erken evrelerde annelerinin stres hormonlarına maruz kalabiliyorlar yani annenin kortisolü plasentayı aşıp ceninle buluşabiliyor. Imperial College ve Rochester Tıp merkezinde yapılan çalışmalara göre annenin hamileyken yaşadığı stres plasentada değişiklik yaratıyor ve bu da bebeğin nörogelişimini etkiliyor.

Klinik endokrinoloji dergisinde çıkan bir çalışmaya göre hamile annedeki çok yüksek stres seviyeleri bebeğin beyin fonksiyonlarını ve davranışlarını etkiliyor. Başka bir çalışmaya göre de annenin hamilelikteki stresi çocuğun hiperaktif olmasına, duygusal problemler ve davranış bozuklukları göstermesine sebebiyet verebiliyor. Hansen ve arkadaşlarının 2000 yılında yaptığı bir çalışmaya göre, annenin hamileliğin ilk 3 ayında yüksek strese maruz kalması organların yapım aşamasında çocuğun konjenital anormallik ile doğmasında % 50 oranında bir artışa sebebiyet verebiliyor.  Eğer bu stresin boyutları da çok fazla olursa ölü doğumlar bile ortaya çıkabiliyor diyorlar.

Yapılan iki farklı çalışmada da yüksek strese maruz kalan 8719 kadın üzerinde yapılan çalışmada 30 hafta stres yaşayan kadınların erken doğum yaptıkları yani 1. çalışmada 34 haftadan önce 2. çalışmada da 37 haftadan önce doğurdukları gözlenmiş. Imperial College'da yapılan bir başka çalışmada hamilelik ve sonrasında takip edilen kadınların çocuklarının 18 aylıkken genel gelişimleri test edildi. Oldukça basit temel ölçümlerin yapıldığı testte averaj 100 puandı. Anneleri hamileyken yüksek strese maruz kalan çocuklar 90 puan aldı. Imperial College'dan Prof.Dr.Glover'a göre stres çocukların zihinsel gelişiminde belirgin derecede etkili.

İngiliz araştırmacılara göre anneleri hamilelikte uzun süreli strese maruz kalan çocuklar anksiyeteye daha yatkın oluyorlar. Bristol Üniversitesinde yapılan çalışmalarda stresli hamilelik geçiren annelerin 9-10 yaşlarındaki çocuklarda kortizon(stres hormonu) seviyeleri çok yüksek bulundu.  Amerika'da Rochester Üniversitesi, Londra Imperial College ve Bristol Üniversitesinin yaptığı ortak bir  çalışmada  hamileyken yüksek strese maruz kalmış ve strese maruz kalmamış annelerin çocukları 10 yaşındayken günde 3 kere tükürüklerini alarak yaptıkları çalışmada hamileyken yüksek strese maruz kalmış annelerin çocuklarının tükürüklerinde yüksek seviyelerde kortizon(stres hormonu) bulundu. Bu çocukların kaygı ve korkularının da daha fazla olduğu rapor edildi. 

Stresi azaltmak için ya yaşam stilinizi değiştirebilirsiniz ya da duygusal ve fiziksel olarak hissettiğiniz problemlerle başa çıkmaya çalışabilirsiniz. Başa çıkamayacağınızı düşünüyorsanız bebeğinizin de sağlığını düşünerek yardım almaktan çekinmeyin.

Çalışan bir kadınsanız ve hamile kaldıysanız yaşam stilinizi tekrar gözden geçirin hatta istiyorsanız bir kâğıda yazın ve yeni durumunuza göre neleri değiştirmeniz gerektiğini gözden geçirin. Yoğun iş yaşantısı, ev sorumlulukları, seyahatler var ise bunları tekrar gözden geçirmekte fayda var. Hamilelik ilerledikçe fiziksel olarak da belli bir yük getireceğinden koşturmalı bir yaşam tarzı uygunsuz beslenme size göre olmayacaktır. Düzenli bir beslenmenin yanında düzenli egzersiz de yapın, yüzün veya yürüyün.

Kendinize dinlenmek ve sakinleşmek için mutlaka zaman ayırın, yavaş ve derin bir şekilde diyaframdan nefes alıp vermenin ne kadar önemli olduğunu bilin. Vücudunuzu rahatlatın, mümkünse masaj yaptırın, iyi uyuyun. Uyumakta zorlanıyorsanız yatmadan önce rahatlama hareketlerinden faydalanabilirsiniz.

Vücudunuzun gerginliğe ve strese verdiği tepkinin temel yollardan biri deri yoluyladır. Bilim adamları buna galvanik deri rezistansı diyorlar. Galvanik deri rezistansı ya da kısaca GSR, sempatik sinir sistemi tarafından kontrol edilen ter bezi aktivitesindeki ve gözeneklerin hacmindeki değişkenliklerin refleksiyonudur.  Heyecanlandığınız, korktuğunuz ya da herhangi bir şeyden rahatsızlık duyduğunuzda sistem bütün vücudunuzdaki kimyasal ve fiziksel değişiklikleri aktive eder. Galvanik deri rezistans seviyeniz de değişir. Gevşemiş ve sakin olduğunuz zaman deri rezistansınız artar, gergin olduğunuz zaman deri rezistansınız düşer. Stresi azaltmak için üretilen ve geliştirilen GSR2 aleti parmak bağlantısı vasıtasıyla bu stresi ölçüyor ve elimine ediyor.

Biofeedback stresle baş etmede oldukça etkili bir yöntemdir.  Biofeedback'in depresif duygu durumunu ve kronik stresten kaynaklanan anksiyeteyi düzelttiği, akut strese maruz kalan kişilerde genel duygusal sağlığı düzelttiği yapılan çalışmalarda belirtilmiştir. Hamilelikte strese maruz kalan bayanlarda stresi en aza indirmek yukarıda saydığım sebeplerden ötürü oldukça önemlidir. Biofeedback  stres altında olan hamile kadınların  stresini azaltmada ya da ortadan kaldırmada faydalı olabilir. Birçok ders kitabında ve yayınlarda stres ile baş etme yöntemleri içerinde biofeedback'in etkiliğine dair ampirik araştırmalar bulunduğundan bahsedilmiştir.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Ayben Ertem

Etiketler
Hamilelikteki stres
Uzm. Psk. Ayben Ertem
Uzm. Psk. Ayben Ertem
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube