Genital tüberküloz ve belirtileri

Genital tüberküloz ve belirtileri

GENİTAL TÜBERKÜLOZ
Tüberküloz, halk arasında verem (ince hastalık) olarak bilinir. 50 yıldır tedavisi bilindiği halde, yılda 3 milyondan fazla kişi bu hastalık nedeniyle ölmektedir. Ülkemiz tüberkülozun sık görüldüğü ülkelerden biridir. Hastalığa sebep olan mikrop (Mycobacterium tuberculosis), hastadan sağlam kişiye hava yolu ile akciğerlerden bulaşır.(Nadiren hasta hayvanın sütü ve süt ürünleri ile de bulaşabilir). Sigara, alkol, beslenme bozukluğu ,diyabet, akciğer, böbrek hastalığı, bazı kan hastalıkları, AIDS ve immün sistem bozuklukları tüberkilozu tetikler. Vücudun direcine göre, mikrop alındıktan l -2 ay sonra, bir kaç yıl sonra, bazen de onlarca yıl sonra hastalık gelişebilir ya da hiç gelişmeyebilir. Hastalığın belirti vermemesi, teşhis konulamaması gibi nedenlerle ülkemizde görülme sıklığı kesin olarak bilinemiyor. Ancak verem vakalarının % 2 - 5 kadarını genital tüberküloz oluşturmaktadır. Genital tüberküloz %99 oranda akciğerden mikrobun kan veya lenf yolu ile yayılmasıyla meydana gelir. En sık tubaları, 2. sıklıkta ise endometriumu(rahim iç tabakası) tutar. Tubal tutulum neredeyse %100 oranda iki taraflıdır. Servikal tutulum nadirdir. Vulva ve vajina tüberkilozu ise tüm genital tüberkülozlar içinde %1den daha azdır. 

Belirtiler
Hastalık sinsidir ve yavaş ilerler. Bu nedenle de geç farkedilir. Aylardır devam eden halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş, gece terlemeleri, karında şişme(asit), kasık ağrısı, tubaların şişmesi ve tıkanması sonucunda kısırlık, ektopik gebelik, adet bozuklukları, amenore, tekrarlayan gebelik kayıpları gibi yakınmalarda genital tüberküloz akla getirilmelidir. Genital tüberkülozlu hastalarda en sık başvuru sebebi infertilitedir. Kadın genital sistem tüberkülozu olgularının %80-90'ını tipik olarak 20-40 yaşları arasında olan ve infertilite nedeniyle yapılan araştırma esnasında tanı koyulan hastalar oluşturur. Histerosapingografide (rahim filmi) tubalarda tipik güve yeniği görünümü izlenir, ileri evrelerde tubaların fimbrial uçları kapalıdır, tubaların istmus bölgesinde nodüller izlenebilir. Endometriumdaki iltahap sonucunda yapışıklık olursa (Asherman sendromu) adet kanaması azalır ya da hiç olmaz. 

Tanı
Kişisel ve ailevi öyküde hastalığın daha önceden geçirilip geçirilmediği sorgulanmalıdır. Akciğer grafisi ve PPD testi tanıda yardımcı olabilir. Vücut ömeklerinde (balgam, idrar, mide açlık sıvısı, beyin omurilik sıvısı, plevra-periton sıvısı, lenf bezi aspirasyonu vb) mikrobunun görülmesi ve üretilmesiyle kesin tanı konur. Genital tüberkilozda ise alınan doku biyopsilerinde(endometrium biyopsisi ya da laparoskopik over, tuba, periton biyopsilerinde) tüberküloza özgü değişikliklerin (exudatif, kazeöz ya da granülomatöz tipte enfeksiyon, Langhans dev hücreleri) izlenmesiyle teşhis edilebilir. Son zamanlarda kullanılan hızlı moleküler tekniklerle mikroorganizma bir an önce tespit edilerek tanı konulması hızlanmıştır. 

Tedavi
Tüberküloz bildirimi zorunlu bir hastalıktır. ilaçlar ile %100 tedavisi mümkün olduğu halde, yanlış tedavi sonucunda ya da tedaviye ara verilmesi durumunda ilaçlara direnç gelişebildiğinden kronikleşmekte ve tekrarlamaktadır. Ülkemizde tedavisi ücretsizdir. Genital tüberkülozun tedavisinde en az 6 ay ilaç kullanılmalıdır. Hastanın durumuna göre bu süre 9, 12 ya da 24 aya çıkabilir. Tedavide ; isoniasid, streptomycin, pyrazinamid, etambutom, rifampisin gibi ilaçlar kullanılır. Yeterli süre ilaç tedavisi kullanıldığı halde başarı sağlanamazsa cerrahi işlem gerekebilir. Hastalık ilerlemiş ve çocuk arzusu yok ise, uterus, tubalar ve overler operasyonla alınabilir. İnfertilite durumlarında tıbbi ve cerrahi tedavi, ne yazık ki başarılı değildir. Genital tüberküloz ile zedelenen tübalar genellikle mikro cerrahi yöntemlerle onarılamaz. Hastalara bir an önce yardımla üreme teknikleri önerilmelidir. 

Korunma
Doğumu takiben ikinci ay sonunda ve ilk okula başlayan her çocuğa BCG aşısı denen tüberküloz aşısı yapılmalıdır. Aşı hastalığı yüzde 100 önlemese de sıklığını azaltır ve menenjit gibi ağır tüberküloz formlarının oluşmasını önler . Hastanın balgamlı öksürükleri başladığında tüberküloz bulaşıcı olmaya başlamıştır. Bu kişilerle temastan kaçınılmalı ve vücut direncimizi düşüren durumlardan (örneğin acımasız diyetlerden) sakınılmalıdır.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Kader Eryavuz

Etiketler
Genital tüberkilozun belirtileri nelerdir
Op. Dr. Kader Eryavuz
Op. Dr. Kader Eryavuz
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube